Sayın okurlar,

Düşünüyorum da şu gençlik denilen dönem, hayatın sonunda olsaydı, inanın, belki de ondan çok yararlanırdık. Gençlik, rüzgarların savurduğu, gül yapraklarının arkasından gider, böylece koşar da koşar. Ama niçin ve neden koştuğu bir zaman anlaşılmaz. Toplum, gençliği tanıyamadığı, anlayamadığı zaman ise dünyada ki işlerimiz de bir yerde bitmiş demektir. Gençliğin parlak sözlüğünde, genelde, başarısızlık diye bir kelime yoktur. Gençlikte günler kısa, yıllar uzun, yaşlılıkta ise günler uzun, yıllar kısadır. Bir başka açıdan bakılırsa, bazen gençler, yaşlıları, budala sanabilir ama yaşlılar, gençlerin, gelip geçici akıl olduğunu, daha evvel ki tecrübelerinden dolayı çok iyi bilirler. Bundan böyle, her insan gençliğinde öğrenir, ihtiyarlığında anlar. Diğer taraftan, gençlerin aynada göremediklerini, yaşlılar küçük bir tuğla parçasından dahi okuyabilirler. Genç beylere, gerçekten hizmet güçtür.

Civan-ı tab-ıma sabit Sühan beğendiremem

Efendi genç beye hizmet eylemek güç imiş. ( SABİT)

Kande, bir baldırı çıplağı görürse can atar

Ol leb-i kendime söz anlatamam, genç beydir. (HİLMİ)

Sayın okurlar,

Dünyamız da gençler bilse, ihtiyarlar da yapabilseydi, ne güzel olurdu. BİZ YİNEDE GENCİ GENCE VERELİM DE RIZIKLARINI İNŞALLAH ALLAH VERİR. Gençliğin kıymeti bilinmiş olsaydı, kocamışlığın yani ihtiyarlığın şikayeti az olurdu. Bu bakımdan, gençliğin lezzeti, daima dinçliktedir. Halk deyimiyle, ( gençlikte taş taşı, ihtiyarlıkta ye aşı) derler. Gençlikten ihtiyarlığa yer bırakmayan, bundan böyle çabuk geçer, çabuk göçer. Gençliğin güzel, coşkulu yıllarında, adalet, iffet, yiğitlik, hamiyet ve hikmet düşünceleri, gençliğin ayrılmaz bir parçası olarak görebilseydik, o gençlik ve o gençliğin yılları ne kadar faziletli ve asaletli olurdu. En basit ifadesi ile (senin aman okunu tutan kimseyi, sen kalkıpta o zaman ok ile vurmazdın.) Burada, akla gelen ilk konuda tecrübe oluyor. Engin bir tecrübe, geniş bir düşünce alanı, mantıklı karar verebilme gibi meselelerde, ne akıl katmanları ne de akıl çapı gençlikte, ne yazık ki pek kuvvetli olamıyor. Kısaca gençler için, delikanlı sözünü boşa dememişler. BAŞTA GENÇLER OLMAK ÜZERE, TÜM İNSANLAR ( YARIN KİMSELERDEN KORKMAMAK İÇİN, BUGÜNÜN GÜNAHINDAN KORKSALARDI BELKİ DE YÜCE YARATAN O ZAMAN ONLARI, NUR İÇİNDE NUR YAPARDI.)