Sudan zehirlenme vakalarının yaşandığı Bolu Yuva Köyü Çaydurt Mahallesi’nde 1 kişi hayatını kaybetmiş 148 kişi de zehirlenmişti. Köyü saran zehirlenme vakasının üzerinden 4 ay geçse de yanıtsız soruları cevabı merakla bekleniyor. Zehirlenen köylülerin avukatlığını üstlenen Tunahan Sarıalan, bugüne kadar yaşanan olayın perde arkasını anlattı.

Haber: Aslı Akış

Kimisinde görme kaybı, kimisinde kalp yetmezliği meydana geldi. Diyalize bağlananlar, yürüyemez, elini kullanamaz ve konuşamaz olanlar o anları yetkililere gözyaşlarıyla duyurdu. Yuva köyünde geçtiğimiz temmuz ayında yaşanan zehirlenme vakaları sonrası yürütülen soruşturmada, Bolu Cumhuriyet Başsavcılığı, dosyayı genişleterek, köy muhtarı ve Bolu İl Özel İdaresi için soruşturma izni verdi.

“MERKEZE GÖÇ EDEN BİRKAÇ MÜVEKKİLİM VAR”

Birkaç haftalık sürece yayılan zehirlenme vakalarının tam olarak anlaşılamadığıyla ilgili konuşan Avukat Tunahan Sarıalan köydeki son durum hakkında bilgi verdi. Sarıalan; “İnsanların travmayı atlatamadıklarından göç ettikleri doğru. Toplu bir göç tabi ki olmadı ama su korkusundan merkeze göç eden birkaç müvekkilim var. İmkânı olan göç edebildi” dedi.

“BORULARDA TAHRİBAT VAR”

Sudan olduğu kesinleşen zehirlenme vakalarının yaşandığı köyde su borularında tahribat olduğunu dile getiren Sarılan; “Söz konusu yayla suyu, üç ya da dört farklı noktadan geliyor ve en son bir artezyende toplanıyor. Aşağı Yuva, Yukarı Yuva (Merkez Yuva) ve Çaydurt Yuva mahallelerine dağılıyor. Dağılan hatlardan sadece Çaydurt Yuva köyünde bu olay meydana geliyor. Yayla suyunun ihtimali üzerinde duruluyor ama yayla suyunda sıkıntı olsa ana kaynakta çıkması lazım ki, öyle bir durumda diğer mahallelerde de zehirlenme meydana gelirdi. Sadece Çaydurt su deposuna gelen hat, sondaj kuyusunun olduğu hat. Depodaki su belli bir seviyeye düştüğünde sondaj kuyusu devreye giriyor ve sondaj kuyusunun devreye girdiği yerden su deposuna giden hat üzerinde de ruhsatı olmayan yıkama tesisi var. Borularda tahribat var. Dosyada, bu ihtimalin üzerinde duruluyor.” şeklinde konuştu.

“ZİNCİRLEME İHMALLER, DOSYADAKİ TUTANAK VE RAPORLAR MEVCUT”

Avukat Tunahan Sarıalan, Dosyada, muhtarın sorumluluğu ve kusuruna ilişkin tutulmuş bir dizi tutanak ve rapora dikkat çekerek; “Kaçak hat var zaten bir de sürecin iyi yönetilememesi durumu da var. Zehirlenme vakaları başladıktan altı gün sonra su konusunda önlemler alınmaya başladı. Önce insanlar peş peşe hastaneye gitti ve günlerce devam ettiği için çoğu kişi zehirlendi. Muhtarın kaçak olarak çektiği ve T bağlantısı ile dağıttığı hattan gelen su, İl Özel İdaresi’nin tahsisli olarak belirlediği kaynakların dışında ve içilebilir olup olmadığı belli olmayan kaynaklardan geliyor. Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü 2021 yılında su için yüzde 70 oranında kirli ve içilemez olduğuna dair bildirim yapmış ve buna rağmen önlem alınmamış. İl Özel İdaresi ve İl Sağlık Müdürlüğü’nün de zincirleme ihmalleri, dosyadaki tutanak ve raporlarda mevcut.” açıklamasında bulundu.

SÜREÇTE BİR KUSURU VAR MI?

Yıkama tesisi kuran nakliye şirketinin kusurunun rapora göre anlaşılacağını belirten Avukat Tunahan Sarıalan; “Nakliye şirketi atıklarını dereden çıkan su ile yıkıyor ve ruhsatsız bir şekilde yıkama tesisi kuruyor. Sonra da dereye tahsis ediyor. Yıkama tesisi kuran şirket, atık borusunu içme suyu borusunun 15 santim üstünden geçiriyor. Normalde içme suyunun en az 50 santim altında ve araya beton atılarak olması lazımdı. Kusur raporunun sonucuna göre, şirketin kusuru olup olmadığı belli olacak” dedi.

BOLU İL ÖZEL İDARESİ’NİN BU KONUDAKİ SORUMLULUĞU NEDİR?

Dosyadaki raporlarda, su deposunun üstünün açık olduğu ve gerekli bakım, onarım ve temizliğin yapılmadığı bilgisini paylaşan Tunahan Sarıalan, “Bolu İl Özel İdaresi, belediyenin yetki alanında olmayan yerlerde su ve kanal hizmetlerini yürütmekle görevli ve yetkili. Kanunda bu görev tanımı net bir şekilde yapılmış. İl Özel İdaresi, su deposunda gerekli temizlik, bakım ve onarıma ilişkin önlemleri almak ve ilgili birimlere talimat vermekle yükümlü. Dosyadaki raporlarda, su deposunun üstünün açık olduğu ve gerekli bakım, onarım ve temizliğin yapılmadığı da sabit olduğundan İl Özel İdaresi’nin burada kusuru görülüyor.” dedi.

“HENÜZ AÇILMIŞ BİR KAMU DAVASI YOK”

Soruşturmanın hangi aşamada olduğunu da aktaran avukat Tunahan Sarıalan, “Ekip olarak yaklaşık üç aydır bu dosyanın araştırma ve takibini yürütüyoruz. Soruşturma devam ediyor. Kusur raporunun çıkmasını bekliyoruz. Soruşturma aşaması tamamlanmadığı için henüz açılmış bir kamu davası da yok.” diye konuştu.

 

 

Editör: TE Bilisim