Diş Hekimi Nevin Öztürk, “Dişimiz çürüğe yatkın bile olsa, dişimize iyi bakarak çürüğün önüne geçebiliriz” dedi. Diş Hekimi Nevin Öztürk, ağız ve diş sağlığına dikkat edilmesi konusunda uyarılarda bulundu.

Diş sağlığı için en etkili koruyucu yöntemlerin başında ağız hijyenini sağlamanın geldiğini vurgulayan Öztürk, “Ağız ve diş sağlığı dediğimizde aklımıza ilk olarak dişimizi fırçalamamız gelmelidir. En önemlisi dişin bakımı ve temizliğidir. Bazen şu şekilde düşünüyoruz; dişlerimiz çürüğe yatkın, daha kolay çürüyor. Bunda en önemli faktör, dişimizin temizlenmesi ve fırçalanmasıdır. Dişimiz çürüğe yatkın bile olsa, dişimize iyi bakarak çürüğün önüne geçebiliriz” şeklinde konuştu.

DOĞAL VE GÜZEL BİR GÜLÜMSEMEYE SAHİP OLMAK İÇİN ESTETİK ÇÖZÜMLER

Günümüzde tedavi yöntemlerinin gelişmesi, güzellik ve sağlığın bir bütün olarak görülmesi ile estetik kavramının büyük öneme sahip olduğunu ifade ederek kişiye özel gülüş tasarımı yapan Diş hekimi Öztürk,“Kliniğimizde temel diş hekimliği uygulamalarının tamamını yapmaktayız. Diş dolgusu, kanal tedavisi, kron kaplamalar, köprüler, estetik restorasyonlar, Kaplamaların içine porselen, lamine, zirkon, emax giriyor. Yapılan bu işlemlerin tamamı kliniğimizde gerçekleştirmekteyiz.  Bunların dışında gülüş tasarımı yapmaktayız. Gülüş tasarımı nedir? Gülüş tasarımı kişinin kendine özel gülme hattına uygun bir biçimde yapılan estetik restorasyonlardır.  Bu kişiye özel tasarlanır. Bilgisayar ortamına aktarılır. Daha sonra bu aktarılan uygulamanın üzerinde kişiye özel tasarım yapılarak buna uygun protez uygulaması gerçekleştirilir. Bolu’da daha çok gülüş tasarımı istiyorlar. Bu konuda bilgi alıyor. Bunun dışında implant uygulamasını çok merak ediyorlar. Onun dışında da rutin olarak diş hekimliğinde en çok uygulanan kanal tedavisidir. Hastaların genellikle ağrı ile başvurdukları ve bu ağrının geçmesi için uyguladığımız kanal tedavisi uygulamasıdır” sözlerine ekledi.

“BAKTERİLER OLMAZSA ÇÜRÜK OLMAZ”

Diş Hekimi Nevin Öztürk, diş çürüğü oluşumuna dikkat çekerek “Genellikle diş ağrıları geceleri başlar. Bu dişin yapısı ile alakalı bir durumdur. Bu diş ağrısını çekmemek için diş hekimimize rutin olarak kontrollere gitmemiz gerekmektedir. Diş hekimimiz bize bu dişin çürük olduğunu ve ilerlediğini söylediğinde ona göre tedaviye başlanması gerekiyor. Diş çürümesi ise yediğimiz içtiğimiz yiyecekler dişlerimizin üzerinde durduğunda orayı mekanik olarak temizlemediğimizde de bakteriler kolonize oluyorlar. Bakteriler enzimleri ile kendi artıklarıyla ve yapılarıyla dişte boşluk oluşturuyorlar. Boşluk ilerleyerek hastalara bizim söylediğimiz ama dişin özü anlamına gelen yere ulaştığında da dişte ağrı meydana geliyor. Dişte bu öze ulaştığında ağrı yaptığında dişin dolgu ile kurtarılma şansı yok. Kanal tedavisi uygulaması ile enfekte olan o öz kısmını çıkarılıp oraya uygun bir malzeme ile tekrar doldurulması gerekir. Ağız ve diş sağlığı iyi olmadığı zaman her türlü bakterinin direk vücuda girebileceğini vurgulayarak, Bazı kronik hastalarda ağız içi bulgularda görebiliyoruz biz. Bu tip hastalığı olan bireylerin dişleri çürüğe daha yatkındır. Onların normal fırçalamadan daha fazla bakım yapmaları gerekiyor” dedi.

DİŞ ETİ HASTALIKLARINA DİKKAT!

Dişeti hastalıklarının kaynaklarını birçok kişinin bilmediğini ve merak ettiğini belirten Nevin Öztürk, “Dişeti hastalıkları çürükten farklı olarak, tüm dişetimizde oluşan bir hastalıktır. Dişeti hastalıklarını tedavisi daha zordur. Bu yüzden dişeti sağlımız için dişetinin temizlenmesi de gerekmektedir. 6 ayda bir rutin olarak temizlenmesini öneriyoruz” dedi.

“KESİNLİKLE TEDAVİYİ AKSATMAMALIYIZ”

Ağız ve diş sağlığı problemlerine karşı diş hekimine başvurmak yerine hastaların evde beklemelerinin ya da geçici çözümler üretmelerinin ileride daha büyük sorunlara neden olabileceğini belirten Nevin Öztürk, “Dişle ilgili doğru bildiğimiz yanlışlar tabiî ki vardır. Hastamızın dişi ağrıyor. İlaç kullanıyor ağrısı geçiyor ve daha sonra nasıl olsa dişimin ağrısı geçti diyor ve bunu ihmal ediyor. Bu şekilde ilaç aldıktan sonra hastanın bağışıklığı ve mikroorganizma arsındaki savaştır. Burada bir dönem siz kazanmış olabilirsiniz ama orada enfeksiyon kurumuyor. Enfeksiyon dişten diğer dokulara ve kemiğe kadar ilerliyor. Dişin artık kaybedilme noktasına kadar geliyor. Dişi kanal tedavisi bile kurtaramama noktasına geliyoruz. Dişimiz ağrıdığında yada hassasiyet olduğunda orada bir anormal durum olduğunu patolojik bir semptom verdiğini düşünüp bunun üzerine gitmeliyiz ve kesinlikle tedaviyi aksatmamalıyız” şeklinde konuştu.

DİŞLERE GEREKEN ÖNEMİ VERMELERİNİ TAVSİYE EDİYORUM

İmplant tedavisi kemiğin için yerleştirilen titanyum bir vidadır. İmplant dişin kökünün yerini tutar. Kesinlikle alerjen veya patalojik bir semptom oluşturacak bir malzeme değildir. Hastaya yapabileceğimiz en sağlıklı malzemedir. Burada dişini kurtaramadığımızda kaybettiğimizde başka bir alternatifi olmadığında en uygun yapabileceğimiz tedavisi seçeneğidir. İmplant uygulaması, uygun şartlar halinde yapıldığında kemiğin uygun olduğunda, herhangi bir problem çıkmıyor. İmplant uygulaması tek seansta yaklaşık 10 dakikalık bir işlemdir. Daha sonrasında ki süreçte implantın kemikle kaynaşması için bekliyoruz. Hastamız rutin hayatına devam ediyor. Hastamıza daha sonrasında üzerine kaplama dediğimiz diş yapılıyor. Hastalarımıza dişlere gereken önemi vermelerini tavsiye ediyorum. Bazen estetik uygulamalar hakkında bilgi almak istediklerinde diş hekimlerine gelmelerini öneriyorum.

Editör: TE Bilisim