11.09.2023 -Tarihinde Bolu Köroğlu gazetemizde yazdığım “Nedir bu şiddet bu celal”! başlıklı köşe yazımda siyasi görüş ve geleceğe ait varsayımlar'ıma benzer haberler artık sosyal ve ulusal basında da yer almaya başlamıştır. Bu da demek oluyor ki görüş ve tahminlerimde ne kadar haklı ne kadar isabetli oluşumdur.

Meral Akşener hakkındaki bu görüşlerimiz Akşener'in siyasi geçmişini iyi bildiğimiz ve daima gözünün yukarılarda olduğu için ahdi vefayı hiç önemsemediğinin şahidi olduğumuzdandır.

Meral hanım 1994 yılında Çiller tarafından siyasete adım attırıldı ve ilk olarak yine Tansu Çiller tarafından doğru yol partisi İzmit Belediye başkanlığına aday yapıldı.

Başkanlığı kazanamayınca 1995 1999 genel seçimlerinde milletvekili yapıldı.

Daha sonraki yıllarda Sayın Çillere karşı çıkarak Çiller aleyhinde yalancılık ve hırsızlıkla suçlamalar yaparak DYP partisinin başına geçmeye çalıştı ama onu da başaramadı.

Daha sonra bu tarihten itibaren Akşener, rotasını Recep Tayyip Erdoğan ve Abdullah Gül’ün önderliğini yaptığı Yenilik/çiler hareketine çevirdi.

“Türkiye’yi geleceğe hazırlayacak bir siyasi harekete ihtiyaç var” diyerek, Bundan dolayı Yenilikçi hareket ile birlikte olduğunu söyledi.

Ancak Akşener’in Yenilikçi hareket ile olan ilişkisi de oldukça kısa sürdü; hepsi topu, topu 29 günde bitti.

Akşener'in hırsı ve ihtirası halen bitmemiş bu kez de Sayın Bahçeli'nin yanında yer almayı başarmıştı.

Daha sonra TBMM Grup Başkan vekilliği görevini alması ile yeniden ihtirası canlanarak MHP’nin başına geçmenin hesabını yapmaya başladı her zaman ki huyu gibi.

Ancak parti içi huzursuzluğundan dolayı Sayın Bahçeli Akşener'i ve yanında ki destekçileri ile birlikte bunları partiden ihraç etti.

Sonra ayrıldığı arkadaşlarıyla birlikte İyi partiyi kurdular, netice de o yandaşlarıyla da geçinemediği için birçok değerli siyasilerin yanından ayrılmasına neden oldu. Kısaca şimdiye kadar hiçbir yandaşına, hiçbir partiye ve yardımcılarına ahdi vefa duymayan Meral Hanım iyi parti başkanı olarak Altılı masa çalışmaları sürecindeki olumsuzluklarını yukarıda sözünü ettiğim “nedir bu şiddet, bu celal” başlıklı yazımda bahsetmiştim.

Bu yazım ise o günkü yazının doğruluğunu ve gelecekteki ihtimallerin gerçeğe yakın oluşunu anlatmak içindi.

2024 yerel seçimlerde kimseyle ittifak kurmayacağım, her il ve ilçelerde tek başımıza seçimlere gireceğiz sözlerinin devamlı arkasında durması ile bu tür beklentilerinin arkasında anlaşmaların olabileceği gerçeğinin olasılığı ağırlık kazanmaktadır.

Son günlerde Sayın Cumhurbaşkanımız ile Devlet Bahçeli'nin arasında Süleyman soylu konusunda bir hayli sürtüşme ve anlaşmazlıklar yaşamaya başlamasıyla Cumhurbaşkanımızın artık bahçeli'yi de gözden çıkarmak düşüncesinde olduğu varsayımının gerçek olma ihtimalini güçlendirmektedir.

Bu nedenlerden dolayı bu zaman içerisinde Sayın Meral Akşener neden Cumhurbaşkanımız ile anlaşmış olmasın! Neden kendisine Başbakanlık vadi vermiş olmasın diye düşünülmekle birlikte yakın bir zaman içerisinde o koltuğa oturursa hiç şaşmamak gerekir.