Sayın okurlar;

Söz ağızdan çıkar, adeta yaydan fırlayan bir ok gibidir. Yayı geren, çeken ne kadar yay ve ok atma sanatını biliyorsa, isabette o derece güzel olur. Bu nedenle, gerçek okçu, yüz ok atıp, yüzünü de boşa göndermez. Bir tane atar, on ikiden vurur. Böylece, tarzanlaşmanın bir fayda vermeyeceğini bilir. İsabet kaydetmek; örneğin (sırıtmakla-yalakalıkla olmaz)

Akıllı olan, aslında akıllıyım ve güçlüyüm demez.  Bu kuvvetini gösterir. Kedi, farenin karşısında aslanım der. Aslanı görünce fareleşir. Dolayısı ile iki günlük seyis, üç günlük at gübresini karıştırırken, tanımadığı atın çiftesi yüzünde patlar. Dana iken, zelveye koşulan dananında boynu çatlar. Yüreği sızlamaya başlar. Paça dudaklı develerin, ağızlarından köpük saçması, devece düşünüp, kendilerini bir şeyler zannetmesindeki, deve aklından kaynaklanır. Nitekim; deveye nereden geliyorsun deyince hamamdan demiş. Ökçenin kirinden belli demişler.