(HABER: ASLI AKIŞ)- CHP Bolu Milletvekili, Sanayi ve Ticaret Komisyonu Üyesi Türker Ateş, su kaynaklarının her an kaybedilmekte olduğuna vurgu yaparak; “Gerede ilçemizde yaşanan ve yıllardır çözülemeyen çevre felaketi bunun bir örneğidir. Gerede Çayı’nın yavaş yavaş ölmesine göz yumuluyor. Bu çevre felaketinin kaynağının belirlenmesi ve bir an önce durdurulması gerekli” dedi.
TBMM Genel Kurulu’nda konuşan Ateş, Gerede Çayı’nın OSB’lerde gerekli arıtma tesislerinin inşa edilmemesi ve evsel atıklar nedeniyle ciddi bir kirlilikle karşı karşıya olduğunu belirtti. Ateş, ülkemizde su kaynaklarının sadece İliç ve benzeri büyük felaketler nedeniyle kirlenmediğini, gündelik yaşam içerisinde gerekli önlemler alınmadığı için yaşandığını kaydetti.
“GEREDE’DE İHTİYAÇ DUYULAN ATIKSU ARITMA TESİSLERİNİ İNŞA EDEMİYOR”
Ateş, “Bu durum, köylülerimizin isyan etmesine neden oldu. Köylülerimiz diyorlar ki: ‘Yerel yöneticiler; zenginlerin ve tabakhane sahiplerinin çıkarlarını koruyor. Bu kirliliğe sebep olanların çoğu AK Partili encümenler. Köylülerin talebi açık: ‘Sanayi tesisi olmalı ama arıtma tesisi de yapılmalı. Biz AK Partiliyiz. Bize bu rezilliği yaşatanlar da AK Partili’ diyorlar. Çözüm şirketleri kapatmak, göstermelik cezalar kesmek değil. Gerekli atıksu arıtma tesisleri hızla inşa edilmeli. Uzaya çıktık diye caka satan iktidar, yıllardır Gerede’de ihtiyaç duyulan atıksu arıtma tesislerini inşa edemiyor” ifadelerini kullandı.
“KİLOMETRELERCE ALAN TEHDİT ALTINDA”
Atıksu arıtma tesisi şu an hizmete girse bile çayın temizlenmesinin seneler süreceğine dikkat çeken Ateş, “Yıllardır Gerede Çayı’nın yavaş yavaş ölmesine göz yumdunuz, bunun vebali sizin” sözleriyle iktidar sıralarına seslendi. Ateş, “Köylülerimiz, ‘Ata toprağımızı terk etmek istemiyoruz’ diyorlar. Ben de onlara, seslerini yetkililere duyurma ve bu konuyu TBMM gündemine taşıma sözü verdim. Bu sorun, sadece Gerede için değil, çayın geçtiği 238 kilometrelik alanda yaşayan herkes için ciddi bir sağlık sorunudur. Bu çevre felaketinin kaynağının belirlenmesi ve bir an önce durdurulması, hepimizin sorumluluğundadır” şeklinde konuştu.
