Varoluş tamamlanamazlık...

İnsanın sayılıdır günleri daima,

Yaptıkları hep rüzgâr gibidir...

Yapraklar gibidir insan soyu.

Bir yandan rüzgâr bakarsın onları döker yere,

bir yandan bakarsın bahar gelir....

Bir ağacın tek tek yiten yaprakları gibiyiz.

Hangimiz önce düşecek belli değil

ama hepimiz döküleceğiz...

.Ölümdür eli kulağında olan...

Ölüm geride kalanlar için...

Geride kalanlara keder miras kalır:

Elem bırakır ölenler hayatta kalanlara...

Ölümden korkmayan ölümü bilmeyendir...

"Gördü ki varoluş,

mumun ışığı gibiymiş:

ışığının yanması ile

ışığının sönmesi aynı şeymiş."

Onlar sahiden geride kalmışlar.

:birbirine-ait-olanın bir daha-birarada-

olmayışıdır noksanlık...

Varoluş teşrih, tevil ve tâbir....

Varoluş yorumlama,

açık hale getirme ve anlam çözme..

Sevgi göstermek başka, sevgi görmek bambaşka.

Kaybetmek başka, yitirmek bambaşka.

Biri gözden, diğeri gönülden gider sanki...

Gerçeklerden vazgeçtiğimizde hakikatlerden de

feragat etme....

"Nerede utanç varsa orada korku  var."

Doğru yitirilince her şey kaybedilir..

“İyilik demek kimseye kötülüğü dokunmamak değil,

kötülük yapacak cevheri içinde taşımamak demek”

Semeresiz iyi niyet değersizdir...

Alışkın değilsin diye yanlış olması gerekmiyor...

Kim ki çehresi ışıldamıyorsa Olamaz asla bir yıldız....

Soru şu: İnsanlar arasındaki asli düşmanlığa delalet eden

(kötülük olarak) ilk şey haset midir,

yoksa riya mı?"

İç dünyamız çok dinamik:

Çelişik, karşıt, kayıtsız, t

tutarsız, devingen his, düşünce

ve edimlerle dolu.

Ama hepsi de bizim, hepsi de içimiz...

Erdemlerimiz içimizdedir.

Onları dışımızda icra ederiz.

Bu yüzden lafa değil işe bakılır.

Vasatlık mecburidir.