Sayın Okurlar;

Örneğin; Teşbihte hata olmazsa, bazı deyimlere aklı, düşünceyi, seviyeyi, inceliği ve pratik intikali salla vur tokmağı veya duy baltası ile çaksan bir ıklamada geri çıkaran kafalar da var. İşte bir örneği; Yasaklar içerisinde kumar oynuyorlar vs. Arife ne gerekir tarif, derler. Şimdi bunları bırakalım sadede gelelim.

Sayın Okurlar;

Ahlak, yalama olursa; beyanlar ve tavırlar da yalaka olur. Nitekim bilgisiz, ilgisiz, görgüsüz, seviyesiz beyinlerde çoğu zaman insanoğlu, insanlık mertebesinden çıkar, şeytanlık mertebesine gider. Böyle olunca yalnız utanmayı değil savunmayı da aklından çıkarırlar. Bir nevi bostanda biten bu tür kafalarda hukuk guguk olur, hak da buruk olur. Dolayısıyla anlamayana veya anlamak istemeyene söz anlatmak, deveye hendek atlatmaktan daha zordur. Bu nedenle asiler, seviyesiz tayfası Allah korusun vebadan daha tehlikelidir. Köpeği yedi denizin suyuyla yıkasan, kendini gider yine çamura atar.

Sayın Okurlar;

Bakıra, altın ol demek normaldir ama taşa, altın ol demek çok gülünç bir söz olur. Netice itibariyle şaptan olmaz şeker, cinsini bildiğim cinsine çeker, derler. Yani özetle ve teşbihte hata olmazsa; merkep o beyni, o gözü, o kulağı, o dili ve o bağırmayı bırakmadığı müddetçe ölme cüreti yine eşekliğinden olacaktır.

Sonuç;

Dikkat ederseniz yağız olan İngiliz yarış atları, kendisine asla kamçı vurdurmaz. Neden? Çünkü yapıları, yaratılışları bunların düşünce sisteminin ve hareket kabiliyetinin, hayvan da olsa ne kadar büyük olduğundan gelir. İşte bu nedenle ikazla, uyarıyla bir nevi hatırlatmalarla iş yapanlardan uzak kalmakta fayda vardır.