Türkiye Emekli Subaylar Derneği (TESUD) Bolu Şube Başkanı, Kıbrıs Gazisi, E. P. Kd. Bnb. Ahmet Şerafettin YAMANER, 18 Mart Çanakkale Zaferi ve Şehitleri Anma Günü vesilesiyle, “Mustafa Kemal Atatürk Ve Çanakkale Savaşı Türkü Dünyaya Tanıtmıştır” başlıklı yazıyı kaleme aldı. Yamaner yazısında; savaşta yaşananlara, Bolu’nun mücadeleye desteğine ve birçok detaya yer verdi. Yazı şu şekilde:

“Kutsal vatan toprağının bölünmez bütünlüğü ve milletimizin bağımsızlığı uğruna canlarını feda eden isimlerini kalbimize yazdığımız aziz şehitlerimizi, ebediyete intikal eden kahraman gazilerimizi rahmet ve minnetle anıyoruz. 18 Mart 1915’te İngiltere, Fransa ve Rusya başta olmak üzere birçok ülkenin bir araya gelerek oluşturdukları İtilaf Devletleri Osmanlı İmparatorluğunun baş şehri İstanbul’u almak, İstanbul ve Çanakkale Boğazlarının kontrolünü ele geçirmek, Rusya ile güvenli bir askeri ‘ikmal yolu’ açmak maksadıyla hedef olarak Çanakkale boğazını seçmişlerdir.”

“Boğazı geçmek için büyük bir taarruz başlattılar. Ancak bir süre sonra müttefik donanmasının üç zırhlısı Nusret Mayın gemisi tarafından boğaza döşenen mayınlara çarparak ve tabyalardan yapılan top atışları ile battı. Ayrıca İtilaf Devletlerinin iki muhrip yedi mayın tarama gemisi de batırıldı. 800 askerini de kaybedince donanma savaş gücünün üçte birini yitirdiler. Çanakkale Boğazı’nın denizden geçilemeyeceğini anlayan İtilaf Devletleri 25 Mayıs 1915 tarihinde Gelibolu yarımadasına çıkarma yaparak boğazı geçmeyi denediler ancak Çanakkale Savaşlarında askeri bir deha olarak ön plana çıkan Yarbay Mustafa Kemal’in çok isabetli ve ileri görüşlü muhakemesi neticesinde hedeflerine ulaşamadılar.”

“Çanakkale savaşı; vatanın bütünlüğü ve bağımsızlığı söz konusu olduğunda, Türk milletinin hangi zorluklara göğüs gerebileceğinin en güzel örneklerinden birini göstermiştir. Başta büyük önder Atatürk olmak üzere gerektiğinde vatanı için şehit olmayı en şerefli görev kabul eden yedisinden yetmişine kadın erkek tüm Anadolu insanı bu zaferden aldıkları güç ile Kurtuluş Savaşını başlatmışlar ve işgal altındaki vatan topraklarını kurtararak Türkiye Cumhuriyetini kurmuşlardır. Harp tarihinin en yoğun ve en kapsamlı savaşlarından birisi olan Çanakkale Savaşının kara safhası 9,5 ay sürmüş ve her iki taraftan toplam yarım milyon zayiata neden olmuştur.”

“Çanakkale destanını yazan vatan evlatlarımızın içinde 1471 Bolulu vatan evladımızda canlarını verdiler. Milli mücadele ve Cumhuriyet yolunda lider olan Atatürk Çanakkale’de tanınmasaydı Anadolu da kendisine daha az destek bulurdu. Anadolu’ya geçtiğinde Havza, Amasya, Erzurum ve Sivas’ta hep kahraman ve lider olarak karşılandı. Amasya müftüsü ‘Çanakkale’den sonra memleketi ikinci kez kurtarmaya geldiniz.’ demiştir. Yüce Atatürk’ün ifade ettiği gibi ‘Bir milletin ruhu elde edilmedikçe, bir milletin azim ve kararı kırılmadıkça o millete egemen olmanın imkânı yoktur.’ Dünyada ölüm emrini alıp ölebilen kaç asker vardır. Geriden gelenler arkalarına bakmadan vatan için ölüme gitmişlerdir.”

“İstanbul Hukuk Mektebinden savaşa katılan 900 öğrenciden 17’si geriye dönebilmiştir. Anadolu’daki liselerden savaşa gönderilen öğrenciler bir daha geri dönememişlerdir. Liselerin künye defterlerinde ‘Çanakkale’de şehit olduklarından mezun verememiştir.’ yazılıdır. Mustafa Kemal 1 Haziran 1915’te Albay rütbesine terfi eder. 5’inci Ordu Komutanı Liman Von Sanders’e ‘Burada mevcut bütün birliklerin benim kumandan altına verilmesini istiyorum’ deyince Ordu Komutanı ‘çok gelmez mi?’ deyince ‘Az bile gelir’ cevabını verir. Bu görüşmenin ardından 8 Ağustos günü saat 21:50 de Mustafa Kemal ordu emriyle Anafartalar Grup Komutanlığına atanır.”

“Beş Tümen’e birden dâhiyane bir sevk ve idare ile kumanda edecek ve o meşhur 10 Ağustos CONKBAYIR’ı zaferini kazanacaktır. Çanakkale; milli bilincin şahlandığı, emperyalist planların iflas ettiği, Türk askerinin Batı’ya insanlık dersi verdiği inancın ve fedakârlığın üstün geldiği Mustafa Kemal Paşa’nın ‘Ben size taarruzu değil ölmeyi emrediyorum’ dediği tarihi emri vererek askeri teamüllere aykırı olarak Ordu komutanının emri olmadan inisiyatifini kullanarak ordu ihtiyat tümenini muharebeye sokmuş, düşmanı geri püskürterek İstanbul’u işgalden kurtarmıştır. Mustafa Kemal başarılı bir komutan olarak tarih sahnesine çıkamamış olsaydı Kurtuluş Savaşı farklı yapılırdı. Çanakkale’yi geçilmez yapan Mehmetçiğin üstün, savaşma azim ve iradesi ile bu azim ve iradeyi yüksek komutanlık yeteneği ile etkili bir şekilde kullanan Mustafa Kemal’dir.”

“Mustafa Kemal olmasaydı Çanakkale geçilir tarih başka türlü yazılırdı. Bu nedenle Çanakkale’yi Mustafa Kemalsiz anlatmak, zaferi hurafelere bağlamak şehitlerimize, Gazilerimize, kahramanlarımıza gösterilen en büyük saygısızlık ve tarihi gerçeklere aykırılıktır. İşte bu nedenlerle eğitim çağındaki genç neslimize atalarımızın yokluklar içinde ülke bağımsızlığımızın ve istiklalimiz için neler yaptıklarını anlatmalıyız.

‘Mazisi olmayanın geleceği de olmaz’ veya ‘Geçmişine taş atanın geleceğine gülle atarlar.’ Milletçe bu zaferimizin hatıralarını özümsemek ve yaşamak onları sürekli olarak genç neslin gönüllerinde ve hafızalarında hep canlı ve heyecanlı tutmak gerekir.”

“Japonlar; 1945 yılında Amerika’nın Nagazaki ve Hiroşima şehirlerine attıkları bombalarla ülke ve insanlarının ne hale getirildiğini, öğrencilerine yeni eğitim yılı başında geçirdikleri kâbus ve anıları anlatır ve gösterirler. İşte geleceğimizi sizler seçeceksiniz derler. Avusturalya ve Yeni Zelanda’dan her yıl Çanakkale’ye gelen Anzaklar kendi atalarının anılarını Anzak koyunda ve Çanakkale’de yaşamaya çalışıyorlar. Gazi Mustafa Kemal Atatürk Japonların söylediklerini şöyle ifade etmiştir. ‘Siz Vatan için, millet için namusu için canını ortaya koyan Çanakkale şehitlerini bu kadar mı tanıyorsunuz? Onları tanımazsanız geleceğimizi göremezsiniz.”

“Çanakkale Ruhunun’ kazanılması için gençlerimizi eğitmeliyiz. Okullarda müfredat programlarında yeteri kadar yer ve zaman ayırmalıyız. İlgili ve yetkililerin durumdan vazife çıkaracaklarını düşünüyorum. Çanakkale destanını yazan başta Gazi Mustafa Kemal Paşa ve silah arkadaşları olmak üzere Top’un vincinin bozulması ile 215 kiloluk bir mermiyi omuzlayıp topun namlusuna yerleştiren Seyit Onbaşıyı, tüm şehit ve Gazilerimizi rahmet ve minnetle anıyoruz. Ruhları şad, Mekanları Cennet olsun.”

 

 

 

 

 

 

 

 

Editör: TE Bilisim