Kızılcıklar oldu mu, Selelere doldu mu hey… Gönderdiğim çoraplar, Ayağına oldu mu?
Mendili eline, Mendil verdim geline, Kara kına yollamış, Yar benim ellerime…
Kızılcıklar kırmızı, Alamadım su kızı hey… Gerdanında beni var, Sandım seher yıldızı…
Mendili eline, Mendil verdim geline, Kara kına yollamış, Yar benim ellerime…
Tabakası aynalı, şu oğlana varmalı hey, Oğlan çok güzel ama anası olmamalı…
Mendili eline, Mendil verdim geline, Kara kına yollamış, Yar benim ellerime…
Yaylı gelir taşlıktan, Dingil çıktı başlıktan, şu köyün oğlanları, Evlenemez başlıktan… hey…

Çocukluğumuzda bu halk türküsü zihinlerimize yer etmişti. Radyoda sıkça çalınırdı. Okullarımızda da zaman zaman söylenirdi. Kızılcıkların olması, sonbaharın gelmesi ve okulların açılmasını çağrıştırırdı.

Bizim köyümüzdeki evde bu hafta sonu kızılcık tarhanası yapılması telaşesinden sonra eski hatıralarım canlanıverdi birden. Kızılcığın bizim eski Bolu kültüründe çok önemli bir yeri vardır.

Rahmetli ninem ve babamdan kızılcığın ve kızılcık tarhanasının faydalarını ve ilaç olarak kullanıldığını hep duyardık. Fakat gençliğin verdiği güçle bu sözler bir kulaktan girip birinden çıkardı. Büyükler her rahatsızlandıklarında kızılcık çorbası içer ve iyileşirlerdi. Hasta birisine “Sana kızılcık tarhanası pişirip içirelim.” derlerdi. Hatta babam;” Hızır Aleyhisselam Gerede-Dörtdivan-Tekke sırtlarına gelmiş, Tepelerden Bolu ovasına bakmış. Ovanın kızılcık ağaçları ile dolu olduğunu görmüş. Bolu’ya da şifa vermek için gelecek iken yoldan dönmüş. Oranın şifası zaten tüm arazide olan kızılcık ağaçlarıdır. Demiş.” Diye bize anlatırdı. Kızılcık tarhanasının faydasını Bolu Termal Otel sahibi Mehmet beyde devamlı bize anlatır. Fakat ben yine de pek aldırmazdım. Ancak gerçekten ben bile şahit oldum, artık inanıyorum. Ramazan’da midemin bulandığı ve kendimi keyifsiz ve güçsüz hissettiğim bir anda bir tabak kızılcık tarhana çorbası içtikten sonra sanki ilaç içmişim gibi hiçbir şeyim kalmadı. Kızılcık tarhanası çorbasının ekşimsi bir tadı, pembemsi bir rengi, mis gibi de bir kokusu var. Yalnız Kızılcık tarhana çorbası bol sarmısaklı ve de sıcak iken üzerine karabiber dökülmesi lazım. Sıcak sıcak tahta kaşıkla içilecek. Göreceksiniz baş ağrısı, grip, halsizlik vs. hiçbir şeyiniz kalmayacaktır. Benim tespitim; kızılcık meyvesi ve sarımsak beraberce bir tepkimeye giriyorlar. Ayrıca karabiber bu tepkimeyi hızlandırıyor. Aynen ilaç etkisi yapıyor diye düşünüyorum.

Kızılcık 5–6 m yüksekliğinde çalı şeklinde sarı çiçekli bir ağaçtır. Kırmızı renkli ve oval şekilli meyvesi C vitamini yönünden çok zengindir. Dağlık arazide serbest halde bulunabilir. Biraz bekletilince yumuşar, köhnür ve tatlanır. Ben hem ev bahçeme hem de çiftlik bahçesinde kızılcık fidesinin aşılı aşısız birçok çeşidini diktim. Meyvelerini yiyorum. Ayrıca dağdan bayırdan da güz sonu ailecek toplamaya gideriz. Marmeladını, tarhanasını, konservesini yaparız. Ayrıca Köylülerimiz bunu pazarda satarlar.

            Kızılcığın odunu esnek ve sert lifli olup çok dayanıklıdır ve suda batar. Baston ve sopa yapımında kullanılır. Eskinin kızılcık sopası, dayağı hatırlattığından meşhurdur. Kızılcık sopası ile dövülme darbımesel olmuştur. Biz de ilk okulda eskinin hocalarının kızılcık sopası ile atacağı dayaklardan çok korkardık. Kızılcık sopası ile az bir güçle vurulsa dahi çok can yakar. Hatırlarım Köy okulunda hocanın kızılcık sopası sınıfın köşesinde durur, nadir kullanılsa dahi hep bizde korku kaynağı olmuştur.

Uzmanlar sonbahar mevsiminin habercisi olarak bilinen kızılcık ağacının meyvesinin yaprağı, ağacının kökü, gövdesi ve kabuğuyla adeta bir şifa kaynağı olduğunu, kızılcık meyvesinin yaşam kalitesini yükselttiğini ve kızılcık suyunun uyku problemi yaşayanlara iyi geldiğini vurguluyorlar. Meyvesinin tadı mayhoş ve ekşidir. Yaprağı ezilip yaraya sürülürse iyileşmesine yardımcı olur. Meyvelerinden marmelat, reçel, komposto ve kızılcık tarhanası yapılır. Şurubu vücuda ve mideye kuvvet ve direnç verir. Kızılcık ağacının kabukları kaynatılarak etkili bir ateş düşürücü elde edilir. Kabukları kurutulup toz haline getirilirse ve yaraların üzerine serpilirse mikropları öldürür. Barsak yaralarını iyileştir. Gazı önler. Ağız yaralarını giderir.

Melatonin ilaçların birçoğu kızılcıktan yapılmaktadır. Birçok bilim adamı melatonini en önemli anti -oksidan olarak tanımlarlar. Melatonin takviyesi günümüzdeki anti-aging (yaşlanmayı geciktirici) tedavilerinden birisi olmuştur. Bu hormonun doktor kontrolünde kullanımının bağışıklık sistemini ve yaşam kalitesini arttırdığı tespit edilmiştir. Kızılcıkta bulunan benzoik asit bakterilerin çoğalmasını engeller. Kızılcık kabuğu ateş düşürücü ve güçlü bir ishal kesicidir. Özellikle idrar yolu enfeksiyonu geçiren bayanların bu sorununa yardımcı olur. İdrardaki asit miktarını arttırır, böbrek taşlarının tedavisinde kullanılır. İdrardaki ağır kokuları da giderir. Yine bünyesinde barındırdığı çok sayıdaki vitaminle besleyici özelliği olan kızılcığın iştah açıcı bir etkisi vardır.

            Ben İlaç gibi olan her derde deva Kızılcık Tarhanasını geç keşfettim. Eskilere de kulak vermek lazım diye düşünüyorum. Yöremize ve Töremize ait bu meyveyi Töreli Fikir Gurubumuza tavsiye ediyorum. Deneyin muhakkak fark edeceksiniz.

Kızılcık Tarhanasının Yapılış Tarifi: Ağaç dalında yumuşamış kızılcıklar çekirdeklerinden ayrılır unla birlikte yoğrulur. Serin bir yerde bez üzerine yayılır, kurutulur. Daha sonra bu parçalar elek üzerinde ufalanır. İyice güneşte kurutularak ve bez torbalara konarak saklanır.

Kızılcık tarhana çorbası Tarifi; Malzemeler;5 yemek kaşığı kızılcık tarhana,5 diş sarımsak,1/2 yemek kaşığı tereyağı, tuz, istenirse karabiber. Çorbanın hazırlanışı: Bir tencerede yağ eritilir ve 4 su bardağı su, tarana ve tuz ilave edilir. Karıştırarak pişirilir. İndirmeye yakın dövülmüş sarımsaklar ilave edilir, bir iki taşım daha kaynatılır. Sıcak servis edilir.

Eski sevgililerin birbirlerine yaktığı türküye de konu olan, eski atalarımızın tavsiye ettiği bin bir şifalı kızılcığa sağlığımız ve menfaatiniz için sahip çıkalım. Geçmiş kültürümüze sahip olmak için kızılcık sopası mı yoksa benim başıma geldiği gibi uzun seneler veya hasta olmak mı lazım yoksa?…

Sonsuz selam ve sevgilerimle, hoşça kalınız...22.5.2023 Tahsin Akduman