Sayın Okurlar;

Genel hayatımızda lafazanlık (gevezelik)- uyuşukluk-gevşeklik gibi usul ve adaba aykırı davranışlar, avam tabiatıdır. Bu türden hareketler köprü altı veya kaldırım kültürünün getirdiği basitliklerdir. Bilinmelidir ki ve de bildiğim o dur ki; en büyük zenginlik akıl, en korkulu şey yalnızlık, en güzel düşünce takva, en iyi dost huy, en iyi miras edep, en büyük başarı ise adam gibi adam olmaktır. Bu nedenle, bilinmiyorsa susmak kadar faziletli bir şey yoktur. Girmeden evvel çıkmayı düşünmekte pek tabi akıllı adamların işidir. Mükemmel insanlar, meselenin başından evvel sonunu görmeye çalışırlar. Böyle olmazsa, bu yolda hareket edilmezse, bazı sapkınlıklara yol açılabilir. NİTEKİM DEVAMLI ŞEKİLDE DİLİNİN BUYRUĞU OLAN KİMSE, BİRGÜN MUTLAKA MAHCUP OLACAĞINI DA BİLMELİDİR. Doğru, güzel, faydalı bilgileri anlatanlar çok olsalar da gel gör ki buna uyanlar günümüzde çok azdır. Bilginin en aşağısı dilde, bilginin en yücesi yaptığı işlerle ortaya çıkar. Sefaletin, yoksulluğun, dikkatsizliğin, düşüncesizliğin büyüğüne gelinirse bu noktalar da tam bir ahmaklıktır. Bir yerde kendini beğenmek nasıl korkunç ise büyük bir asaletten gelmekte o kadar güzel bir ahlakı da beraberinde getirir. Doğruyu bulmak, kötüleri yasaklamak, gerçek işlerde mükemmelliyeti görmek gerçeklere uymayanlara sırt çevirmek en küçük bir mücadelenin ise temel taşlarını oluştururlar. Yine unutmayalım ki anlayışlı olmak ve anlayışta derinlere dalmak, bilgide yükselmek, aydın hükümlere karar vermek ve de yumuşak huyluluk, böylece salim ve selim yolda ilerlemek insanoğlunu adaletle kucaklaştırır. Tabiri amiyane ile de olsa şarlatanlara sadakat, çingeneye saltanat, hırsızlara emanet, utanmaz düşüncelere şefaat gösterilmez. Netice itibari ile, AKIL SIFIR OLURSA BEYİNDE KISIR OLUR. 

SONUÇ: O ZAMAN SADETE GELELİM; AKILLI İLE SERSERİNİN ARASINDA BİR TANE FARK VARDIR, AKILLIYI FİRENLERSİN, SERSERİ BAŞIBOŞ VE YULARSIZDIR. YÜCE YARATAN HİÇKİMSEYİ GÜZEL VE AZİZ AKLINDAN MAHRUM ETMESİN.