Sayın Okurlar;

Her nasıl oluyorsa, kendisini dahi tanımaktan yoksun bazı müzik müsveddeleri, Türk Musikisi gündeme geldiği zaman, bırakın ilgi duymayı dikkate almak lüzumunu dahi gösteremiyorlar. Bu tayfa, mürekkep de yalasa, cahil de olsa, evvel emirde (bilmediğini bilmediği için, bir nevi, şeklin özentinin ve desinlere gitmenin potasından kendisini alamıyor, kendi kendine debelenip duruyor.) Ben bütün bunları genel anlamda ifade etmek istiyorum.

Sayın Okurlar;

Bildiğim o dur ki insanoğlunun zevkine, görüşüne, hissiyatına pek fazla karışılmaz. Ancak müzik dünyasında, kaliteli müziği bilen, gerçek müzisyenler, kendilerine dikkat ettiği kadar konuşmalarına da ayrı bir özen gösterirler. Bu vaziyet, sanat dünyasında bir inceliğin, faziletin, asaletin özenle korunmasıdır. Az da olsa bunların dışına çıkanları da görüyoruz. Örneğin; Ektiğim, biçtiğim, kökünü bildiğim nohut, son merhalesi kabak leblebi olmanın palyaçoluğundan da kendisini bir türlü kurtaramıyor. Batıyı sevelim sayalım da saygın olmayan şartlı kafalar, kendi musikisine gelince burada bir incelik gösteremiyor. Buraya kadar güzel de böyle düşünen şartlanmış beyinler, batı konusu açıldığı zaman (Batının ilmine, bilimine, teknolojisine ne kadar ilgi gösteriyorlar? İş bu noktaya gelince, kendilerinden hiç mi hiç ses çıkmıyor.) Dedim ya ( Bilmediğini bilmiyor.) Bunları örneklemeye kalkarsak bunlar deftere sığmaz.

Sayın Okurlar;

Bir insan, hem az biliyor hem de yanlış biliyorsa elbette ki konuşmalarında olduğu kadar, hareketlerinde de bir palyaçoluk gösteriyor. Örneğin; güzel bir Türk müziği gündeme gelince, oradan yıldırım çarpmış gibi dört nala uzaklaşıyor, uzaklaşmayı bırakın, adeta cin çarpmış gibi kaçıyor. Bu tarzdaki kerpiç malzemeli akıl fukaraları biraz bilseler ve saygılı olsalar, kendi musikilerinde de bir parça olsun saygı gösterirler. Şimdi şu tespiti de yapalım. Batının normal olarak musikide toplam 12 tam sesi vardır. Türk Müziğinde bu sesler 29 tanedir. Bunların, dizekte yani portede yerleşimi şöyledir. 11 tanesi dizeğin içerisinde, 10 tanesi beşinci paralel çizginin üzerinde, 8 tanesi de birinci paralel çizginin altındadır. Bu duruma göre, portede, 18 ilave çizgili nota ve porte içerisinde de 11 nota yer alır. Böylece toplam 8+11+10=29 tam ses eder. Bunu, Türk Musikisinde 9 komayla çarptığımız zaman 261 ses genişliği olur ki buna dünyanın hiçbir milleti kolay kolay ulaşamaz. Çünkü komalı sesler alanı, fevkalade geniştir. Buradan Türk Musikisinin komalı seslerle ne kadar geniş bir alana yayıldığını görmek için bunları yazdım. Dolayısıyla bir konu ortaya çıktığı zaman onun özelliklerine sahip olmayan kafalar, küçük balıklar gibi sahile yakın durmasını bilecektir. Netice itibari ile biliyorsan konuşacağım, bilmiyorsam susacağım. Akıl, gider çengele takılırsa, geride kuru kafa kalır. UNUTMAYALIM Kİ MUSİKİ DİNLEYENE TERBİYE ALANA GÖREDİR.