Yuva Köyü'nde şebeke suyundan zehirlenme vakalarının yaşanmasının üzerinden 3 ay geçmesinin ardından, köy sakinlerinin tedirginliği sürüyor. Yetkililerin hiçbir açıklama yapmadığını vurgulayan Yuva Köyü sakinleri zehirlenme vakalarının kaynağının ortaya çıkmasını bekliyor.

HABER: ASLI AKIŞ

1 kişinin öldüğü, 141 kişinin de hastanelik olduğu zehirlenme olayından bu yana 3 ay geçti. Ancak köy halkı normal hayatına dönemedi. Tedavisi tamamlandıktan sonra köye dönen vatandaşların endişesi devam ederken,  açıklamama yapılmamasına tepkiler sürüyor. Korkularını dile getirenlerin iddiası kimyasal sebep.

7 aylık hamileyken zehirlenme şüphesiyle hastaneye başvuran ve doğum yapan Tuğba Karadağ, geçen 3 aylık sürecin ardından kalp yetmezliği teşhisi konulduğu ve ara ara nöbet geçirdiğini dile getirdi.

“İŞİN ASLI BELLİ DEĞİL”

Yetkililere seslenerek bir açıklama beklediklerini söyleyen Tuğba Karadağ, yaşadıklarını anlatırken bebeğinin 2 ay küvezde kaldığının altını çizdi. Karadağ; “7 aylık erken doğum yaptım. Bebeğimde 2 ay küvezde kaldı. Hastane sürecimde hatırlamadığım pek çok şey var. 2 ay boyunca yoğun bakımda kalmışım. Çocuğumu emziremiyorum. Baş dönmesi, göz kararmalarım var. Gözlerimde pıhtı atmış nöbet geçirdiğimde.  Şuanda kalp yetmezliği var. Kalp hastasıyım.  Herkes sessiz. Kimse bir şey yapmıyor. Artık bu olayın bir açığa kavuşması lazım. Kimyasal karıştı diyorlar. İşin aslı belli değil” şeklinde konuştu.

“ZEHİRLENMELERİN BAŞ MÜSEBBİBİ BOLU ÇİMENTO”

Eşi ve kızı ile birlikte kendisi de rahatsızlık yaşadığını belirten Salih Kaplan, yetkililerin bir açıklama yapmamasından şikayet ederek, zehirlenmelerin baş müsebbibin Bolu Çimento olduğunu iddia etti. Kaplan; “Bizim, fabrikaların atıklarının aktığı, ağır metallerin olduğu Büyüksu var. Büyüksu serbest. Siyasi baskının oluştuğunu burada düşünüyorum. Siyasi karar olmasa buraya bu kararı almaz. Araştırır, bakar; hayat var, yaşam var orda balık ölmüyor insanlar ölüyor. Netice itibari işle bu olaylar yaşandı. Ben baş müsebbip olarak Bolu Çimento olduğunu düşünüyorum. Bu ağır metalleri başka yakan yok. Bolu Çimento bunu burada yakıyor, bertaraf ediyor. Bacadan gelmiyor belki ama atık yakılırken sızmalarla ilgili inme olabilir” ifadelerini kullandı.

“OĞLUM, SAĞ ELİNİ TAM ANLAMIYLA KULLANAMIYOR”

50 gün içinde oğlunun entübe edilerek diyalize girdiğine sesi titreyerek anlatan Nursel Gülen, nörolojik bulgularla oğlunun konuşamadığını söyledi. Gülen; “50 günlük bir yoğun bakım süreci geçirdik. Bu 50 günün içinde oğlum entübe edildi. Çok ağır tedavilerden geçti. Nörolojik ve böbrek anlamında çok ağır hasarlar aldı. İleri ki zamanlarda oğlumu neler beklediğini hala bilmiyoruz. Bunun bir cevabı yok hala. Nörolojik anlamda çocuğumda tutulmalar oldu. Sağ elini tam anlamıyla kullanamıyor. Konuşmasında tamamen yoğun bakım sonrası entübe edildikten sonra konuşmasını kaybetti” dedi.

Editör: TE Bilisim