Bolu Belediyesi’nin destekleri ile üretilen ve Filiz Makarna’da işlenerek makarna haline getirilen ürünlerin tanıtımı gerçekleştirildi. Tanıtımda, açıklamalarda bulunan Bolu Belediye Başkanı Tanju Özcan, İza buğdayı her yönüyle Türkiye'de çok meşhur olan siyezden daha iyi durumda. Dolayısıyla kısa süre içerisinde iza, bana göre siyezden daha çok anılan bir buğday haline gelecek. İzanın coğrafi işareti ile ilgili ciddi bir mesafe kaydettik. Belediye olarak bu işin peşini bırakmayacağız. İza artık Bolu’nun markası” dedi.

Haber: Ömer ÇETİNASLAN

Bolu Belediyesi ile Bolu Abant İzzet Baysal Üniversitesi işbirliğinde üretimi yapılan İza buğdayı, Bolu Belediyesi tarafından filiz Makarna’ya verilerek makarna haline getirildi. Filiz Makarna’da düzenlenen etkinlikle, üretilen makarna ve bulgurun tanıtımı yapıldı.

İza buğdayından üretilen makarnaların tanıtımına; Bolu Vali Yardımcısı Çağlayan Kaya, Bolu Belediye Başkanı Tanju Özcan, Bolu Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Türker Ateş, BAİBÜ Rektör Yardımcısı Samettin Gündüz, Belediye Başkan Yardımcıları Mansur Şen, Feridun Yılmaz ile Rasim Özdemir ve basın mensupları katıldı.

“BOLULU OLMAKTAN VE BU KENTE DEĞER KATMAKTAN GURUR DUYUYORUZ”

Etkinlikte ilk konuşmayı yapan Barilla Tedarik Zinciri Direktörü Murat Bozkurt, Bolu’ya değer katmak için çaba gösterdiklerini ifade ederek, “Bu davetin bir parçası olduğumuz için mutluyuz aynı zamanda gururluyuz. 1974 yılında Türk gıda sektörüne katma değer sağlama hedefiyle Filiz Makarna olarak yola çıktık. Filiz Makarna’nın tüm çeşitlerini burada, Bolu'daki fabrikamızda üretiyoruz. Çalışanlarımızın hepsi Bolulu. Bolulu olmaktan ve bu kente değer katmaktan gurur duyuyoruz. Kurulduğumuz ilk günden beri tüketicilerimizin talep ve ihtiyaçlarını dinleyerek kendimizi geliştirdik. Bu süreçte Bolu, Filiz'e hep sahip çıktı. Biz de Bolu'dan aldığımız güçle çalışmaya, Bolu'ya değer katmaya ve yatırımlarımıza devam ettik. Bu sayede birçok ilki gerçekleştirdik. Sizlerin de desteğiyle Filiz'in ünü, Bolu'nun ve hatta Türkiye'nin sınırlarını aştı. Bugüne kadar ürünlerimizi burada öğretmenin yanı sıra Bolu'yu Türk gastronomisinin önde gelen şehirlerinden biri de haline getirmek ve bunu şirket olarak benimsediğimiz; “Sizler için iyi, gezegen için iyi, toplum için iyi” misyonumuzu Bolu’ya aktarmak için pek çok ilke adım attık. Mengen Aşçılık Okulu ile yaptığımız işbirlikleri, yakın zamanda Boluspor da kıymetli bir işbirliği gerçekleştirdik. Takımın altyapı oyuncularının beslenme koçu olarak sponsor olduk” şeklinde konuştu.

“%100 TÜRK BUĞDAYINDAN ÜRETİM SÖZÜ VEREN İLK VE TEK FİRMAYIZ”

Bozkurt, İza buğdayı projesine destek verdiklerini söyleyerek, yerel buğdaylar ile üretim yapma sözü veren tek firma olduklarını kaydetti: “En sonunda da, belediyemizin yıllardır devam ettirdiğimiz İza projesinde destekçi olarak bulunduk ve bulunmaya devam ediyoruz. Hammaddemizin tamamını yerel üretim ile karşılayabilmek için 20 yılı aşkın süredir çalışıyor, Türkiye'de sözleşmeli ve sürdürülebilir tarım faaliyetlerini geliştirmek için çaba gösteriyoruz. Yürüttüğümüz çalışmalar neticesinde bu yıl itibariyle makarnamızın üretiminde kullanılan yüksek kaliteli durum buğdaylarının tamamını Türkiye'de üretilen buğdaylarından, yerel kaynaklardan temin etmeye başladık. Anadolu'nun dört bir yanında çiftçimiz özenle en kaliteli buğdayları, Filiz için yetiştiriyor. Şu bilgiyi vermek isterim; Filiz ve Barilla olarak ‘Türkiye'de %100 Türk buğdayından ürünü üreteceğiz’ taahhüdünde bulunan sektörde ilk ve şu anda tek firmayız.” Hedefimiz; işbirliği içinde olduğumuz çiftçi sayımızı arttırmak ve onları her türlü işbirliği ve modern teknolojilerle desteklemek, donatmaktır. Filiz ve Barilla markalı ürünlerimizde daimi önceliklerimiz; sürdürülebilirlik ve tüketicilerle kaliteli ürünü buluşturmaktadır. Üretimde yerli buğday kullanımı hassasiyetimiz olduğunu biraz önce belirttim. Bu kapsamda bugün tadımını yapacağımız makarnanın hammaddesi olan ve belediyemiz tarafından üretilen İza buğdayı ile üretim yapmaya başladık. Modern buğdayların geliştirmesiyle uzak, dağlık ve verimsiz bölgeden çekilen İza buğdayı, son yıllarda yapılan araştırmalarda faydalarının keşfedilmesi ile adeta yeniden doğdu.

“BU YOLDA BELEDİYEMİZE DESTEK OLMAK İÇİN VAR GÜCÜMÜZLE ÇALIŞIYORUZ”

Bozkurt, iza buğdayının besin değeri açısından zengin olduğunu belirterek, “Bolumuza özgü olan İza buğdayı, içerdiği protein, aminoasit ve besin değeri açısından son derece zengin bir ürün. Belediyemizin uzun yıllardır bu konuda, modern buğdayın atası olarak bilinen İza buğdayını daha çok çiftçiye ulaştırarak Bolu’nun yeni ekonomik değeri yapmak için çalışmalarını sürdürdüğünü biliyoruz ve bu konuda başından beri hep yanında olmaya çalıştık ve olacağız. Biz de çıktıkları bu yolda belediyemize destek olmak için var gücümüzle çalışıyoruz. Bugün İza buğdayından farklı çeşitlerde makarnalar yaptık, bir kısmını tadacaksınız. Belediyemiz ile işbirliği içinde bu doğrultuda çalışmalarımızı geliştirmeye devam ediyoruz. Konuyla ilgili yeni gelişmeleri, ilerleyen dönemlerde sizlerle paylaşacağız. Bu vesileyle bize, Bolu'nun ve Bolu halkının yanında olma fırsatı veren tüm paydaşlara teşekkür ediyoruz” ifadelerini kullandı.

“BUĞDAYIN ATASI İZA”

İza buğdayı hakkında teknik bilgiler veren Abant İzzet Baysal Üniversitesi Biyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Nusret Zencirci; “Abant İzzet Baysal Üniversitesi olarak başlattığımız çalışmalar 2014 yılında tarlaya indirildi ve Bolca Hindi’nin tarlalarında ekildi. O günden bugüne, üniversitemiz olarak 10 tane üniversite ile destekli proje yürütüldü. Sonradan Bolu Belediyesi iza ile ilgili çalışmalar konusuna eğilmeye başlayınca Bolu Belediyesi ve Bolu Abant İzzet Baysal Üniversitesi ortak bir protokol imzaladı. Bu protokol 2 sene sürdü. Protokol çerçevesinde hem bilimsel çalışmalar, hem tarladan, çiftçiden alım garantili üretimler yapıldı. Ve bugün gelinen noktada; Seben’deki 4 tarlada oldukça geniş bir ekim alanına sahip durumdayız. Neden iza konusunda bu kadar ısrarcı davranıyoruz? İza 14 kromozomlu, oldukça besleyici ve diğer besin özellikleri açısından da önemli bir buğday. Buğdayın atası, 13000 yıl önceye kadar giden Karacadağ ve çevresinden yola çıkıp Bolu'ya, Bulgaristan'a, Tunus'a kadar ilerleyen bir buğday. Besleyici özellikleri arasında biyoaktif özellikleri, antioksidan özellikleri, çinko demir özellikleri diğer ekmeklik ve makarnalık buğdaylardan, diğer modern buğdaylardan daha yüksek. Sağlık için tavsiye edilebilir nitelikte. Tabii ki biz çıkıp ilaçtır demiyoruz ama tüketiminde yarar olan sağlıklı bir üründür. Seven için ve dolayısıyla Bolu için oldukça katma değeri yüksek bir üründür. Gelinen noktada bulgurun satış fiyatlarını gördünüz. Makarna konusunda daha önce Tarla Bitkileri Merkez Araştırma Enstitüsü’nde yaptırdığımız örnekler vardı ve oldukça başarılıydı. Bugün Filiz Makarna’nın uzun zamandır çabaları ve belediyenin destekleriyle bu noktaya gelinmiş olması da bizim açımızdan sevindirici bir durumdur. İza  görünen o ki bugünden sonra kendi kendine yolunu bulma noktasındadır” ifadelerini kullandı.

“İZA BUĞDAYI SİYEZDEN DAHA İYİ DURUMDA”

İza buğdayının önemine değinen Bolu Belediye Başkanı Tanju Özcan; “Konuşmamın başında iza buğdayı ile ilgili birkaç şey söyleyecektim, ama değerli hocamız zaten teknik bilgileri verdi. Evet 13 bin yıllık geçmişi olan bir üründen bahsediyoruz ve gerçekten gluten değeri düşük, protein değeri yüksek bir üründen bahsediyoruz. Tabii şimdi bir ürünün genel adı vardır. Ben hocamdan biraz daha farklı anlatacağım. Mesela mantar, ama altına indiğinizde mantarın birçok çeşit olduğunu görüyoruz. Buğdayın da birçok çeşidi var, bu da aslında bir buğday ama bu siyez buğdayı değil. Bunu özellikle vurgulamak istiyorum. Açık bir şekilde de şunu söylüyorum: İza buğdayı her yönüyle Türkiye'de çok meşhur olan siyezden daha iyi durumda. Dolayısıyla kısa süre içerisinde iza, bana göre siyezden daha çok anılan bir buğday haline gelecek. Ben çok teşekkür ediyorum üniversitemize bu konuda. Değerli çalışmalar başlatmışlar. 3 yıl önce de belediye ile ortak çalışmaya başlamışlar. Biz de bunu sürdürüyoruz.” dedi.

“BELEDİYE LOGOLU UN SATIŞA SUNULDU”

Başkan Özcan, belediyenin kendi ununu satmaya başladığı ifade ederek “Geçtiğimiz yıl belediye şirket üzerinden sözleşmeli tarım uygulaması yapılmış. Yaklaşık 70 dönümlük bir alanda çiftçiye alım garantisi verilmiş. Ürünleri teslim aldık. O alım garantisine uygun olarak da çiftçiye ödememizi belediye şirketi üzerinden yaptık. Bu yıl, bu sayı alım olarak 12’ye katlandı. Hızlı bir şekilde büyümeye devam edecek. Önümüzdeki yıllarda, kurduğumuz kooperatif üzerinden, bu işlemi yaygınlaştırmaya başlayacağız. Bugüne kadar somut çalışmalar olmuştu. Ama bugün bu çalışmaların ete kemiğe bürünmüş halinden bahsetmek istiyorum. Bu tamamen belediyemize ait logosu olan, 1 kilogramlık un. Yani artık bu şekilde bunu satmaya ve pazarlamaya da başladık. Yine ben Filiz Makarna fabrikamıza, değerli genel müdürlerine çok teşekkür ediyorum. Bizden izayı un olarak satın aldılar. Bize de bunu 15 ton makarna haline getirip teslim ettiler. Biz de önümüzdeki günlerde hem halkımıza bunu ücretsiz olarak dağıtacağız, hem de birçok yerde, lokantalarda bu unu kullanarak veya bu makarnayı pişirerek insanların beğenisine sunmalarını istirham edeceğiz” diye konuştu.

“YILSONUNA KADAR 11 ÜRÜNE COĞRAFİ İŞARET ALINACAK”

İza buğdayının coğrafi işaretini almak için yoğun çaba sarf ettiklerinin altını çizen Özcan; “İzanın coğrafi işareti ile ilgili de ciddi bir mesafe kaydettik. Şu anda pandemi sebebiyle Patent Enstitüsünde takıldı kaldı. Bunu hızlandırmak için büyük bir mücadele içerisine gireceğiz. Coğrafi işaret konusu önemli. Coğrafi işareti alınmış ürünler var. Alınması beklenen, süreci bekleyen ürünler var. Bu konuda Ticaret Odamızın girişimleri var. Az önce değerli başkanımız gösterdi. Büyük bir çoğunluğu eylül ayında askıdan inecek. Yılsonuna kadar herhalde 11 tane ürüne Ticaret Odamız coğrafi işaret alacak. Bir taraftan belediye olarak biz de bu işin peşini bırakmayacağız. Tabii dediğimiz gibi iza artık Bolu’nun markası. Coğrafi işareti aldıktan sonra hukuki süreci de bu anlamda tamamlamış olacağız. Ama bizim belediye olarak nihai hedefimiz üniversite ile işbirliğimizi, Ticaret Odamız ile işbirliğimizi sürdürerek, bunu bütün Türkiye'de yaygın olarak kullanılan bir temel besin maddesi haline getirmek” ifadelerini kullandı.

 

Editör: TE Bilisim