Bolu Abant İzzet Baysal Ünversitesi (BAİBÜ) Yenilikçi Gıda Teknolojileri Geliştirme Uygulama ve Araştırma Merkezi (YENİGIDAM) tarafından başlatılan ve 3 yıl sürecek "Gıdanın Soy Ağacı" projesi kapsamında, başta üretiminde en çok hile karıştırılan bal ve zeytinyağı olmak üzere birçok gıda ile tarımsal üründe yapılan taklit, tağşiş ve hileler tespit edilecek.

Bolu Valiliği, Bolu Belediyesi, BAİBÜ ve Bolu Sanayi ve Ticaret Odası (TSO) tarafından hazırlanan ve Doğu Marmara Kalkınma Ajansı (MARKA) tarafından desteklenen "Gıdanın Soy Ağacı" projesinin tanıtım toplantısı yapıldı.

Bolu TSO konferans salonunda yapılan toplantıya, Bolu Belediye Başkan Yardımcısı Emine Davarcıoğlu, BAİBÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Mustafa Yaman, Proje Koordinatörü BAİBÜ Mühendislik Mimarlık Fakültesi Gıda Mühendisliği Öğretim Üyesi Prof. Dr. Gülsün Akdemir Evrendilek ile gıda ve tarımsal ürünlerle ilgili sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri katıldı.

Projenin tanıtımını yapan Prof. Dr. Gülsün Akdemir Evrendilek, bu çalışmanın çıkış noktasının coğrafi işaretleme konusu olduğunu belirtti.

Coğrafi işaret başvurusu yapıldığında, bunun gerçekliğini ispatlamanın başvuru yapan kişi ya da kuruma ait olduğunu belirten Evrendilek, "Gerçekten ürettiğiniz ürünün, o coğrafi işaret aldığınız ürün olduğunu ispatlamak zorundasınız. Sürekli elde ettiğiniz kaliteyi yakalamak ve bunu ispatlamak zorundasınız. Buda çok zor bir durumdur. Biz ürünlerde genellikle kimyasal, fiziksel ve duyusal kalite analizleri yapıyoruz. Ürünün kalitesini belirliyoruz. Ama bu ürün şu coğrafyaya aittir. Ya da burada üretilmiş gibi kesin kanıtları veya bunu ispatlayacak verileri bulamıyoruz." dedi.

Evrendilek, bu projenin en önemli özelliğinin coğrafi işaret başvuruları ile gıdalarda yapılan taklit, tağşiş ve hile gibi istenmeyen durumların tespitinde fayda sağlayacağını söyledi.

Gıda ve tarımsal ürünlerde izlenebilirlik konusunun çok önemli olduğuna vurgu yapan Evrendilek, "Hemen hemen her gün haberlerde 'et ürünlerine yabancı menşeli ürünlerin katılması', 'bala şeker katılması', 'üzüm pekmezine şeker katılması' gibi konuları duyuyoruz.  Bunlar artık bizim alışkın olduğumuz haberler. Gerçekten tarımsal ürünlerin en büyük dezavantajı ürüne, hile amaçlı ya da tüketiciyi yanıltmak amaçlı bir katkı maddesi katıldığı zaman bunun tespitini yapmak gerçekten çok zor." diye konuştu.

Evrendilek, taklit ve tağşişin sadece Türkiye'nin yanı sıra birçok ülke için çok büyük bir problem olduğuna da dikkat çekerek, şunları söyledi:

"Taklit ve tağşişin tespiti gerçekten çok uzun süreli oldukça hassas analizleri gerektiren iki unsur. Ülkemizde ve dünyanın birçok ülkesinde taklit, tağşiş, veya kökeni belirlemede kullanılan çok ileri teknikler var. Şu ana kadar biz üniversitede yaptığımız analizlerde genellikle balların kalite kriterlerine bakıyoruz. ve özelliklerini belirliyoruz. Ama bu bal Bolu’nun Gerede ilçesinden elde edilmiş mi bize ispatlayın denilse bunu yapamıyoruz. Bu proje sonucunda gerçekten balın bu bölgeden mi yoksa başka bölgeden mi elde edildiğini ispatlayabileceğiz. "

"Gıdanın Soy Ağacı" projesi tamamlandıktan sonra başta ballar olmak üzere birçok üründe taklit ve tağşiş yapılıp yapılmadığını ve  bunlarda kullanılan şeker ile diğer katkı maddelerinin ne kadar kullanıldığını belirleyebileceklerini de ifadelerine ekleyen Evrendilek,"Türk çayı' diyorsan gerçekten 'Türk çayı' mı değil mi? 'Tosya pirinci' diyorsak gerçekten 'Tosya pirinci' mi değil mi? 'Ezine peyniri' diyorsak gerçekten bu 'Ezine peyniri' mi değil mi? bunların tespiti de oldukça kolay bir şekilde yapılabilecek." dedi.

"Bal en fazla tağşiş yapılan ürünlerden bir tanesi. Ülkemizde ve tüm dünyada arısız bal üretimi yapılabiliyor." diyen Evrendilek, bala, mısır şurubu katılarak ya da arıya şeker şurubu verilerek üretim yapıldığına vurgu yaparak, "Baktığınız zaman üçü de bal diye satılabiliyor. Bunların gerçekten kimyasal analizlerini yaptığınız zaman tespit etmeniz çok mümkün değil. Bize de örnekler geliyor. Örneklere baktığınızda, her şey usulüne uygun ama balın gerçekten arılar tarafından yapılmadığını biliyoruz. Tağşişin anlaşılabilmesi için tek yol gerçekten karbon izotoplarının tespit edilmesi. Bu yöntemle bu bala şu kadar şeker eklenmiş demek mümkün. Proje kapsamında ilk etapta zeytinyağı ve bal için taklit, tağşiş belirleme çalışmaları yapılacak. Ondan sonraki süreçte peyder pey diğer ürünler için de altyapı oluşturmayı düşünüyoruz. Sahte ürün üretiliyorsa, taklit varsa tağşiş varsa tüketiciyi kandırmaya ve yanlış yönlendirmeye yönelik hareketler varsa bunların tespiti daha kolay olacak." ifadesini kullandı.

Editör: TE Bilisim