Bugün sizlere genç yaşlı birçok insanın rahatsızlık duyduğu Horlama şikayeti, tedavileri ve diş hekimliği alanında uygulanan tedavi yönteminden bahsetmek istiyorum. Dünyada son yıllarda artan obezite, uyku bozuklukları ve gelişimsel bozukluklarla beraber horlama rahatsızlığının görülme sıklığı da artmıştır.

Uyku sırasında tekrarlayan üst solunum yolu obstrüksyonları sonucu oluşan uzun süreli hipoksi (oksijensiz kalma) ve uyku bölünmelerini ’’ Horlama ‘’ olarak tanımlamaktayız. Horlama, hava yolunda darlık oluştuğunda uyku esnasında çıkarılan gürültülü bir sestir ve bu darlığın çeşitli sebepleri olabilmektedir.

 UYKU APNESİ NEDİR?

Uyku Apnesi genellikle horlamadır, ama bazen daha tehlikelidir !  Peki uyku apnesi horlama için sadece süslü bir tıbbi terim mi? Bunun cevabı “evet” ve “hayır” dır. Uluslararası bilimsel makaleye göre, “Uyku apnesi, solunum paterninde anormal duraklamalar veya uyku sırasında anormal derecede düşük solunum vakaları ile karakterize bir uyku bozukluğudur. Ardışık nefesler arasındaki her duraklamaya “apne” denir – Yunanca “nefessiz” anlamına gelen “apnoia” kelimesinden türetilen bir kelime. ” Bunun anlamı, aslında nefes almayı bıraktığınız, belki de gecede yüzlerce kez, beyne oksijen tedarikini kesmenizdir. Kişi bunu nefes almada bir duraklama, ardından nefes almak için bir homurdanma veya nefessiz kalma olarak duyabilir.

 SEBEPLERİ NELERDİR, NASIL TESPİT EDİLİR?

Burun, dil, damak, çene gibi organ ve yapılarımız doğrudan bu sorunlarla ilişkilidir. Hastaların ilgili uzmanlar tarafından ayrıntılı muayenesiyle burun, yumusak damak, bademcikler ve dilin pozisyonu ile çene gelişimi değerlendirilerek sorunun nerden kaynaklandığının tespit edilmesi gerekmektedir. Horlama tanı tedavisinde doğru teşhis ve tedavide multidisipliner yaklaşım çok önemlidir. İlgili yapıların KBB uzmanı ,Göğüs hastalıkları uzmanı, Nöroloji uzmanı, Çene cerrahisi uzmanı ve Ortodonti uzmanının ayrıntılı değerlendirilmesi ve uygulayacağı kombine tedaviler ile verimli sonuç alınması mümkün olabilmektedir.

Öncelikle Uyku esnasında yaşanan sorunların ölçülmesi için bir polisomnografi (Uyku) testi yaptırılmalıdır. Polisomnografi testi ile uyku sırasında yaşanan kalp atış düzensizlikleri kan oksijen seviyesi, solunum durmaları gibi durumlar kaydedilmektedir ve doğru teşhis için en etkili yöntemdir.

Genellikle ileri yaş grubunda gözlenen ancak genç ve çocukluk döneminde de karşılaştığımız bu rahatsızlığın tanısı tedavisi konusunda  oldukça önemli yöntemler mevcuttur.

Horlamanın cerrahi tedavilerinde amaç, üst solunum yolundaki obstrüksiyon(Tıkanıklık) bölgelerinin ortadan kaldırılarak rahat bir hava yolunun oluşturulmasını sağlamaktır.

Hastalığın fizyopatolojisinde üst solunum yolu tıkanıklığının meydana geldiği bölgeler sıklıkla çene, yumuşak damak ve havayolunun ilişkili olduğu yapılardır. Bunlardan bir tanesi dil kökü yumuşak damak ve bademciklerin olduğu bölgede sarkmalardır. Uyku sırasında kasların gevşemesi ile solunum yolu daralmakta horlamaya neden olmaktadır. Bunun yanı sıra alkol sigara tüketimi burun tıkanıklığı burun eğriliği uyku pozisyonu horlamaya neden olabilir. Çenede darlık ve çene geriliği de ilgili yapılarda hava akımını azaltarak horlamaya neden olabilmektedir.

 TEDAVİSİ NEDİR ?

Tedavisi cerrahi yöntemlerle olabildiği gibi cerrahi olmayan tedavi seçenekleriyle de sağlanabilir.

Tedavisinde öncelikle ‘cerrahi tedavi gerekli mi’ sorusuna ve neden cerrahi yapılması gerektiği muayene delilleriyle ortaya konulmaktadır.

Muayene sorusu cevap bulunca daha sonra gerekli olduğuna kanaat getirilen, ‘hangi bölgelere gerekli’, ‘yapılacak cerrahinin yarar zarar dengesine göre derecesi ne olmalı’ gibi soruları yanıtlayarak hareket edilmektedir.

Cerrahi yöntemlerde hava yolunu sınırlayan anatomik darlıkların nedenleri giderilecek cerrahiler yapılır. Bunlar çene iskeletiyle ilgili çene genişletme, çene ilerletme operasyonları başta olmakla birlikte , dil, yumuşak damak ve uvulaya yönelik yapılan cerrahi müdahalelerdir. Dil ve yumuşak damakta lazer ile yapılacak müdahalelerde de kısmi fayda sağlayabilmektedir. Lazer termal etki ile dokuların sıkılaşmasını hacim azalmasını sağlayarak solunum yolunda artış sağlar ve horlama azalır.

Bu yöntemlerin harici Diş Hekimliği alanında uygulanan ‘’Çene horlama apareyleri’’ de alternatif tedavi yöntemlerinden biri olabilmektedir.

HORLAMA APAREYİ NEDİR?

Horlama apareyi dişlerin üzerine takılan kişinin rahatlıkla takıp çıkarabildiği bir apareydir. Kişiye özel olarak tasarlanır ve ağız içerisinden uyumlanır. Gece yatarken takılan bu aparey kişini çenesini öne doğru hareket ettirerek solunum yolunun rahatlamasını sağlar.

Horlama Apareyi, horlamayı bırakmaya yardımcı olmak için cerrahi olmayan en ideal tedavi yöntemidir. Horlama Apareyi, alt çenenin uyku sırasında geri düşmesini önleyerek uyku sırasında solunum yollarınızın kapanmasını önler. Ve bu sayede hastada rahatlama sağlar.

Horlama Apareyi, dişlerinize uyması için çeneden alınan ölçüler sonrası laboratuvarda üretilen özel yapım iki parçalı bir ağızlıktır. Horlama Apareyi, yumuşak veya sert bir astar madde ile hazırlanır.

Alt çenesinin hareketine izin verir ve hastanın etkin kullanımı için bireysel ayarlanmasına izin verir.

Klinik takipler ve çalışmalar hastalar tarafından kullanımının Horlama Apareyi’nin kabul edilebilir bir tedavi yöntemi olduğunu kanıtlıyor.

Cerrahi olmayan tedavilerde çene uzmanları tarafından yapılan ayrıntılı muayeneler sonucunda  horlama apareyi sizin için doğru olup olmadığını belirlemenize yardımcı olacaktır.

 HORLAMA APAREYİ’NİN  TEMEL FAYDALARI

*Maksimum konfor için ağzınıza göre kişiye özel olarak tasarlanmıştır.

*Son Derece Başarılı – horlamayı azaltmada optimum başarılıdır,

*Kişiye özel ayarlanabilir,

*Diş sıkma / gıcırdatma Bruksizm nedeniyle oluşan hasarı önler.

*Kullanılmaya başlandığı ilk günden itibaren etkisini gösterir.

*Yapılan araştırmalara göre yüksek oranda başarılı sonuçlar vermektedir.

*Cerrahi operasyonlara gerek kalmadan bireyin horlama probleminden kurtulmasına yardımcı olur.

*Hastanın bu apareyi kullanmaya başlama aşaması oldukça kolaydır.

 HORLAMA VE UYKU APNESİNİN HAYATIMIZDAKİ ETKİLERİ

Horlama hem kişinin kendisini, hemde hayatındaki kişilerin yaşam kalitesini maalesef olumsuz etkilemektedir. Özellikle kişinin oksijelenmesinin azaldığı durumlarda uyku apnesi  diğer hastalıkları da tetikleyebilir. Horlama  ile uyku kalitesi düşeceği için kişi gün boyu yorgun, öfkeli, uykusuz, dalgın hissedecek ayrıca ciddi baş ağrısı ve konsantrasyon düşüklüğüde yaşayacaktır . Ayrıca bu problemler doğru havalanmanın olmaması nedeniyle kalp tansiyon ve solunum yolu rahatsızlıklarını etkileyebilir.

Çocuklarda görülen uyku apnesi ise konsantrasyon eksikliğine dolayısıyla öğrenme güçlüğüne neden olabilir.

Yapılan bilimsel çalışmalar horlama tedavisi gören hastaların yaşam kalitesinde, uyku düzeninde artış ve uykuda horlama nedeniyle uyanma uyanınca ağız kuruluğu ve boğulma durumlarında azalma olduğunu gösteriyor. Ayrıca horlamanın tedavisi ile birlikte gece rüya görme sıklığı da önemli ölçüde artmaktadır. Böylelikle artan uyku kalitesi hastanın genel yaşam kalitesinin de artmasını sağlamaktadır.

İşte bu nedenle sadece yaşam konforunuz uykularınız ve aileniz için bir baş belası değil, sizin için de sağlık anlamında çok ciddi bir tehlikeli olabilir! Sizde bu sorunları yaşıyorsanız mutlaka durumu ciddiye alın ve ayrıntılı muayenenizi olun.

Unutmayın ki; Her NEFES bir ANI…

Hepinize her anı kıymetli olan ömrünüzde tertemiz sağlıklı nefesler aldığınız bir ömür ve musmutlu günler diliyorum.