İYİ Parti Belediye Meclis Üyesi Hasan Hakan Alpaslan, karla mücadele ekiplerine çalışmaları için teşekkür ederek, “Botumun içine kar girdi’ gibi polemikler yaratarak, çalışan ekipleri meşgul etmek bir komedi. Eskiden Bolu’da kar yağışları olduğu zaman, herkes kapısının önünü temizlemeye çalışır, dayanışma içinde olunurdu” dedi.

Haber: Oğuzhan Eke

Yoğun kar yağışı nedeniyle Bolu, son yılların en zor kışını yaşadı. Kalınlığı 50 santimetreyi geçen karın temizlenmesi için ekipler tarafından çalışma yürütülürken, eleştirenler ve şikayet edenler oldu. Konuyla ilgili İYİ Parti Belediye Meclis Üyesi Hasan Hakan Alpaslan da düşüncelerini dile getirdi.

“KAR YAĞIŞINI BEREKET OLARAK GÖRÜYORUM”

Bolu’nun kar yağışına ihtiyacı olduğunu dile getiren Alpaslan, “Geçtiğimiz günlerde şehrimiz son 70 yılın en şiddetli kar yağışına maruz kaldı. İklim değişiklikleri, bütün Dünya’yı etkilediği gibi, ülkemizi ve şehrimizi de olumsuz anlamda etkiledi. Bizler artık, bu ani hava değişikliklerine karşı, hem toplum olarak hem de kurumlar olarak hazırlıklı olmalıyız düşüncesindeyim. Kar kimine göre esaret, kimine göre sefalet, kimine göre seyahat, kimine göre berekettir. Ben kar yağışını bereket olarak görüyorum, ancak tabi ki kar yağışının getirdiği zorlukları da görmüyor değilim. Toprağın bu yağışa çok ihtiyacı vardı” dedi.

“EKİPLERİMİZE SONSUZ KERE TEŞEKKÜR EDİYORUM”

Karın temizlenmesi için çalışan ekiplere teşekkür eden Alpaslan, “Her şey mevsiminde ve zamanında güzel. Bu zorlu hava koşullarında elleri mosmor olmuş bir şekilde küreklerle yolları, kaldırımları açmaya çalışan bütün emekçi kardeşlerimize, dozerlerin tepesinde vatandaşlar evlerine, işlerine rahat gidebilsin diye, zaman zaman aç susuz saatlerce karla mücadele eden şoför arkadaşlarımıza, belediyelerimize, trafik polislerimize, karayollarımıza, sağlık çalışanlarımıza, AFAD, Kızılay gibi kurumlarımıza, jandarmamıza ve benzeri bütün çalışan ekiplerimize sonsuz kere teşekkür ediyorum. Allah hepinizden razı olsun. Emeklerinize sağlık” ifadeleri kullandı.

“HALA EKSİKLERİMİZ VAR”

Kar yağışıyla beraber eksikliklerin de gün yüzüne çıktığına dikkat çeken Alpaslan, “Ancak bu süreç göstermiştir ki; hem merkezi yönetimler hem de yerel yönetimler olarak hala eksiklerimiz vardır. Koordinasyon, ekipman, araç gereç eksikliği, acil eylem planları, olumsuz hava koşulları hesaplanmadan yapılan ulaşım ağları, işi bilen personel eksikleri gibi... Hem merkezi yönetimlerin hem de yerel yönetimlerin bundan sonraki süreçte bu tarz olaylara maruz kalmamak adına gerekli çalışmaları yapacağına inanıyorum” diye konuştu.

“DAHA SABIRLI OLMAYA GAYRET EDELİM”

Ekiplere gelen farklı isteklere tepki göstererek, vatandaşlara seslenen Alpaslan, “Tabi ki toplum olarak bizlerin de bu olumsuzlukların yaşanmasındaki anlayışsızlığımız, sabırsızlığımızda cabası. Araçlarımızda yazlık lastiklerle kar fırtınasının içine girmek, zincir takmamak, kanun koyucuların uyarılarını dinlememek, dışarıda tipi varken, ‘Açalışmıyor TV seyredemiyorum’, ‘Botumun içine kar girdi’, ‘Kapımın önünde kar var’ gibi şeylerle gereksiz polemikler yaratarak, çalışan ekipleri meşgul etmekte ayrı bir komedi. Eskiden Bolu’da kar yağışları olduğu zaman, yollarda, kaldırımlarda çok kar var, ‘Ne zaman açılır’, ‘Kim açar’ gibi polemiklerden uzak, herkes elinden geldiğince kapısının önünü, sokağını temizlemeye çalışır, tam bir dayanışma içinde olunurdu. Lütfen herkese ve her şeye karşı daha sabırlı, daha anlayışlı ve daha objektif olmaya gayret edelim. Doğa olaylarının partisi olmaz” şeklinde konuştu.

“YERLİ YERSİZ ELEŞTİRİLER YAPANLAR OLDU”

Çalışan ekiplerin yersiz eleştirilere maruz kaldığını da ileri süren Alpaslan, şu şekilde konuştu:

“Bu arada, birçok insan bu olaylarla ilgili çalışma gayreti içerisindeyken, sıcak evlerinden, oturdukları yerden, yerli yersiz eleştiriler yapanlar da oldu. Hiç birimiz, geçtiğimiz aylarda yaşanan orman yangınlarını, yaşanan sel felaketlerini, bunların sebep – sonuç ilişkisini, nedenlerini, unutmadık.  Bu eleştirileri yapmaya kalkanlar yenen balığı değil, insanların yiyemediği yemeği, kaynatamadığı tencereyi, tipinin altında neden saatlerce ucuz ekmek kuyruklarında beklediğini sorgulamaları gerektiğini bir kez daha hatırlatmak istiyorum. Ayrıca günlerce sanayi sektöründe verilemeyen elektrik ve doğalgaz neticesinde üretime ara vermek zorunda kalan fabrikalarda cabası.”

 

Editör: TE Bilisim