Sayın Okurlar:

Bilinen bir gerçek de odur ki insanlar, konuşmuş olmak için konuşmaz .Bir sözün manası varsa , bu söz , gök kubbede çınlar ,yoksa rezil rüsva olur gider. Bu nedenle ,çok ve boş sözler moloz gibidir.Bu ağız ve dil, perdesiz ,astarsız, olduğu zaman ,bazen tilkiye aslan ,aslanı da tilki yapar.Hangi şartlar altında olursa olsun ,kişi söylediklerini saklayamaz ama yeri gelirse, zamana ve mekana da uygunsa , düşündüklerini söyleyebilir. Bu nedenle ,insan oğlunun hayatında, taltiflerde tenkitlerde olur. Bu taltifler ,bu tenkitler ,bir yerde göstermelik olursa, yapılan işlemin hiçbir anlamı olmaz.Taltif taltife layık, tenkitte gerçek tenkit kapsamında ise faydalı ve verimli olur.

Sayın Okurlar:

Önce selam sonra söz derler. Sözün bir faydası yoksa söylenmez. İtiraz edilmez şükredilir. Bu dil çakmak taşıyla , çakmak demir gibidir.Aniden elden çıkarsa ateş olur.Nitekim, bir söz ,bir alemi yıkar ,biraz evvel ifade ettiğim gibi ölmüş tilkileri bile aslan yapar.Ağızdan , bir defa çıkan söz ,yaydan fırlayan ok gibidir.İnsanlar, şeklen karanlık , hilebaz ,sinsi ve kurnaz hareketlere yöneliyorsa, bilinmelidir ki bir zaman sonra, melun şeytanın süt kardeşi de olur. Nitekim ,akıllı , fikirli ,parlak düşünceli insanlar ,sözlerini mantık süzgecinden geçirir, ondan sonra söylerler.Hiddetli , şiddetli ve aslı olmayan sözler ,insanı şaşı yaptığı kadar ,doğruluktan da ayırır , gareze götürür. Garez gelince , hünerler de örtülür , böylece ,gönülden göze ,yüzlerce perde iner. Gerçek insan ,gerçekleri arayan gerçekleri görebilen ve onların arkasında duran ve gidebilen insandır.Burada , en önemli nokta , meselelerin , hakkın ve hukukun içerisinde yer almasıdır.Birilerine yaranmak için ağızdan çıkan sözler, bundan böyle ,hatıra fetva olarak yapılan işler ,gerçek akılda değil , arızalı akıl da yer alır. Tedbirsiz ,düzensiz her emir ,her söz , her hareket aciz kalır. Hakim olan ,bilen ,anlayan ,düşünen ve güzel sözler söyleyen insanlarla, olmak , sevginin saygının olduğu kadar, mutluluğunda kapısını açar.Hırsla , kinle ,nefretle bile bile yanlışı yapan , taltif de etse ,tenkit de etse , bu yanlışın çukuruna evvela , kişi kendisi düşer.Netice itibari ile kalemi rüzgardan , kağıdı sudan ,sözleri manasız olanların neyin yazarsan yaz , derhal kaybolur.Yine bilinmelidir ki kalem bir gaddarın , bir serserinin ve sözlerini bilmeyen bir aklın içinde oldu mu ,güveni, huzuru ve barışı bulmak , hiç olmamış ve olmayacak bir şeyi aramak olur.

Sözün kısası: Bir sözü , ister taltif ,ister tenkit mahiyetinde söylesen de aslı , astarı maksadına uygun değilse ,bu hal geri döner, kişiyi de bir yerde mahcup eder.Öyleyse önce düşünmek ondan sonra konuşmak en hayırlısı değil mi. Asıl önemli olan , sözün yerini bulmasıdır.Bu nedenle söz insanların değeri kadar söylenir.Yazımızı şu güzel sözle bitirelim :

” DİLİM SENİ , DİLİM DİLİM DİLEYİM,

BAŞIMA NE GELDİYSE SENDEN BİLEYİM”