Sayın okurlar;

Üniversitemiz vakfının denetleme kurulu üyesi Sayın Orhan Uçar’la, Bolu’da zaman zaman bir araya geliriz. Bu güzel toplantılarda bazı meseleleri görüşür ve karara bağlarız. Sayın Orhan Uçar, Bolu’muzun yetiştirdiği çok saygın ve bir o kadar da hamiyetli insanlarından birisidir. Yüksek nezaketi, yakın ve sıcak ilgileri, ayrıca Bolu için plan ve programa aldığı faaliyetler, gerçekten memnuniyet vericidir. Nitekim bunun güzel örneklerini, üniversitemizde sadece (hizmetleriyle gündeme gelmiş Sayın Mustafa Namdar ve Sayın Şerafettin Erbayram’ın anısına düzenlenen törenlerde gördük.) Bu tür mevzularda, hiçbir maddi menfaat beklemeyen Sayın Orhan Uçar’ın böyle faaliyetlerini her zaman hürmetle ve şükranla yad etmek isterim. Dolayısıyla, gönül insanı olmak gerçekten de her kişinin karı değildir. Bu vesileyle, dün görüştüğümüz Sayın Orhan Uçar’la Bolu Platformu’nun; bilim, sanat ve spor alanındaki parlak, yetenekli çocuklarımıza sahip bilgilerine ait çalışmaları kısaca aktarıyorum.

Sayın okurlar;

Bolu Platformu’nun; Bilim, sanat ve spor alanında, parlak, yetenekli çocuklarımıza sahip çıkma ve destek için yaptığımız proje kapsamında, Platformun Sanat Kurulu, Bolu Güzel Sanatlar Lisesi 10. sınıf öğrenci ve öğretmenleriyle birlikte İstanbul gezisi düzenlediğimizi iletelim. Bu gezi, Bolu Platformu Sanat Kurulu Başkanı Hamza Canbaş öncülüğünde, Sanat Kurulu üyeleri Seymen Erbayoğlu, Mevlüdiye Gücel, Saadet Öztürk ve 27 başarılı öğrenciyle gerçekleştirilmiştir. Bolu Platformu Başkanı Sayın Orhan Uçar da bu gruba İstanbul’da eşlik etmiştir. Geziye, değerli büyüğümüz Ahmet Baysal’ın ziyaretiyle başlanmış, Hattat Emin Barın Müzesi’yle devam edilmiştir. Oradan da Pera Sanat Galerisindeki Osman Hamdi Bey ve başka değerli ressamların eserlerinin bulunduğu resim sergisi gezilerek, faaliyete son verilmiştir. Tarih: 07.12.2019

Sayın okurlar;

Buradan değerli kardeşim Sayın Orhan Uçar’a birkaç cümleyle katılmak istiyorum.

Sayın Orhan Uçar;

İnsanoğlunda düşünce, ruhun kendi kendine konuşmasıdır. Aslında, insana büyüklük veren şey düşüncedir. Bu nedenle, haklı bir fikrin meyve vermemesi mümkün değildir. Bundan böyle, metotlu düşünmeyi alışkanlık haline getirmeyenlerde tahsilin de hiçbir kıymeti yoktur. Konuşmadan önce düşünmek, hareket etmeden önce ölçmenin daha faziletli olduğuna inanıyorum. Zaten, sizde gördüğüm en büyük özellik de her meselenizde büyük bir ciddiyetle, olayları planlı ve metotlu şekilde gündeme getirmenizdir. Dolayısıyla, faziletli ve ince düşüncelerin gücü, zekanın gücüdür. Böyle olunca, fazilet öyle kolay kolay kimsenin omzuna konmuyor. Nitekim, sizin gibi hamiyetli, çalışkan, yurtsever bir insanın üstüne konan fazilet de yine kolay kolay kişiden kalkmıyor, ayrılmıyor. Bu vesileyle, şu güzel temennimizi yazımıza ilave edelim ve yazılarımızı sonlandıralım. Devletimiz payidar, dereceniz yüce, yaşamanız hoş, gidişiniz doğru, ibadetiniz de kabul edilmiş olsun. (Haneden haneye selam tabidir. Başarılarınızın devamı ise en halisane dileğimdir.)

Not: Gazetemizin, bana ayrılan ve ayda bir hazırladığım, kişileri ve kurumları tanıtma mevzuundaki yazı serilerimde, çalışmalarınıza ait mevcut bilgileri ve belgeleri de yine bu sütunlarda yayınlamak arzusundayım. Bunları, sizden aldığım zaman, konuyla ilgili daha büyük ve geniş açıklamaları mensubu bulunduğum gazetede inşallah kaynak bilgiler ve belgelerle yayınlayacağım.