FİLİSTİN HALKININ YANINDAYIZ

 Bolu Emek ve Demokrasi Platformu üyeleri İzzet Baysal Anıtı önünde toplanarak, “Filistin Halkının Yanındayız” demek için bir araya geldi.  Bolu Emek ve Demokrasi Platformu adına açıklamada bulunan Kesk Dönem Sözcüsü Serdar Koçyiğit, İsrail’in Doğu Kudüs ve Gazze’ye saldırıları sonucunda 58’i çocuk olmak üzere 192 Filistinlinin yaşamını yitirdiğini belirtti.

Bolu Emek ve Demokrasi Platformu adına açıklamada bulunan Kesk Dönem Sözcüsü Serdar Koçyiğit, İsrail’in Doğu Kudüs ve Gazze’ye saldırılarının devam etmesi, İsrail devletini yönetenler başta olmak üzere emperyalistlerin bölgedeki uzantıları kendi gelecekleri ve çıkarları için insanların yaşamlarını yitirmesi ve ait oldukları toprakları terk etmek zorunda bırakılmasının, din ve ulusalcılıkla perdelemeye çalıştığını vurguladı.

“192 FİLİSTİNLİ YAŞAMINI YİTİRDİ”

Koçyiğit, İsrail’in saldırıları sonucunda 58’i çocuk olmak üzere 192 Filistinlinin olduğunu vurgulayarak, “İsrail’in Doğu Kudüs ve Gazze’ye dönük saldırıları devam ediyor. Filistin halkı kendi yaşam alanı olan topraklarına sahip çıkarken, her türlü baskıya ve zorbalığa karşı direnirken aralıksız bombalanıyor, evlatlarını yitiriyor. İşgalci İsrail’in saldırıları sonucunda şu ana kadar 58’i çocuk olmak üzere 192 Filistinli yaşamını yitirdi. Emperyalistler ve işbirlikçilerinin, kendi çıkarları ve gelecekleri için, Ortadoğu’yu kan gölüne çeviren politikaları bölge halkları için acı, gözyaşı, yoksulluk ve savaş dışında bir şey üretmedi, üretmeyecek de… İsrail devletini yönetenler başta olmak üzere emperyalistlerin bölgedeki uzantıları kendi gelecekleri ve çıkarları için insanların yaşamlarını yitirmesi ve ait oldukları toprakları terk etmek zorunda bırakılmasını din ve ulusalcılıkla perdelemeye çalıştı. Oysa Ortadoğu’nun tüm halkları barış içerisinde bir arada yaşayabilir ve bir gün mutlaka bunu başaracaklar” dedi.

“YAŞASIN EMEKÇİLERİN ULUSLARARASI DAYANIŞMASI”

Filistin halkının direncini kırmaya dönük saldırıları hamasi nutuklarla ve ezbere söylenen cümlelerle engellenemeyeceğini aktaran Koçyiğit, “İsrail’in, emperyalistlerin ve işbirlikçilerinin kimi zaman açık kimi zaman dolaylı desteği ile Filistin halkının direncini kırmaya dönük saldırıları hamasi nutuklarla ve ezbere söylenen cümlelerle engellenemez. Dünyanın bu saldırılara karşı açık ve kesin şekilde Filistin halkının yanında olduğunu göstermesi gerekmektedir. Emekçiler dünyanın her yerinde süslü cümlelerle hiçbir şey söylememeyi becerenlere yol gösteriyor. İtalya’da Livorno liman işçileri İsrail’e gidecek gemiye silahların yüklenmesini engelleyerek direnen Filistin halkı ile dayanışmanın nasıl olması gerektiğini ortaya koydu. “ Livorno limanı Filistin halkına yönelik katliamın suç ortağı değil.” diyen emekçileri Bolu’dan emek ve demokrasi platformu olarak selamlıyor, biz de bu suça ortak olmayacağımızı tekrar tekrar söylüyoruz. Yaşasın emekçilerin uluslararası dayanışması” ifadelerini kullandı.

“YAN YANA DURMA ZAMANI”

Koçyiğit, dinsel referanslardan hareket eden HAMAS’ı da muhatap alarak bu günkü iki yapılı Filistin’in oluşmasına ciddi etkide bulunduğuna dikkat çekerek, “AKP iktidarı da Filistin meselesine siyasal İslamcı ideoloji penceresinden yaklaşmış, İsrail ile geçmiş iktidarların yürüttüğü geleneksel devlet politikalarını derinleştirerek yürütmeye devam etmiştir. AKP iktidarı Filistin devletinin FKÖ içinden seçilmiş resmi temsilcileriyle ilişkileri sürdürürken diğer yandan kendisi gibi dinsel referanslardan hareket eden HAMAS’ı da muhatap alarak bu günkü iki yapılı Filistin’in oluşmasına ciddi etkide bulunmuştur. HAMAS ile olan ilişki ile diğer emperyalist merkezler gibi çözümsüzlüğe oynayıp Filistin sorununu çözmeye çalışmaktan ziyade onu Ortadoğu’da söz sahibi olmanın aparatı olarak kullanmıştır. Filistin halkına yapılan saldırıları ve vahşeti gizleyemeyen İsrail yönetimi kendi halkını bile yaşananlara dönük ikna edemiyor. Netenyahu hakkındaki iddialar ve 23 Mart’ta yapılan seçimlere rağmen halen hükümetin kurulamamış olması İsrail yönetimin neden şimdi saldırganlaştığı sorusunun yanıtlarını içerisinde barındırıyor. Halkları din ve ulus farklılığını kullanarak karşı karşıya getirmek sıkışan iktidarların kullandığı oldukça tehlikeli bir yöntem. Netenyahu yönetiminin bu yöntemi emperyalist egemenlerden bağımsız kullanmadığı açık. Ancak tüm propaganda araçlarına rağmen İsrail halkının önemli bir bölümü yaşananlara onay vermiyor. İsaril’e ve arkasındaki emperyalistlere ses çıkaramayanların yaptıkları zayıf çağrılar sorunu çözmez. Ya da çokça tanık olduğumuz üst perdeden atılan hamasi nutuklar akan kanı durdurmaz. Şimdi emperyalizme ve onun Ortadoğu’daki taşeronlarına, işgalci İsrail yönetimine karşı ayağa kalkma ve mücadele etme zamanıdır. Şimdi barış için, Filistin halkının ait olduğu topraklarda özgürce yaşayabilmesi için yan yana durma zamanıdır. Emperyalistler kaybedecek, direnen Filistin halkı kazanacak!” dedi.

Editör: TE Bilisim