Sayın Okurlar;

Zaman zaman, yazılarımda ifade ettiğim gibi, kültür, her ne kadar cehaleti kaldırsa da eşeklik bakidir. Sözü 13.yüzyıldan günümüze kadar geçerli olmuştur. Bu, bir halk deyimidir. Cahilin büyük noksanlığı, konuları çözmede ki bilgisizliğidir. Pek tabi, bilenle bilmeyenler bir olmaz. Bir başka gerçek de cahil, yalnız okumayan değil, okuyup da gerçeği bir türlü göremeyen bazı şer düşüncelerdir.

Sayın Okurlar;

Cahil, yüz söz söyler, yüzü de boşa gider, gerçek aydın bir söz söyler, on ikiden vurur. Cahil şu noktayı hiç düşünmez “Bir söz söylenmedikçe o söze kişi galip gelir. Söylendiği zaman bu defa o sana galip gelir.”    Cahil, cevheri tanımaz, sırları da muhafaza etmesini bilmez. Gerçek aydın, cevheri hazinedara, sırları da kendisinde muhafaza eder. Canlılar dünyasında, hayvanlar söylemez, insanlar söyler. Ancak saçma söyleyen insanlar, hayvanlar gibi susmasını öğrenselerdi, herhalde daha faziletli olurlardı. Doğru boy değil, doğru yol lazımdır. Aksi halde, dikkat edilirse, her cahil ve her kafir, suret itibariyle insandırlar. Bilenler, girmeden evvel çıkmayı da düşünürler. Gel gör ki cahil tayfası, dinlemeden, anlamadan, görmeden balıklama dalar. Her bilen, daha iyisini arar, sorar ve bulmak için gayret sarf eder. Cahil, setenci beygiri gibi etrafında devamlı döner durur. Yetiştirilmiş bir av köpeği,  kaplandan yüz çevirmez ama cenk görmemiş bilgisiz ve tecrübesiz Aslan, Tilkiyi görünce kaçar. Önemli olan ana konu bilmektir.   Akıl, insana sermaye ise bir işaret kâfidir. Nitekim devamlı ayıp arayan cahilin arkasından, yine kendisi gibi cahil olan gider. Bilenler ise devamlı düşünürler. İnsan, bilerek, inanarak, öğrenerek, dolayısıyla Yusuf gibi senelerce, iffet ve nezaketle yaşarsa Mısır’a da sultan olur. Bilgiden yoksun kimse, evvela kendisinin düşmanıdır.

Arif isen, bir gül yeter kokmaya

Cahil isen, gir bahçeyi yıkmaya.

Yani(ana kızına baht kurar, cahil kız da bir nevi bahtını eşinde arar.) Bu cümle aslında kıymet bilme ifadesi için kullanılmıştır. Nitekim cahil güçlü olunca, haklısı suçlu olurmuş. Yağız atın ölümü ite bayramdır. Cahilin, kırk çeşidi olsa da aklın, bilgili insanın yolu birdir. Cahil, Kâbe’nin örtüsünü ipek böceğinde arar, bilenler,  bu güzel örtünün Kâbe’den kaynaklandığını asla unutmaz.

Konmaz kargalar bülbül yerine

Çiçek açmış dikeni gül yerine.

Sayın Okurlar;

Netice itibariyle kılavuz arkada tutulmaz, cahile de her soru sorulmaz. Özetle çok okuyacağız çok öğreneceğiz ve çok çalışacağız ancak her düşünce ve hizmeti faydalı ve verimli yollarda kullanacağız.