Marmara depremi, 17 Ağustos 1999 sabahı, yerel saatle 03.02’de, merkezi Kocaeli-Gölcük olan, Richter ölçeğine göre Mw 7,4 büyüklüğünde gerçekleşen, büyük çapta can ve mal kaybına neden olan deprem, tüm Marmara Bölgesinde, Ankara'dan İzmir'e kadar geniş bir alanda hissedildi. Resmi raporlara göre, 17.480 ölüm, 43.953 yaralı olmuştur. Resmi olmayan bilgilere göre ise yaklaşık 50.000 ölüm, ağır-hafif 100.000 e yakın yaralı olmuştur. Ayrıca 133.683 çöken bina ile yaklaşık 600.000 kişiyi evsiz b

MARMARA DEPREMİ

(17 AĞUSTOS 1999)

      Marmara depremi, 17 Ağustos 1999 sabahı, yerel saatle 03.02’de, merkezi Kocaeli-Gölcük olan, Richter ölçeğine göre Mw 7,4 büyüklüğünde gerçekleşen, büyük çapta can ve mal kaybına neden olan deprem, tüm Marmara Bölgesinde, Ankara'dan İzmir'e kadar geniş bir alanda hissedildi. Resmi raporlara göre, 17.480 ölüm, 43.953 yaralı olmuştur. Resmi olmayan bilgilere göre ise yaklaşık 50.000 ölüm, ağır-hafif 100.000 e yakın yaralı olmuştur. Ayrıca 133.683 çöken bina ile yaklaşık 600.000 kişiyi evsiz bırakmıştır.

      Yaklaşık 16.000.000 insan depremden değişik düzeylerde etkilenmiştir. Bu nedenle Türkiye yakın tarihini derinden etkileyen en önemli olaylardan biridir. Deprem gerek büyüklük, gerek etkilediği alanın genişliği, gerekse sebep olduğu maddi kayıplar açısından son yüzyılın en büyük depremlerinden biridir.

          Depremin merkezi, 40.70 enlem, 29.91 boylam üzerinde bulunmaktadır. Deprem, 45–50 saniye sürmüştür.

 Nedenleri

     7.4 büyüklüğündeki depremin merkez üssü Gölcük başta olmak üzere depremden en büyük hasarı gören Adapazarı, Yalova ve Düzce hattı, dünyanın en aktif fay zonlarından bir olan Kuzey Anadolu Fay (KAF) hattının Batı ucunda yer almaktadır.

          Yakın tarihte bu bölgede Adapazarı merkez üssü olmak üzere 1943, 1957, 1967 yıllarında şiddetli depremler olmuştur. Geçmişteki tarihlere baktığımızda, ortalama 30 senede bir bu bölgede büyük depremler olmaktadır. 1999 depreminden sonrada belirli periyotlarda ve çeşitli büyüklüklerde depremlerin beklenmesi bu fay hattının karakteristik özelliğinden kaynaklanmaktadır.

           Depremin bu kadar çok can kaybına yol açmasının sebebi olarak kaçak yapılar, standartlara uygun olmayan binalar ve daha ucuza mal etmek için malzemeden çalan müteahhitler gösterilmektedir.

      Depremden sonra tüm Türkiye'de geçerli olmak üzere deprem yönetmeliği çıkarılmış, zorunlu deprem sigortası gibi birtakım düzenlemeler getirilmiş olsa da, inşa edilen yeni binaların halen depreme karşı dayanıklı olarak inşa edildiklerini söylemek zordur.

      Bu konuda vatandaşı bilinçlendirmek, denetimleri sıkılaştırmak ve yaptırımları uygulamak için devlete büyük bir görev düşmektedir.

 Yargı ve Cezalar

     Yapım hatalarından çöken binaların müteahhitlerine yaklaşık 2100 dava açıldı. Bu davalardan 1800'ü Şartlı Salıverme Yasası ve başka hukuki boşluklardan dolayı cezasız sonuçlanmıştır. Geriye kalan 300 davanın 110 kadarında ceza verilse de çoğu ertelenmiştir. Bunun dışında kalan davalar ise 16 Şubat 2007 Cuma günü 7,5 yıllık zaman aşımı sürelerini doldurarak zaman aşımına uğradılar ve düştüler.

 Depremin Sonuçları

     Ölü sayısı: 17.480

     Kocaeli:  9.477

     Sakarya:3.891

     Yalova:  2.504

     İstanbul:   981

     Bolu:        270

     Bursa:      268

     Eskişehir:   86

     Zonguldak:  3

     Yaralı sayısı: 43.953

     Sakat kalan: 505

     Yıkılan konut: 66.441

     Yıkılan işyeri: 10.901

     Hasarlı konut: 285.211

     Hasarlı işyeri: 42.902

     Prefabrik talep sayısı: 43.264

     Dağıtılan prefabrik sayısı: 40.786

     Prefabrikte yaşayan nüfus: Kocaeli’nde 55 bin 399, Sakarya’da 38 bin 131, Düzce’de 22 bin 822, Yalova’da 15 bin 946, Bolu’da 14 bin 296 kişi olmak üzere toplam 147 bin 120 olmuştur.