TMMOB Gıda Mühendisleri Odası Bolu İl Temsilcisi Cem Kösemeci, 7 Haziran Dünya Gıda Güvenliği günü ile ilgili açıklamada bulundu. Kösemeci, “Sağlıklı Yarınlar İçin Şimdi Gıda Güvenliği’ konunun önemini gözler önüne sermektedir” dedi.

Haber: Servet Gökçek

Dünya ölçeğinde ve ülkemizde yaşanan (Covid-19) salgını, insanların bağışıklık sisteminin güçlenerek sağlıklı yaşayabilmesi için yeterli ve güvenilir gıdanın gerekliliğini ve önemini bir kez daha gösterdiğine vurgu yapan Kösemeci, “Çok açıktır ki gıda güvenliği olmadan, gıda güvencesinden söz etmek mümkün değildir” şeklinde konuştu.

“GIDA GÜVENLİĞİ OLMADAN, GIDA GÜVENCESİNDEN SÖZ EDEMEYİZ”

Kösemeci, gıda güvencesi, bütün insanların sağlıklı bir yaşam için gerekli olan beslenme ihtiyaçlarını karşılayabilmek amacıyla yeterli, sağlıklı, güvenilir ve besleyici gıdaya fiziksel ve ekonomik bakımdan sürekli erişebilmeleri durumu olduğunu belirterek, “BM Genel Kurulunda Aralık 2018`de alınan kararla 7 Haziran, “Dünya Gıda Güvenliği Günü” olarak belirlendiğini aktaran Kösemeci, “Bilindiği gibi her yıl 16 Ekim “Dünya Gıda Günü” olarak kutlanmaktayken, temel bir insan hakkı olarak kabul edilen güvenilir gıdaya erişim hakkına dikkat çekmek ve toplumlarda tartışılarak konuya duyarlılığın arttırılmasını sağlamak üzere BM Genel Kurulunda Aralık 2018`de alınan kararla 7 Haziran, “Dünya Gıda Güvenliği Günü” olarak belirlenmiştir. Dünya ölçeğinde ve ülkemizde yaşanan (Covid-19) salgını, insanların bağışıklık sisteminin güçlenerek sağlıklı yaşayabilmesi için yeterli ve güvenilir gıdanın gerekliliğini ve önemini bir kez daha göstermiştir. Gıda güvencesi, bütün insanların sağlıklı bir yaşam için gerekli olan beslenme ihtiyaçlarını karşılayabilmek amacıyla yeterli, sağlıklı, güvenilir ve besleyici gıdaya fiziksel ve ekonomik bakımdan sürekli erişebilmeleri durumudur. Gıda güvenliği ise erişilen gıdanın fiziksel, kimyasal ve biyolojik açıdan insan sağlığını riske atmaması için alınan önlemleri ifade etmektedir. Çok açıktır ki gıda güvenliği olmadan, gıda güvencesinden söz etmek mümkün değildir” dedi.

“GIDALARIN İŞLENMESİ VE KORUNMASINA HER DÖNEM İHTİYAÇ DUYULDU”

Kösemeci, yılın farklı mevsimlerinde yetişen gıda ürünlerinden daha geniş bir zaman diliminde yararlanma ve gerekse farklı bölgelerde yetişen ürünlerin diğer bölgelerde yaşayanlarca edinilebilme isteği ve ihtiyacı her zaman söz konusu olduğunu söyleyerek, “Dünya üzerinde kimi kaynaklara göre 400.000, kimi kaynaklara göre ise 600.000 kişinin her yıl gıda kaynaklı hastalıklardan yaşamını yitiriyor olması gıda üretiminden tüketimine kadarki süreçte gıda biliminin ışığında gıda güvenliği ilkelerinin uygulanmasının ne ölçüde gerekli olduğunu göstermektedir. İnsanlığın tarihsel süreci içerisinde, gıdaların işlenmesi ve bozulmalara karşı korunmasına yaşamın devamı bakımından her dönem ihtiyaç duyulmuştur. Yılın farklı mevsimlerinde yetişen gıda ürünlerinden daha geniş bir zaman diliminde yararlanma ve gerekse farklı bölgelerde yetişen ürünlerin diğer bölgelerde yaşayanlarca edinilebilme isteği ve ihtiyacı her zaman söz konusu olmuştur.  Bu ihtiyaç ise zaman içerisinde kurutma, tuzlama, salamuraya yatırma, fermente etme, haşlayarak, pişirerek ısıl işleme tabi tutma gibi yöntemlerle gıdaların dayanma sürelerini uzatmak amaçlı gıda dayandırma yöntemlerinin ortaya çıkmasını sağlamıştır. Bu yöntemlerin bilimsel ve teknolojik temelde uygulanma alanı bulması ise gıda güvenliğinin sağlanmasında önemli olanaklar sunmuş, gıda kaynaklı sağlık problemlerinin ve diğer yandan gıda israfının azalmasını beraberinde getirmiştir” şeklinde konuştu.

“GÜVENİLİR GIDAYA ERİŞİM MÜMKÜN OLABİLİR”

Geleneksel deneyimlerle gıda bilimindeki gelişmelerin buluşturulması sonucunda doğru üretim modellerinin tesisi ve bunun sonucunda güvenilir gıdaya erişimin mümkün olabileceğinin değerlendirilmesi gerektiğini belirten Kösemeci, “Bununla birlikte günümüzde özellikle ana akım medya olmak üzere görsel ve işitsel iletişim olanaklarını kullanarak gıda ile ilgili spekülatif, doğrudan uzak, yanıltıcı haberlerle, insanları gıda bilimine aykırı üretilen, hijyen ve sanitasyondan uzak ürünlerin tüketilmesine davet etmenin her şeyden önce bilimsel gerçekliklere sorunlu bir yaklaşımı ifade ettiğini vurgulamak gerekmektedir. Geleneksel deneyimlerle gıda bilimindeki gelişmelerin buluşturulması sonucunda doğru üretim modellerinin tesisi ve bunun sonucunda güvenilir gıdaya erişimin mümkün olabileceği değerlendirilmelidir. Bu doğrultuda gerek sektörde ve gerekse resmi kontrol mekanizması içerisinde çalışan Gıda Mühendislerinin gıda güvenliğinin vazgeçilmez bir parçası olduğu göz ardı edilmemeli, gıda mühendislerinin tüm süreçte, yeterli sayıda ve etkin biçimde yer alması sağlanmalıdır” ifadelerini kullandı.

“ÜZERİMİZE DÜŞEN GÖREVİ YERİNE GETİRMEYE HAZIRIZ”

Birleşmiş Milletler tarafından 2021 yılının teması olarak belirlenen “Sağlıklı Yarınlar İçin Şimdi Gıda Güvenliği” konunun önemini gözler önüne serdiğini vurgulayan Kösemeci, “Gıda ile ilgili başta resmi otorite olmak üzere kamunun ilgili diğer kurum ve kuruluşları ile meslek örgütleri, üniversiteler, sektör temsilcileri, üretici birlik ve sivil toplum kuruluşlarıyla gıda güvenliğinin sağlanması için bir araya gelinmelidir. Birleşmiş Milletler tarafından 2021 yılının teması olarak belirlenen “Sağlıklı Yarınlar İçin Şimdi Gıda Güvenliği” konunun önemini gözler önüne sermektedir. Bu konuda kaybedilecek zaman yoktur. TMMOB Gıda Mühendisleri Odası olarak toplumsal sorumluluğumuz gereği başta Tarım ve Orman Bakanlığı olmak üzere konunun bütün paydaşları ile işbirliği yapmaya ve sorunların çözümüne dair üzerimize düşen görevi yerine getirmeye hazır olduğumuzu bir kere daha ifade ediyoruz” şeklinde konuştu.

Editör: TE Bilisim