Oyuncularımızı daha yeni tanıyoruz. Onlarda uyum süresi yaşıyorlar ve birçok oyuncumuzun performansı istenenin altında o yüzden onların gelişim sürecine bakacağız. Takımın üç haftalık yaşadığı duruma bakılırsa lige hala hazır gözükmüyor. Objektif olarak bakılırsa hem taktiksel hem fiziksel olarak geliştirmemiz gereken çok önemli noktalar var.

Karşılaşmaları takip ederken mücadelenin düşük olması, sahamızda mutlak galip gereken maçlarda basit hatalarımızdan dolayı kaybetmemiz, ligin üçüncü haftasında bile toparlanamayışımız insanın ruh haline, Halet-i Ruhiye sine ister istemez yansıyor. İlerleyen haftalar için karamsarlığa kapılıyor ama umudumuzu da kaybetmeyip, kötü gidişin yerini güzel günlerin alacağını da hissedebiliyoruz.

Adam karısına mesaj atmış…’ Bu gün ofisten çıkarken araba çarptı. Melahat beni hastaneye yetiştirdi. Tetkikler yapıldı, röntgen ve MR çekildi. Durum şu…Kafaya alınan darbe sonucu geçici travma var. Üç kaburgam ve sol kolum kırık. Bir bacağımda ezik var. Öbür bacağım arabanın altında kaldığı için fena ezilmiş, sanırım kesecekler…’   Karısından mesaj gelmiş. ‘ Melahat kim?’

Tabiî ki camiamızda bu kıskançlık, bu vurdumduymazlık ve genişlik yok. Yaşatmak için her türlü destek ve yardım yapılıp, yaralar bir nebze olsun sarılır. Kısacası bizde ‘Melahat’ kim ? deyip tabiri caizse öküz altında buzağı pek aranmaz. Boluspor’u seven iş adamlarının ve başkan ve yönetimin maddi ve manevi destekleri bunun en güzel örneği olmuştur.

Sorunlarımız ve sıkıntılı günlerimiz uyum sorunuyla kısa süre zarfında geçeceğine yürekten inanıyorum. Özlenen Boluspor’u sahalarda görmek bozulan Halet-i Ruh iyemize de şifa olacaktır.  O halde  sahamızda oynayacağımız Keçiörengücü karşılaşması bir çıkış yakalamak açısından bir milat olmalıdır.