Mülteci Tehdidi!

Ülkemizi tehdit eden en büyük sorunlardan birisi de mültecilerin ülkemizi istila etmesidir.

Bu istilayı yetkililerimizin izni olmadan kendiliğinden yapmaları elbette imkansızdır. Doğuda birçok yörelerimizde Türk bayrağını ayakları altına alarak Türk vatandaşlarımıza “buraları terk edin, artık burası bizim” naralarıyla hakaretler ettikleri günlerdir medyada yer aldı.

Yine ayrıca ülkemizin büyük kentleri dahil birçok yerlerde olaylar çıkartmaları, silahlı ve bıçaklı saldırılarla halkımıza zarar vermeleri gün geçtikçe daha da büyüyerek artmaktadır. Bütün bunlara ve bunlara benzer birçok olaylara rağmen hükümetimiz halen bu ahlaksız kültürsüzleri koruyor olması ise ayrı bir sorundur.

Randevu almanın zora sokulduğu ve parayla alındığı için birçok vatandaşımız hasta hanelere bile gidemezken bu yabancı göçmenler sıra bile beklemeden ön sıralardan muayene olabiliyorlar ve ilaçları parasız alıyorlar.

(Hasta haneler artık hastalara direk randevu vermiyor ve 182 çağrı merkezinden alacaksınız diyor. 182 çağrı merkezi ise bu randevu alma süresinde telefon görüşme parası kesiyor. Bu da yine aracı firmalara para kazandırma yöntemlerinden biri olsa gerek.)

Bu ülke sanki onların mekânı gibi her yerde öncelikli ve korumalı yaşıyorlar. Türkiye dünya üzerinde en çok mülteciye ev sahipliği yapan ülkeler arasında en üst düzeylerde yer almaktadır. Türkiye'deki mülteciler birçok farklı ve kötü sorunlara sebebiyet vermektedirler.

Özellikle ekonomik, sosyal ve siyasi alanlarda faaliyetleri açıkça gözlemlenmektedir.

Ayrıca Türkiye'deki mültecilerin birçoğunun, Türkçe bilmedikleri için Türk kültürüne, Türk Milliyetçiliğine, örf ve ananelerine sosyal yaşamlarına yabancı oluşları Türkiye'ye uyum sağlamak istemeyişleri halk arasında nefret ve olumsuzlukla karşılanmaktadır.

Bu ara bazı zamların limitsiz artışları kiraların aşırı yükselişleri, halkımızın eski güvenliğinin yok oluşu ve bunlara benzer birçok olumsuzlukların bunların yüzünden yaşanmakta olduğu da açıkça ortadadır.

Bağ kur ve SSK emeklilerimiz açlık sınırı altında inim inim inlerken hükümetimiz mültecilerin barınması ve ihtiyaçlarının karşılanması için milyarlarca lira harcama yapabilmektedir.

Bunlar ve bunlara benzer birçok haksızlıkların yapıldığı ortamda Türk kamuoyunun mültecilere karşı olan hoşnutsuzluğu haksızlık olarak görünmemelidirler. Üniversite mezunu gençlerimiz ve iş erbabı yetkili kişilerimiz boş gezerken, iş arayıp bulamazken, bir resmi dairede işe başlayamaz iken bunlara tüm iş imkanları sunularak her yerde öncelik tanınma hakkı verilmiş olması acı bir gerçektir.

İş verenler de bu göçmenleri tercih ediyor çünkü sigortasız vergisiz argısız, daha ekonomik fiyatlarla çalıştırıyorlar bu kişileri. Dolayısıyla yabancıların Türkiye de kalmalarını, en çok bu iş veren kapitalist güçler istiyor ve siyasi oylarını da ona göre kullanıyorlar.

Burada Sayın K. Kılıçdaroğlu’nun büyük bir hatası oldu.

Genel seçimler önce devamlı bu konuya değinerek “Bütün mültecileri, yabancı göçmenleri ülkemizden yollayacağım bir kişi dahi kalmayacak” sözleri çok yanlıştı ve oy kaybı olarak aleyhinde gelişmelere sebep oldu.

Bilal Esen - 23.09.2023