Bolu Sağlık Müdürlüğüne bağlı İzzet Baysal Devlet Hastanesi Nöroloji Uzmanı Uzm. Dr. Mehdi Akıncı, toplumda oldukça yaygın olarak görülen Migren hastalığı, hakkında bilgiler verdi. 

Haber: Ebru Buket Dönmez

Bolu İzzet Baysal Devlet Hastanesinde Nöroloji alanında uzman doktorluk yapan Mehdi Akıncı, migrene dair önemli bilgiler verdi. Migrenin tanımını yapan Akıncı, belirtileri de sıralayarak migrenin nasıl anlaşılacağı konusunda farkındalık oluşturdu.  Beslenme ve uykunun çok önemli olduğuna dikkat çeken Uzm. Dr. Akıncı, migren tedavisindeki asıl amacın hastaların yaşadığı atakların sayısı ile sıklığını azaltmak ve bununla birlikte yaşanan atakların şiddetini azaltmak olduğunu söyledi.

Uzm. Dr. Akıncı, migrenin ne olduğundan ve belirtilerinden bahsetti;

“Migren hasta yaşamında uzun yıllar boyunca var olan, birkaç saatten birkaç haftaya kadar sürebilen ağrı ataklarının olduğu, eşlik eden birçok belirtiyi barındıran ve ataklar arasında baş ağrısı şikayetinin bulunmadığı klinik bir sendromdur. Migren ataklarının en sık görüldüğü bölgeler başın arka kısmı, kulak arkası ve alın bölgesidir. Migrenin diğer fiziksel belirtileri ise aşırı su içme isteği, iştahta artış, duruma göre değişen ishal veya kabızlık, karında şişlik gibi belirtilerdir. Migren atağı yaşayan kişilerde bu fiziksel belirtilerin yanında duygusal olarak da çeşitli belirtiler görülür. Depresif ruh hali, aşırı neşelenme, aşırı durgunluk, konsantrasyon bozuklukları, koku duyarlılığı, dikkat eksiklikleri, aşırı duyarlı olma ve yoğun bir uyku isteği gibi belirtiler görülebilir.”

“ASIL AMAÇ YAŞANAN ATAKLARIN SIKLIĞI VE ŞİDDETİNİ AZALTMAK”

Akıncı, “migren riskinin düşürülmesi için öncelikle düzenli bir beslenme ve uyku düzenine sahip olmak çok büyük önem taşır. Bununla birlikte B2, folik asit ve magnezyum gibi vitamin ve mineraller migrenin yaşattığı tahribatı hafifletmeye yardımcı olacaktır. İçerdiği çeşitli besin öğeleriyle kırmızı et, karaciğer, maydanoz, brokoli ve balık gibi gıdalar da migren tedavisi için önemli bir rol oynayabilir. Migren tedavisinde ise asıl amaç, hastaların yaşadığı atakların sayısını ve sıklığını azaltmak ve bununla birlikte yaşanan atakların şiddetini azaltmaktır. Bu amaçla da hastaya çeşitli migren ilaçları tavsiye edilebilir ve ek olarak ilaçsız tedavi yöntemleri de uygulanabilir. Migrenin ilaçsız tedavisi kişinin yaşam kalitesini artırmasıyla mümkün olabilir. Ancak yine de bir doktora danışıp tedaviye başlamak en garanti ve en zahmetsiz yol olacaktır. Ayrıca ilaçsız tedavi yöntemleri ilaçlı tedavi yöntemleriyle birleştirilerek uygulandığında, hasta tedaviye çok daha iyi şekilde cevap verir. İlaçsız tedavi yöntemleri arasında düzenli egzersiz, meditasyon gibi rahatlama teknikleri, iyi bir uyku ve yemek düzeni, alkol ve sigaradan uzak durulan bir yaşam tarzına yönelmek gibi seçenekler mevcuttur.” şeklinde konuştu.

Editör: TE Bilisim