Partisinin ekonomik programını anlatan Zafer Partisi Ekonomiden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Dr. Aslan Yaman, “Devlet gerekirse ekonomiye müdahale eden, gerekirse üretici olarak giren, gerekirse tüketici olarak girer. İktidara geldiğimizin birinci saniyesinden itibaren yapacağımız tasarruflarla, hesaplamada 41 milyar Dolar’dan daha fazla bir tasarruf imkânı gördük” dedi.

Özel Haber: Oğuzhan Eke – Cansu Gürz

Zafer Partisi Ekonomiden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Dr. Aslan Yaman, Bolu’da gerçekleştirilen parti programında Köroğlu TV mikrofonuna özel açıklamalarda bulundu. Partisinin ekonomi planına ilişkin konuşan Yaman, tasarruf vurgusu yaptı. Üretim ve eğitim ile ekonominin yeniden şekillendirileceğini de aktaran Yaman, sığınmacıların Türkiye ekonomisine etkisini rakamlarla anlattı. Yaman’ın özel açıklamasının başlıkları şu şekilde:

“DIŞ TİCARETTE TAM 100 MİLYON DOLARLIK BİR BOŞLUK VAR”

“2002 yılından itibaren bir taraftan özelleştirme yapılırken bir taraftan da ülke hızla üretimden uzaklaştı. Yüksek faiz düşük kur sistemi ile ülkeye gelen parayla ülke bir ithalat cennetine dönüştürüldü. Hali hazırda da bu süreç devam ediyor. Son 6 ay içerisinde dış ticarette tam 100 milyon Dolarlık bir boşluk var. O sebeple bugün de bu altın günler, kolay günler sona erdi. Hızla üretim ekonomisine dönülmesi lazım…”

“TÜRKİYE CAZİBE MERKEZİ OLACAK”

“Bu başta tarımsal ürünler olmak üzere Türkiye’deki sanayi üretimini arttırılması, Türkiye’de ihracatın büyütülmesi, Türkiye’de enflasyonun düşürülmesi, Türkiye’de işsizliğin yok edilmesi, 35 bin kilometre demir yolu yapılması, Dünya’nın en büyük 100 üniversitenin arasına 10 üniversite sokulması, teknolojik bir ülke haline getirilmesi ve Türkiye’nin bir üretim üssü haline getirilmesini ön gören bir projemiz var. Projemizin temelinde planlı kalkınmaya ve karma ekonomik modele dayanan, ‘Türkiye’de eğer mal bulunamıyorsa bunu ithal edelim’ gibi bir yaklaşımı doğru bulmuyoruz. İlaveten neoliberal her türlü yaklaşımı reddediyoruz. Türkiye’de devlet gerekirse ekonomiye müdahale eden, gerekirse üretici olarak giren, gerekirse tüketici olarak girer. Ancak altının çizilmesi gereken bir husus var; biz tam rekabet şartlarının işletilmesi ve her bir kuruşun verimli kullanılmasını alan bir partiyiz. Türkiye bölge ülkeleri açısından da önemli bir cazibe merkezi olacak bunu şimdiden rahatlıkla söyleyebiliriz.”

“BİZ HER BİR KURUŞU TASARRUFLU OLARAK KULLANACAĞIZ”

“İktidara geldiğimizin birinci saniyesinden itibaren yapacağımız tasarruflarla, hesaplamada 41 milyar Dolar’dan daha fazla bir tasarruf imkânı gördük. Cumhurbaşkanının emrinde 14 tane uçak 600 bin tane otomobil, 7 milyona yakın kamu çalışanı bunlar gerekli gereksiz birçok kurum, bir fonksiyonu olmayan binlerce insan. Dolayısıyla bütün bunların hepsi sona erecek. Biz her bir kuruşu tasarruflu olarak kullanacağız. Birinci günde 41 milyar ve ondan sonraki her yıl 25 milyar lira daha az harcama yaparak tasarrufu arttıracak önlemlerimiz hazır, programımız hazır.”

TASARRUFLAR TEK TEK SIRALANDI

Yaman’ın anlattığı projede özellikle yapılacak tasarruflara dikkat çekildi. Yaman tasarrufların yapılacağı kalemleri tek tek sıraladı:

“SARAY TÜRKİYE’NİN BİLİMLER AKADEMİSİNE TAHSİS EDİLECEK”

“Tasarruftan başlayalım, ‘Ak Saray’ dediğimiz bu saray Türkiye’nin Bilimler Akademisine tahsis edilecek. Türkiye Bilimler Akademisinde, Türk Dil Kurumu, Türk Tarih Kurumu olmak üzere teknik bilimler, aralarında yeni oluşacak merkezlerimiz buralarda oluşturulacak. O bin odalı sarayı kapattığımız gibi Türkiye Cumhuriyeti’nin genetik kodlarına işlemiş olan Çankaya Köşküdür ki Türkiye’nin en üst makamının ikametgâhı haline gelecek.”

“14 TANE UÇAĞI SATACAĞIZ”

“14 tane uçağı satacağız ve bunlardan yaklaşık 1.7 milyar Dolar tasarruf ediyoruz. Saraylardan takriben 1 milyar Dolar tasarruf ediyoruz. Kamu taşıtları 600 bin kamu taşıtından 550 bin tanesini satacağız ve bunlardan yaklaşık 1 milyar Dolar civarı da para tasarrufu ediyoruz. Giderleri hariç sadece satış gelirleri olarak söylüyorum.”

“10 MİLYAR DOLAR SURİYELİLERE PARA HARCIYORUZ”

“Ondan daha önemlisi her yıl 10 milyar Dolar Suriyelilere para harcıyoruz, bu para birinci gün kesilecek, dolayısıyla Suriyelileri gönderirken bu saate kadar faaliyetleri dolayısıyla ödemedikleri vergileri, aldıkları sosyal güvenlik hizmetleri de dâhil olmak üzere her türlü kamusal maliyeti tekrar tahsil edeceğiz onlardan.”

“TİKA ÜZERİNDEN 10 MİLYAR DOLAR’A YAKIN PARA HARCANIYOR”

“Bir başka gider kalemi de Türkiye Cumhurbaşkanı’nın da sıklıkla söylediği gibi Dünya’nın en çok dış yardımı yapan ülkesi. TİKA üzerinden yılda 10 milyar Dolar’a yakın bir para harcanıyor. Bunun 6.5 - 7 milyar Dolar’ı Suriye’de, Suriyelilere harcanan para. Pirket evlerde dâhil olmak üzere, elektrik paraları, su paraları hepsi bizim cebimizden çıkıyor. Bunu birinci gün durduracağız ve Türk işbirliği, Türk Devletler Teşkilatının dışında herhangi bir yere 1 kuruş para harcama niyetimiz yok.”

“KULLANMADIĞIMIZ YOLLARIN PARASINI KESECEĞİZ”

“Bu iki kalemi söyledikten sonra üçüncü önemli kalem ki bu 10 milyar Dolar mertebesindedir. Yap, işlet, devret modeliyle geçmediğimiz köprüler, kullanmadığımız yollar, yararlanmadığımız hastanelerin parasını ödemeyi birinci gün keseceğiz. Tüm kalemleri topladığımızda 41 milyar Dolarlık bir tasarruf görünüyor. Somut olarak elimizde hepsi tek tek hesaplanmış.”

“UÇURUMDA AŞAĞI YUVARLANMADAN SON SEÇİMDİR”

Yaman, “Mevcut ekonomik sistemin devamında neler öngörüyorsunuz?” sorusuna şu şekilde yanıt verdi:

“Özüne dönmeyen kendine yüzüne güvenmeyen herhangi bir ülkenin Dünya’da iddialı, saygın olması ihtimali yoktur. O sebeple biz bu seçimleri 2023 seçimleri çok kritik buluyoruz. Uçurumda aşağı yuvarlanmadan son seçimdir ve bu seçimin ucunda eğer 10 yıllık vatandaşlarımız bize fırsat verirse 10’uncu yıldan itibaren. Bizim bu tüm dış borçlarımız her yıl 100 milyar Dolar daha aşağıya gidecek, daha azalacak. 600 milyar Dolar’dan başlamak üzere 1 trilyon… 10 yıl içerisinde ihracat hedefimiz var. Türkiye bir teknoloji üssü haline getirilecek, mesela çip üretimi Türkiye’de olacağı gibi. Bütün yapay zekanın Endüstri 4.0’ın en uç noktasına kadar uygulandığı eğitim sistemi buna göre yeniden yapılandırıldığı bir model haline getirilecek. Her şeyden önce verimlilik, verimlilik, verimlilik…”

Editör: TE Bilisim