AK Parti Bolu Milletvekili Ali Ercoşkun, Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kurulunda yaptığı konuşmada bilişim alanındaki faaliyetlerden bahsetti. Ercoşkun, “İhracat artışını daha fazla kot dikerek ya da domates satarak değil, Hindistan örneğinde olduğu gibi, bilişimde büyüyerek gerçekleştirebiliriz.” diye konuştu.

AK Parti Bolu Milletvekili Ali Ercoşkun, CHP'nin Meclis'e sunduğu grup önerisi aleyhine AK Parti sıralarından son konuşmacı olarak Meclis kürsüsüne çıktı. Milletvekili Ercoşkun, 15 Temmuz hain darbe girişiminin yıldönümü nedeniyle açıklamalarına, Öncelikle, 15 Temmuzun yıl dönümünde şehitlerimizi rahmetle, minnetle bir kez daha anıyorum, gazilerimize şifalar diliyorum. Tüm şehitlerimizin anısı önünde saygıyla eğiliyorum" ifadeleriyle başladı.

Milletvekili Ercoşkun, daha sonra önerge aleyhine şu ifadeleri kullandı; “Sanayi, Ticaret Komisyonu olarak oldukça verimli çalışmalar gerçekleştirdik. 2002'den bu yana ihracatımız 36 milyar dolarlardan 150 milyar dolarlara çıksa da, bizim ihracatımızı 500 milyar dolara çıkartabilmek için köklü değişikliklere ihtiyacımız var. On sene önce 0,35 seviyesinde olan AR-GE'yi yüzde 1'e getirdik. 3 katlık bir artış söz konusu. Bunu 2-2,5 yapmak hedefimiz. Komisyonda yaptığımız değişikliklerle AR-GE çalışmalarını destekleyecek bazı önemli adımlar attık. Ne yaptık? Bir kere, AR-GE merkezlerinde çalışan kişi sayısını düşürdük. Çünkü 50 kişinin, 100 kişinin çalışacağı merkezleri oluşturmak zaten başlı başına zor bir işti. Yetmez. Çünkü geçmişte büyükler küçüklere bir şey öğretirken -yani hem deneyim olarak, tecrübe olarak, akademik olarak- artık küçükler büyüklere bir şeyler öğretiyorlar. Yani biraz önce örneğini verdiğiniz firmanın bir notebookla adım atıp oradan gelmiş olduğu yer belli, bunu farklı teknoloji firmalarıyla da özetleyebiliriz, Fecebook'u ortaya koyabiliriz, siz Apple'ı söylediniz. Peki, o zaman, 1 kişiyi de desteklemek bizim önceliğimiz olmalı. Ama bunun için de bir kültüre ihtiyacımızı var, yani AR-GE kültürünün gelişmesine ihtiyacımız var. Şu anda atılan adımlar da aslında bunları destekleyecek adımlar. Geçtiğimiz dönemde dünyayla rekabet etmemiz anlamında önemli bir adım olan, 200'ün üzerinde maddeden oluşan Sınai Mülkiyet Kanunu'nu hep birlikte çıkarttık.

Diğer taraftan, Üretim Reformu Paketi içerisinde de hepimizin arzu ettiği, yani sanayiciyle üniversiteyi birleştirecek bazı adımları da gerçekleştirdik. Olumlu katkılarını göreceğiz. Nedir bunlar? Bir kere araştırmacı öğrencilerin desteklenmesi anlamında bilimsel araştırma projelerinde çalışan bursiyer öğrencilere 5102 sayılı Kanun'a tabi olmaksızın burs verilmesinin önünü açtık. Diğer taratan, üniversitelerde sanayiye yönelik araştırma yapanların ve yenilikçi projelerin desteklenmesi için YÖK izniyle teknoloji transfer ofislerinin açılmasına imkan verdik. Ücretli araştırma izni verilebilmesi, doktora sonrası araştırmacı istihdam edilebilmesi anlamında da önünü açtık.

“Hindistan’ın yaptığının fazlasını yapabiliriz”

Yani burada, kendi ilim Bolu'da da ben Abant İzzet Baysal Üniversitesi'nin tüm sanayi kuruluşlarıyla birlikte iş yapabilmesi gerektiğini düşünüyorum ve bu manada desteklemek istiyoruz ama önümüze çıkan sıkıntıları işte bu reform paketiyle birlikte ortadan kaldırıyoruz. Akademik çevrelerin, üniversite çevrelerinin de neticelerden pay alabilmesini sağlayacak adımları atarak inşallah, bu noktada olumlu gelişmeleri hep birlikte ortaya koyacağız. Diğer taraftan, tabii, ihracatı artırabilmenin yolu daha fazla domates üretip satmak, daha fazla kot dikmek değil. Biz ihracatı bilişimle, yazılımla ama bunların bilgi ekonomisi temelli uygulamalarıyla arttırabiliriz. Önümüzde örnekler var. Hindistan bir örnek, özellikle bilişimde, yazılım tarafında önemli bir örnek. Ama bizim, şuna emin olun, Hindistan'ın yaptığının aynısını, hatta daha fazlasını yapabilecek bir potansiyelimiz var. Bunu gerçekleştirmek için en önemlisi zihinsel değişime ihtiyacımız var. Bu zihinsel değişimle birlikte gördüğümüz eksikliği de tamamlamamız lazım.

"Vatandaşlarımızın taleplerini yerine getirdik"

Mesela Sayın Eren Erdem solar ev projesini koydu buraya. Yani elektriği üretebilecek ve bunu da hiçbir yere bağımlı kalmadan devam ettirebilecek. Geçtiğimiz belki bir iki hafta içinde izlediniz, şu anda evde elektrik üretebilmek için yani çatılarda güneş enerjisiyle elektrik üretebilmek için artık ruhsat alınması söz konusu değil. Enerji Bakanlığı EPDK'yla birlikte ruhsat alımını zorunlu koşan kararı iptal etti. Dolayısıyla, tüm evlerde, tüm ofislerde, fabrikalarda çatılarda elektrik enerjisi ruhsata bağlı kalmaksızın üretilebilecek. İşte bunlar sahada bizden talep edilen değişikliklerdi ve biz bu talep edilen değişiklikleri bir bir yerine getirerek bu sürecin önünü açmaya çalışıyoruz.

"Sanayicinin ve STK'ların taleplerini siyasi kaygı taşımadan yürütmeliyiz"

Özellikle sanayicilerle birlikte tüm STK'ların, yani TÜSİAD'dan MÜSİAD'a kadar veya Odalar ve Borsalar Birliği'ne kadar veya sanayi odalarına, organize sanayi yöneticilerine kadar bu süreçlerdeki taleplerini, hep birlikte, herhangi bir siyasi kaygı taşımadan yürütmemiz lazım. Üretim Reformu Paketi içerisinde, aslında, bir polemik ortaya koyarak, zeytinlik meselesini gündeme getirerek bazı şeylerin önünü kapattık. Doğru bir şey mi? Bence kesinlikle değil. Eğer burada zeytinlik meselesinin polemik yapılmasını hep beraber engelleyebilseydik, işte, o sanayicinin, üreticinin arzu ettiği bazı değişiklikleri de o paket içerisinde gerçekleştirebilecektik."

"Milli konular politik malzeme halinde kullanılmamalı"

Ercoşkun, geçmişte Meclis'te yaşanan zeytinlik tartışmalarının ülkeye zarar verdiğini, aynı yanlışın yeniden yaşanmaması için Meclis'e çağrıda bulunarak, sözlerini şöyle tamamladı: "Millî olan bu konuyu bir politik malzeme halinde kullanmayalım, sadece ve sadece doğrusu neyse bunu yapmaya gayret edelim ve bunu yapabildiğimizi de aslında bu geçtiğimiz süreçlerde göstermiş olduk. Bilişim sanayisinin beklediği çok önemli bir şey vardı, bilişim ürünleri artık bir sanayi ürünü olarak kabul ediliyor bu en son Üretim Reformu Paketi'yle. Yazılımcıların müthiş derecede memnun olduğu ve gerçekten yıllardan beri çok beklediği bir kanundu, bunu da bu paket içerisinde gerçekleştirmiş olduk. Ben katkılarınızdan dolayı hepinize teşekkür ediyorum. Tüm bu konularda yapmış olduğumuz, yapacağımız çalışmalar var. Geçtiğimiz dönem gerçekleşen komisyon çalışmaları da bunu gösteriyor. Dolayısıyla, önergenin aleyhinde olduğumuzu belirtiyor, hepinizi saygıyla selamlıyorum."

Editör: TE Bilisim