Son dört hafta.

Alınabilen galibiyet yok.

Beraberlik bir tane.

Kaybedilen üç maç var.

Yukarıdaki tabloya bakınca ortada bir başarısızlığın olduğu aşikar.

Bunun en büyük sorumlusu teknik direktör. Niye mi? Son maç hariç yaptığı oyuncu değişiklikleri kazanabilecek Boluspor takımını adeta mağlubiyete sürükledi. Kocaelispor maçında ise Bolusporlu futbolcunun sorumsuzca iki sarı karttan gördüğü kırmızı kart maçın seyrini değiştirdi. Aslında burada da sorumluluk teknik heyette. Kart görme potansiyeli olan oyuncular için kenar yönetimi önlem alabilecek öngörüyü yansıtabilmeli. Bunlar işin teknik detayları. Bugün eksiklikler vardır, gelecekte tamamlanır, başarılı olunur ama maç sonu açıklamalarında kaliteli ayaklara dem vuruldu. Kaliteli ayaklarla çalışmak isteyen spor insanları Real Madrid, Barcelona’da çalışabilir. Göreve başlarken bu takımın kadrosu belliydi. İşin daha da vahim boyutu ise tribünlerden gelen tepkiye teknik direktör tarafından verilen karşılık.

Nijerya’dan Norveç’e, Çin’den İngiltere’ye kadar dünyanın neresine giderseniz gidin, takımınız son dört haftada bir puan alıyorsa, futbolcusundan malzemecisine kadar tepki görürsünüz. Burada kriter tepkinin nasıl gösterildiğidir. Kenar yönetime gösterilen tepkilerde küfür, hakaret, şiddet vb durumlar yoktu. Çok medeni bir şekilde ‘hocam istifa et’ tepkilerine el-kol hareketleri ile karşılık vermek hoş değil. Tribündeki insanların futbolculara gösterdikleri tepkiler ise daha sert düzeydeydi. Futbolun içinde bunlar var, önemli olan sağlıklı bir şekilde yönetebilmek.

Yönetimin radikal kararlar alacağını düşünüyorum.

Teknik direktör kafasında buradaki görevini sonlandırmış, kulübü maddi olarak zarara uğratmadan, kendisi ile yollar ayrılmalı. Yeterli mi? Değil.

Sezon başından beri isteneni veremeyen, sahada fiziksel olarak yer alıp, zihinsel olarak bulunamayan, devrenin son maçında sonradan girdiği oyunda, top sürerken düşebilecek kadar fiziksel gücü olmayan, altmışıncı dakikadan sonra sahada koşamayan, sorumluluklarını yerine getiremeyenleri gönderilmesi gerekir.

Bırakın alt yapıdan çocuklar oynasın, takımda üç dört abi olsa, dört maçta bir puandan fazla alabilecek kapasiteleri var. En azından ekonominin bıçak sırtı olduğu bu dönemlerde kulübün kasasından para çıkmaz, gençlerle ligde kalınır ama mevcuttakilerle gelecek çok karanlık.