Türkiye Sağlık İşçileri Sendikası Bolu İl Başkanı Harun Ceylan, Sağlık Bakanlığı tarafından Öz Sağlık – İş Sendikası’na toplu sözleşme yetkisi verilmesinin ardından yapılacak olan toplu sözleşme ile sağlık işkolunda olmayan hastane çalışanlarının yok sayılacağını söyledi.
Haber: Ömer ÇETİNASLAN
Türkiye Sağlık İşçileri Sendikası Bolu İl Başkanı Harun Ceylan, yaptığı basın açıklamasında, HAK-İŞ Konfederasyonu’na bağlı Öz Sağlık – İş Sendikası’na Sağlık Bakanlığı tarafından toplu sözleşme yetkisi verilmesiyle yeni yapılacak olan toplu sözleşmeye tepki gösterdi. Ceylan, yapılacak olan toplu sözleşme ile temizlik personelleri, veri giriş personelleri, teknik personeller ve güvenlik personelleri gibi hastane çalışanlarının haklarının yok sayılacağını ifade etti.
Türkiye Sağlık İşçileri Sendikası Bolu İl Başkanı Harun Ceylan, yaptığı açıklamada, “Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı Çalışma Genel Müdürlüğü, 14.12.2018 tarih ve E.863591 sayılı yetki tespiti ile T.C Sağlık Bakanlığı ve bağlı işyerlerinde, sağlık işkolunda çalışmakta olan 18 bin 940 işçiden 10 bin 912'sinin üyesi bulunduğu Öz Sağlık-İş Sendikasına, İşletme Toplu İş Sözleşmesi yapmak için gerekli çoğunluğu sağladığının tespit edildiği resmi yazı ile bildirilmişti.
“SENDİKAL HAREKETE KARA BİR LEKE OLUŞTURMUŞTUR”
Malum konfederasyona bağlı tüm sendikaların katılımı ile 05.08.2020 tarihinde yaptıkları utanç verici basın açıklaması ve talepleri; 696 Sayılı KHK ile 02 Nisan 2018 de kadroya geçen ve 01 Kasım 2020 e kadar kamu sözleşmelerinden mahrum edilen işçilerimizi kendi sendikalarının çıkarları doğrultusunda yok saymaları sendikal harekete kara bir leke oluşturmuştur. Malum konfederasyonun bu etik olmayan talepleri işçilerimize ne kaybettirecek? Sendikalarına ne kazandıracak?
“HASTANE ÇALIŞANLARI BELİRSİZLİĞE SÜRÜKLENECEKTİR”
Örneğin; Sağlık Bakanlığı’ nda çalışan Temizlik personellerimiz, Veri giriş personellerimiz, teknik personellerimiz, Güvenlik personellerimiz yani şu an sağlık iş kolunda olmayan tüm personellerimiz 01 Kasım 2020 itibariye 35 yıllık kamu sözleşmesindeki mali ve sosyal haklardan yararlanamayacak, 01 Kasımdan itibaren en az 6 -7 ay sürecek yeni yetki sürecine girecek ve sıfır sözleşmeye mahkûm edilecektir. 1 Kasımdan itibaren hastanelerdeki şu an sağlık iş kolunda olanlar 01 Kasımdan itibaren her ay 400 TL %13 hizmet zammı, 400 TL civarında sosyal yardımdan ve 30 + 30 yevmiye extra ikramiyeden ve diğer bazı haklardan direkt yararlanırken, diğer işkolunda olan personellerimizi yeni yetki ve sıfır sözleşme belirsizliğine sürükleyecektir. Bu durumdan tek menfaati olacaklar ise (Hizmet-İş, Öz Büro, Öz Güven - Sen, OLEYİS) gibi sendikalardır.
“NEYİN DİYETİ ÖDENİYOR? İŞÇİ MERAK EDİYOR”
En garibi ve üzücü olanı ise; Sağlık Bakanlığında sözde yetkili olan Öz Sağlık - İş Sendikası Genel Başkanı’nın yeni yapacakları sözleşmeye 01 Kasım 2020 de işkolları asıl işkoluna dönerek sözleşmeye dâhil olacak personellerimizi yok sayarak bu utanç belgesine imza atmasıdır. Kendi işçisi olacak binlerce sağlık çalışanını reddeden bir bildiriyi imza atan sağlıkta faaliyeti olan bir sendika olabilir mi? Neyin diyeti ödeniyor işçi merak ediyor.
“İŞÇİLERİN HAKLARINI YOK SAYMALARININ BEDELİNİ İŞÇİLERİMİZ KENDİLERİNE ÖDETECEKTİR”
Anlaşılan o ki; türlü oyunlar ile yetkiyi alan Öz Sağlık - İş Sendikası, 2021-2022 yetkisinde döneminde ana iş koluna dönen tüm çalışanların yetki çoğunluğa dâhil edileceği gerçeği, yetki alamama korkusu içine düşmelerinin işareti olduğu aşikârdır. Sendikalarının menfaatleri için işçilerin hakları ve geleceklerini yok saymalarının bedelini önce işçilerimiz kendilerine ödetecektir. Kıdem tazminatı konusunda dili lâl olan Malum Konfederasyon’un üye kaybetme endişesi ile bir anda dile gelmesi ve feryat etmesi manidardır.
“TÜRK-İŞ SONUNA KADAR İŞÇİLERİMİZİN ARKASINDA DURACAKTIR”
İşçinin tek kalesi olan Türk-İş konfederasyonu olarak işçilerimizin menfaatleri doğrultusunda 25.02.2020 tarihinde çalışma hayatında ülkemizin önde gelen 5 tane profesörden 6356 Sayılı Sendikalar Kanununa göre tüm işçilerin asıl iş koluna dönülmesinin işçi lehine olacağı yönde hukuki görüş alarak Cumhurbaşkanlığına, Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığında ve Cumhurbaşkanlığı Sosyal Politikalar Kuruluna kararlılıkla sunulmuştur. Türk-İş, sonuna kadar işçilerimizin arkasında duracaktır. Gün işçinin kendi geleceğine sahip çıkma günüdür.”
