Türk Büro-Sen Bolu Şube Başkanı Kenan Yavuz, çalışanların sendika üyesi olmasının hak olduğunun altını çizerek, “Türk Ceza Kanunu’nun 118. Maddesinde, çalışanların sendikaya üye olmasını engelleyen işveren ya da yetkilisi 6 aydan 2 yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır şeklinde belirtilmiştir” dedi.

Haber: Oğuzhan Eke

Çalışanların sendika üyeliklerine ilişkin yazılı açıklama yapan Türk Büro-Sen Bolu Şube Başkanı Kenan Yavuz,  her personelin sendika üyesi olabileceğini belirtti. Söz konusu hakkında kanunlarla güvence altına alındığına dikkat çeken Yavuz, sendikanın amacına ve görevine ilişkin de bilgi verdi. Yavuz’un açıklamasında şu ifadeler yer aldı:

“KAMU HUKUKU REJİMİNE TABİ OLAN BÜTÜN KİŞİLERİ KAPSAR”

“Devletin, kamu iktisadi teşebbüsleri ve diğer kamu tüzel kişilerinin genel idari esaslarına göre yürütmekle yükümlü oldukları kamu hizmetlerinin gerektirdiği asli ve sürekli görevler, memurlar ve diğer kamu görevlileri eliyle görülür. Kamu görevlisi; kamu tüzel kişilerinde görev yapan ve kamu hukuku rejimine tabi olan bütün kişileri kapsar, mevcut kuruluş biçimine bakılmaksızın, Devlet ve diğer kamu tüzel kişiliklerince genel idare esaslarına göre yürütülen asli ve sürekli kamu hizmetlerini ifa ile görevlendirilenler memur sayılır” dedi.

“SENDİKA DEĞİŞEN HAYATIN DENGESİ OLARAK ORTAYA ÇIKMIŞTIR”

“Kamu hizmetlerinin sürdürülebilmesi için çeşitli kurumlarda istihdam edilen memurların sosyal haklarından en önemlisi kuşkusuz sendikal özgürlükleridir. Sendika olgusu değişen toplumsal hayatın bir dengesi olarak ortaya çıkmıştır. 18. yüzyılın sonlarında İngiltere’de yaşanan Sanayi Devrimi, gelişen teknolojiyle birlikte üretim şeklini ve bununla birlikte çalışma ilişkilerini de değiştirmiştir. El ile yapılan üretimden fabrika üretimine geçilmiş bu sayede bugünkü anlamıyla işçi-işveren ilişkileri ortaya çıkmıştır” ifadelerini kullandı.

“SENDİKA KAVRAMI GENİŞLEMİŞ VE TÜM ÇALIŞAN KESİMİ İÇİNE ALMIŞTIR”

“Sendikaların oluşması işçi ve işveren ilişkilerinin gelişmesi ve değişmesi sonucunda ortaya çıktığından kavram; tüm çalışanları değil de sadece işçi ve işverenler baz alınarak geliştirilmiştir. Yıllar geçtikçe çalışma hayatı, tüm mensupları açısından değişime uğradıkça kamu görevlileri de dahil olmak üzere sendika kavramı genişlemiş ve tüm çalışan kesimi içine almıştır. 1982 Anayasası’ndan sonra 5.5.1983 tarihinde kabul edilen Sendikalar Kanunu 51’nun tanımlar başlıklı 2. maddesine göre sendika, ‘İşçilerin veya işverenlerin çalışma ilişkilerinde, ortak ekonomik ve sosyal hak ve menfaatlerini korumak ve geliştirmek için meydana getirdikleri tüzel kişiliğe sahip kuruluşlar’ şeklinde tanımlanmıştır.”

“SOSYAL HAKLARIN ETKİN BİR BİÇİMDE KULLANILMASININ YOLU SENDİKADIR”

“Sendika tanımı yapılırken görüldüğü üzere, sendikaların hem mesleki, hem de toplumsal alanda etkinlikleri söz konusudur. Sendikalar bu etkinliklerini özlerinde var olan haklardan almaktadır. Sendikal hak olarak isimlendireceğimiz bu haklar, başta sendika kurma hakkı olmak üzere, toplu görüşme, toplu pazarlık ve grev hakkı gibi birçok hakkı barındırmaktadır. Sosyal haklar, değinildiği gibi, devletin olumlu müdahalesini gerekli kılan haklardır. Bu bakımdan sosyal haklar, sosyal hukuk devleti bağlamında toplumsal eşitlik amacına yönelmiş haklardır. Bu nedenledir ki toplumsal ihtiyaçlara cevap verecek olan sosyal hakların etkin bir biçimde kullanılmasının yolu sendikalardır.”

“HAK VE ÖZGÜRLÜKLER OLMAZSA SENDİKAL HAKLAR DA SÖZ KONUSU OLAMAZ”

“Demokratik toplumlarda sosyal hakları, devletin olumlu müdahalesini gerektiren hakları, temel haklar ve özgürlüklerden ayrı bir yere koyamayız. Demokrasinin temelini oluşturan temel hak ve özgürlükler bütünseldir. Temel hak ve özgürlükler olmazsa sendikal haklar da söz konusu olamaz.  Sendikal hakkın olmadığı ya da kısıtlandığı yerde ise, temel haklar da kısıtlanmış olur ki bu doğrultuda demokrasi tam anlamıyla işlemiyor demektir. Her çalışan kendi ekonomik ve sosyal menfaatlerini korumak ve geliştirmek için sendika kurma ve sadece sendikanın kendi kurallarına tabi olarak kendi seçtiği bir sendikaya katılma hakkı tanınır. Bu hakkın kullanılması ulusal güvenliği veya kamu düzenini veya başkalarının hak ve özgürlüklerini korumak için demokratik bir toplumda gerekli olan ve hukuken öngörülen sınırlamalardan başka sınırlara tabi tutulamaz.”

“2 YILA KADAR HAPİS CEZASI İLE CEZALANDIRILIR ŞEKLİNDE BELİRTİLMİŞTİR”

“Günümüzde işçi-memur ayrımı yapılmaksızın çalışanların hepsine tanınan haklar, insan hakları boyutunda ele alınıp devletler tarafından güvence altına alınmaya başlanmıştır. Sonuç olarak; Sendika hakkı kanunların ve uluslararası hukukun güvencesi altındadır. Türk Ceza Kanunu’nun 118. Maddesinde, çalışanların sendikaya üye olmasını engelleyen işveren ya da yetkilisi 6 aydan 2 yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır şeklinde belirtilmiştir. Çalışanlar, işyerlerinde kurulu sendikalara kimseden izin almaksızın özgürce üye olabilirler. Yasal haklarını korumak ve geliştirmek için, daha iyi ücret ve sosyal haklar elde etmek için en önemlisi çalışanlar kendileri, aileleri ve çocuklarının geleceği için sendikalara üye olmalıdır.”

Editör: TE Bilisim