Dedikodu ile çalışma hayatında da sıkça karşılaşıyoruz. Hatta buna çoğumuz “fısıltı gazetesi” diyoruz. Maalesef dedikodular yayıldığı ve inanıldığı zaman, güzel sonuçlar ortaya çıkarmıyor.
Çalışma ortamında huzursuzluk, güvenin zedelenmesi, çalışanlar arasında gruplaşma, verimin düşmesi, işe ilginin azalması, ciddiyetin bozulması, dedikoduda adı geçen kişi ya da kişilerin işten uzaklaşması, istifa etmesi veya işten çıkarılması gibi sonuçlara sebep olabiliyor.Ve yöneticiler ile çalışanlar arasında iletişim eksikliği varsa, herkes birbirinin arkasından konuşmaya başlıyor.
Herkes kendi anladığı gibi konuştuğu için de, yanlış anlamalar, abartılı ifadeler ortaya çıkıyor. Eğer ortada bir kriz varsa, korkular büyüyor. Belirsizlik varsa, söylentiler çoğalıyor. “Finans Müdürü ayrılıyormuş”, “Ofisin lojistik departmanını kapatacaklarmış” gibi cümleler daha sık duyulmaya başlanıyor… Oysa gerçekte bunların hiçbiri olmuyor.