2 maçlık periyotu Boluspor 3 puan ile tamamladı. Geçtiğimiz hafta deplasmanda Ümraniyespor mücadelesinde Yalçın Koşukavak adeta satranç oynadı. Maç içinde hem Ümraniyespor’un oyun anlayışına karşı müdahaleler yaptı hem de skor üretebilmek için Boluspor takımı içinde çeşitli varyasyonlara gitti. İşler iyi gitmediği zaman oyuna dokunabilmek bir teknik direktörü üst klansmana taşıyacak hareketlerdendir. Yalçın Koşukavak ve ekibi oyuna gerektiği zaman müdahale etme konusunda becerilerini ortaya koyuyorlar. Kadrodaki futbolculara bakarak daha yüksek performans ortaya konmasını beklemek hayal olur. Nihayetinde üç puan alındı. Yalnız değinmeden geçemeyeceğim Ümraniyespor Stadı’nın zemini halı gibi olmasına rağmen saha ebatları halı saha boyutlarında tutulmuş. Kriterlere uygun ki hem süper ligde hem de birinci ligde maçlar oynanabiliyor lakin stadyum ve çevresi düzenlenirken ilk planlamanın üst liglerde mücadele edecek bir takımın tesisi olabileceği muhtemelen ön görülememiş.

Eyüpspor Bolu’ya lider geldi, lider olarak geri döndü. Maçın ilk 20 dakikasından sonra Boluspor oyunun hakimiyetini eline aldı, pozisyonlarda üretti ama takımın bir kişi eksik kalması tüm oyun planını alt üst etti. Kaliteli, yetenekli ve üst düzey futbolculardan kurulu bir takıma karşı eksik oynamak kolay değil. Türkiye Futbol Federasyonu’nun yetkili organları hakem atamalarını hangi kriterlere göre yapmaktalar, hala çözülememiş durumda. Sakaryaspor ve Eyüpspor mücadelelerinde Boluspor göz göre göre deyim yerindeyse ince ince doğrandı. Hakemlerin çaldıkları kadar çalmadıkları düdükler oyunun skoruna etki ederken, bu etki Boluspor aleyhine oldu. Boluspor’un haftaya Altay maçı varken bir hafta önceki müsabakasına İzmir bölgesi hakemi atayarak ‘acaba’ sorusunu yaratmanın hiçbir manası yok. Onlarca hakem içinden başka biri görevlendirilebilirdi. Niyet iyi olabilir, hakemlerde insan, performansı düşük olabilir, o gün maçı kötü yönetebilir ama insanların aklında soru işaretleri bırakmanın bir anlamı yok. Lakin bu maçın hakemi inanılmaz derecede kötü maç yönetti, yönetimin ötesinde hakemliği de bilmiyor. Bu maç hakemsiz oynansa muhtemelen ortaya bu derece fazla hatalı karar çıkmazdı. Hakem yanlış pozisyon alır, pozisyonu süzemez, görmez hatalı karar verebilir ama bir hakemin hiç değilse futbolculara yaklaşım tarzında ve kart gösterirken bir standart olması gerekir.

Sezona maddi koşulların elverişsizliği, futbolcu transferlerinin camianın beklentisinin altında kalması, hukuki davalar gibi birçok olumsuz durumla başlayan Boluspor camiasının sahada verilen-verilmeyen kararlar sonrasında hakemlerin kırmızı beyazlı ekibe karşı art niyetli olduğu yönünde duygu malasef oluşmaya başladı. En üst liginde en alt ligine kadar takip edenler hak vereceklerdir ki bu kadar hakemlerin, kararların konuşulduğu bir sezon çok azdır. Hakemsiz oyunda daha doğru kararların ortaya çıkabileceği düşüncesinin oluşabilmesi bile bu dönemin çok iyi gitmediğinin göstergesidir. Federasyon yetkilileri görevli hakemlerin performanslarını takip etmekteler, ortaya çıkan tablonun farkındalardır. Hakem eğitim sistemimi, hakemlerin seçimimi sorun nerede bilemiyorum ama acilen düzelmeli. Tüm futbolseverler gibi bende maç öncesinde, içinde ve sonunda hakemlerimizi konuşmak istemiyorum. Ne zaman ki hakemlerimiz yeşil sahada yoklarmış gibi maç yönetirler o zaman futbolumuz da bir üst seviyeye çıkabilir.