(HABER MERKEZİ)- Yenebilir bir mantar türü olan Kuzugöbeği bu yıl tezgahlardaki yerini almaya başladı. Fiyatı altın ile yarışan mantar, yüksek getiri sağlaması nedeniyle köylü tarafından oldukça ilgi görüyor. Peki, kuzugöbeği nedir, nasıl yetiştirilir, nerelerde bulunur?

Bahar yağışlarının düşmesi ile birlikte, Madra dağında çıkan Kuzugöbeği mantarı yöredeki köylülere geçim kaynağı oldu. Köylere alıcılar gelirken, bazı insanlar da pazarda kuzugöbeği mantarı satmaya başladı.

Pazarda kuzu göbeği mantarı satan Hatice Karakaya, “Yağmurla birlikte kuzu göbeği çıkmaya başladı. Bizim köyde de pek çok insan bunu topluyor. Kilosu 900 liraya kadar çıktı. Kuzugöbeği bu günlerde pek çok insana geçim kapısı oldu” dedi.

Yerel halkı arasında oldukça popüler olan kuzugöbeği, sadece lezzetiyle değil, aynı zamanda kırsal kesimde yaşayan kadınların da geçim kapısı haline gelmiş durumda. Kuzugöbeği mantarının doğal ve organik yetişme ortamı, sağlık açısından da oldukça değerli hale getiriyor. Doğal yetişme ortamı sayesinde katkı maddesi içermeyen bu mantar, birçok sağlık sorununa iyi geldiği düşünülüyor. Bununla birlikte, piyasada bulunan diğer mantar türlerine nazaran kuzugöbeği mantarı, içeriğindeki özel bileşenlerle öne çıkıyor ve bu da talebi artırıyor.

Kuzu göbeği mantarı nedir, en çok nerelerde yetişir?

Kuzugöbeği mantarı dışında morel mantarı, höbelen mantarı ve döbelen mantarı gibi isimlerle de anılabiliyor. Türkiye'de en çok Ege, Akdeniz ve Karadeniz'in kıyı bölgelerinde; çam, akçaağaç, kayın, fındık gibi ağaçların altında yetişiyor.

İlkbahar aylarında toplanıp tezgahlarda sergilenmeye başlanan kuzu göbeği mantarları, krem ve kahverengi tonlarındaki rengi, bal peteğine benzeyen şapkalı kısmı ve içi boş silindir sapları ile diğer mantarlardan kolayca ayrılabiliyor. Nadir bulunan mantarlar arasında gösterildiğinden ve besin değeri çok yüksek olduğundan ekonomik değerinin de bir hayli fazla olduğu biliniyor.

Dünya üzerinde ise en çok Fransız mutfağı yemeklerinde kullanılması ile bilinen kuzu göbeği mantarı, faydaları kırmızı etle yarışır düzeyde olduğu için halk arasında 'şifalı mantar' olarak da anılıyor.

Vitamin ve mineraller bakımından çok zengin olan kuzu göbeği mantarı, vücuda protein sağlama konusunda da oldukça iddialı

1 adet kuzugöbeği mantarının neredeyse 1 kilogram kırmızı etten alacağınız proteine dek protein içerdiği söyleniyor. Proteinin yanı sıra içinde bolca B1,B2 ve C vitaminleri ve kalsiyum, potasyum, sodyum, çinko mineralleri de bulunuyor.

Bağışıklık sistemini güçlendiriyor

Tüm bu içindeki maddeler sayesinde antioksidan özellikler taşıyan kuzu göbeği mantarı, bağışıklık sistemini güçlendiriyor.

Beynin sağlıkla çalışmasına destek oluyor

Bu özelliği sayesinde vücutta zihin açıcı bir etkisi bulunuyor.

Kansızlığa iyi geliyor

Vücutta demir eksikliğine bağlı olarak oluşan kansızlık, yani anemi problemine çözüm oluyor.

Vücudun hastalıklara karşı direncini artırıyor

Güçlü antioksidan özellikleri sayesinde sadece grip, nezle gibi hastalıklara karşı değil birçok kanser türüne karşı da vücudu koruyor.

Kan şekerinin dengelenmesine destek oluyor

Kuzugöbeği mantarı bu özelliği sayesinde diyabete iyi geliyor.

Kan dolaşımının sağlıklı bir şekilde sürmesini sağlıyor

Bu sayede kalp ve damar sağlığını da koruyor, kalp krizi, felç, damar tıkanıklığı gibi çeşitli kalp ve damar hastalıklarına karşı vücudumuzun yanında yer alıyor.

Göz sağlığını koruyor

Özellikle ileri yaşlarda kendini gösteren katarakt problemi başta olmak üzere birçok soruna karşı göz sağlığını da koruduğu biliniyor.

Kuzu göbeği mantarı nasıl pişirilir, nasıl kullanılır?

Kuzugöbeği mantarını ilkbahar aylarında semt pazarlarında, büyük marketlerde kolayca bulabilirsiniz. Eğer aldığınız mantarlar çok sert ise öncesinde suda haşlama işleminden geçirebilir, ardından sotelemeyi seçebilirsiniz. Eğer mantarlarınız çok sert değilse doğrudan soteleyerek de değerlendirebilirsiniz. Kuzugöbeği mantarının dünyada en çok tüketilen şekillerinden biri de onu buharda, yavaş yavaş pişirmektir.

Sotelediğiniz ya da buharda pişirdiğiniz mantarları doğrudan yiyebileceğiniz ya da garnitür olarak değerlendirebileceğiniz gibi isterseniz börek gibi farklı hamur işlerinin içine de dahil edebilirsiniz.

Editör: Burhan YEŞİLTAŞ