(Haber: Oğuzhan EKE) - Bolu’da yaşanan depremlerle ilgili değerlendirme yapan Prof. Dr. Okan Tüysüz, “Bu depremlerin Bolu ya da çevresi için yıkıcı depremin işaretçisi olmayacağı kanaatindeyim” dedi.

Bilim Akademisi üyesi Jeolog Prof. Dr. Okan Tüysüz, Bolu’da ard arda yaşanan depremlere dair açıklama yaptı. Tüysüz, yaşanan depremlerin kırılmamış fay parçalarından kaynaklanabileceğini söyledi.

Depremlerin büyük ve yıkıcı bir depremi tetiklemeyeceğini düşünen Tüysüz, “Bu depremlerin fay çözümleri genellikle doğrultu atımı işaret ediyor, yani Kuzey Anadolu Fayı ile benzer nitelikte ancak ondan 15 km kadar uzak ve ona paralel değil, yani depremler doğrudan Kuzey Anadolu Fayı ya da ona paralel bir tali fay tarafından üretilmemiş. Bu depremlerin Bolu ya da çevresi için yıkıcı depremin işaretçisi olmayacağı kanaatindeyim. Daha fazlasını konuşmak için sahada detay çalışma gerek” dedi.

“BOLU İL MERKEZİ İÇERİSİNDEN GEÇMEKTE”

Kırılmamış fay hatlarını işaret eden Tüysüz, “Ancak 17 Ağustos 1999 depremi Elmalık civarına kadar yüzey kırığı oluşturdu. Bolu ovası güneyinde uzanan fay kolu ise 1944 depremi ile kırıldı. Bu durumda Elmalık-Sultanbey ve Dağkent-Gökpınar arasında kırılmamış fay parçaları kalmış olmalı ve bu faylar var ise Bolu il merkezi içerisinden geçmekte” dedi.

ZARAR AZALTMA ÇALIŞMALARINA ÖNEM VERMEK GEREKİR”

Bolu’da detaylı bir arazi çalışmasına ihtiyaç olduğunu aktaran Tüysüz, “Bolu merkezi içerisinden aktif fay geçen illerimizden biridir. Aktif fayların yerlerinin ve deprem oluşturma potansiyelinin detay jeolojik ve jeofizik çalışmalarla belirlenmesi ve bu çalışma sonuçlarının imar planlarına işlenmesi alınacak önlemler konusunda bir yol haritasının belirlenmesine yönelik ilk adım olmalıdır. Depremin ne zaman olacağı bilinmez, ancak yarın olacak gibi düşünmek ve zarar azaltma çalışmalarına önem vermek gerekir” diye konuştu.

Editör: Oğuzhan EKE