Prof. Emin BARIN, 1913 yılında Bolu'da doğdu. İlk ve orta öğrenimini burada tamamladıktan sonra İstanbul Erkek Öğretmen Okulu sınavını kazandı. 1934 yılında Ankara Gazi Eğitim Enstitüsü Resim-İş Bölümü'ne girdi. Güzel Sanatlar Akademisi Türk Süsleme Bölümü'nde, Hat dersi ve Klasik Türk Ciltleri üzerine bilgi aldıktan sonra Almanya'ya gitti. Weimar'da Prof. Dorfner'in ‘’Özel Sanat Ciltçiliği’’ Okulu'nda bir yıl çalıştı. Hazırladığı Olimpiyat kitabı, Hamburg Kitap Sergisi'nde birincilik ödülünü kazandı. Leipzig'de kitapçılık ve matbaacılık üzerine ihtisasını tamamladıktan sonra yurda dönüp Milli Eğitim Basımevi'nde teknik büro şefi oldu. 1946'da Milli Eğitim Bakanlığı'nca madeni paraların yazılarını yazmakla görevlendirildi. Atatürk'ün Dolmabahçe Sarayı'ndaki İstanbul Nutku, Anıtkabir'deki Gençliğe Hitabı, Onuncu Yıl Nutku, On kulenin kuşak ve kitabe yazıları gibi birçok eser onun tarafından yazıldı. Anıtkabir için süslemeli altın imza defterini hazırladı. Uluslararası birçok sergiye de katılan Barın, 1983'de Kültür Bakanlığı'nın Şükran ve Güzel Sanatlar Akademisi'nin 40. Yıl Hocalık Ödüllerini aldı.

Prof. Emin BARIN, 29 Aralık 1987’ de aramızdan ayrıldı.

Emin Barın, Osmanlı’dan miras kalan ancak çeşitli gerekçelerle diğer sanat dalları kadar rağbet görmeyen hattatlığa ve ciltçiliğe gönül veren bir isim. Babası hattat mücellit ve müzehhip Hafız Mehmet Tevfik Efendi’nin, bu sevdadaki rolü reddedilemez elbette. Ancak Emin Barın’ın hem Türkiye’de hem de dünyada başarı kazanmasının ve ölümünün üzerinden 20 yıl geçmesine rağmen adından "yazı ustası" olarak söz edilmesinin altında, sevdasını emekle besleyip sabırla yoğurmasının yattığı da bir gerçek. Prof. Emin Barın, klasik hat sanatını Batı’nın grafik sanatıyla birleştirerek bu alandaki farklılığını gözler önüne serer. Usta, hattatlık alanında Kufi tarzını kullanmakla birlikte, bu sanata duyduğu aşkın doğasında bulunan devrimci yanları ortaya çıkartmaktan çekinmez. Geleneksel kalıpları kıran sanatçı, Hat sanatının ve yaratıcılığının oluşturduğu bir geleneksel mirasın temel ilkelerinin, Latin harfleriyle de yaşatılacağını söyler. Latin alfabesi kullanılarak üretilmiş sayısız diploma, berat ve aralarında Anıtkabir’in yazılarının da bulunduğu birçok yazıt Barın’ın savunduklarını hayata geçirdiğinin de ifadesidir.

 Öğrencisi Prof. Önder Küçükerman anlatıyor:

“…Yıl 1960. Güzel Sanatlar Akademisi öğrencisi olarak ilk günümdü... Sabah Atölye çalışması, öğleden sonraki ilk ders ise “Yazı” idi... Hocamızın ismini sordum; Emin Barın dediler. Ve eklediler: “Çok önemli birisidir, baba adamdır!”

“…Sonraki yıllarda Emin Hocamın ailesiyle de yakın olma şansımız oldu...

Bir gün bizim evde, pergolanın altında otururken, kendisine meslek yaşamını özetlemek gerekirse ne diyeceğini sormuştum. Bu soru üzerine söylediği her kelime benim için gerçek bir ders gibiydi:

“... Bak oğlum, ben Türkiye’de Latin harflerine geçişin yaratıcılığı için uğraşmış bir kişiyim. Bu amaçla Almanya’da okudum, uğraştım, çok eser verdim, insan yetiştirdim... Ama bir gün baktım ki, eski yazı sanatını bilenlerin azalmaya başladığını gördüm... İşin garibi bunu bilenler azaldıkça, elimdeki bilgiyi koruyup gelecek kuşaklara aktarmanın önemi ortaya çıkmaya başladı... Böylece, eski hat sanatının yeni yorumları üzerinde çalışmaya başladım. Amacım, eski yazıyı diriltmek değil, hat sanatının ve yaratıcılığının oluşturduğu bir geleneksel mirasın temel ilkelerinin, Latin harfleriyle de yaşatılacağını gösteren bir mesajı iletmekti... ”

“… Emin Barın’ı tarih şöyle yazacak:

“... Kopan eski bir zincirin altın halkalarını yaratıcı biçimde birbirine ekledi...”

Açıkça görülüyordu ki, değerli hocamız Emin Barın, Türkiye’de yeni bir yazı kimliğini en üst düzeye çıkarırken, kaybolma tehlikesini yaşayan eski bir mirasın değerlerinin geleceğe aktarılması için bir şeyler yapmaya çalışıyordu. Bu amaçla da tamamen kendi girişimi ile çok önemli üç şey yapmıştı:

Birincisi, atölyesindeki Perşembe toplantılarıydı. Eski ve parlak bir ocağın sönmeye yüz tutan son közlerini, ısrarla üfleyerek yeniden parlatmıştı. Bu öyle başarılı oldu ki, kendisini kaybettiğimiz tarihten beri, bu toplantılardaki ateş hala yanıyor.

İkincisi, eski mirasın en anlamlı ve seçme örneklerini büyük bir sabırla toplamış ve korumuştu. Bu mirasın kaynaklarını, başarılarını ve ufuklarını gösteren ve yukarıdaki özel amaca dönük bir koleksiyon oluşturmuştu. O nedenle bu sergi, Emin Bey’in eski mirasın altın halkalarına bakışının ipuçlarını gösterir.

Üçüncüsü kendi yaratıcılığının ürünleriydi: Çünkü kendisi de, eski bir mirasın kaybolmasına karşı görevini büyük bir duyarlılıkla yapmıştı. Nitekim bu son yeni yaptığı yorumları, bütün ömrünce hocalık yaptığı Güzel Sanatlar Akademisi ve Mimar Sinan Üniversitesi’nin Senato salonunda asılıdır.

Kısacası değerli Emin Barın Hoca, kopmaya başlayan eski ve çok değerli bir altın zincirin yeni halkalarını, çok saygılı bir biçimde yenilerine ekleyecek yolu sessizce ve özveriyle bulmuş ve bize miras olarak bırakmıştır.

29 ARALIK

1964- Süleyman Demirel, AP'nin ilk genel başkanı Ragıp Gümüşpala'nın ölümü üzerine, partinin genel başkanı seçildi.

1976- Bursa TOFAŞ Otomobil Fabrikası'nda Murat 131'in üretimine başlandı.

1984- Hindistan'da 31 Ekimde öldürülen Başbakan İndra Gandi’nin yerine oğlu Rajiv Gandi geçti.

1987- Hattat ve cilt sanatçısı Prof. Emin Barın, 74 yaşında İstanbul'da vefat etti.

1990- 1961 yılında işletmeden kaldırılan tramvay, İstiklal Caddesi'nde çalışmaya başladı.

2005- Van 3. Ağır Ceza Mahkemesinde yargılanan ve 76 gündür tutuklu bulunan Van 100. Yıl Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Yücel Aşkın tahliye edildi.

30 ARALIK

1898- Gülhane Askeri Tıp Akademisi, ''Gülhane Şeririyat Hastanesi'' adıyla, sade bir törenle hizmete açıldı.

1920- Çerkez Ethem Gediz taraflarına çekilip, Yunanlılarla ateşkes yaparken hükümete bağlı kuvvetler Kütahya'ya girdi.

1922- Sovyet Rusya, Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği adını aldı.

1993- İsrail ile Vatikan, birbirlerini karşılıklı olarak tanıma kararı aldı.

1999- Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Vural Savaş, idama mahkûm edilen terör örgütünün elebaşı Abdullah Öcalan'ın ''karar düzeltme'' istemini reddetti.

31 ARALIK

1879- Edison, ilk elektrik lambasının kullanımını gündelik yaşama soktu.

1931- İstanbul Taksim Meydanı'nda yerli mallarının kullanılması için bir miting yapıldı.

1977- Cumhuriyet tarihinde ilk kez gensoruyla hükümet düşürüldü. 218 güvenoyuna karşılık 228 güvensizlik

oyuyla İkinci MC iktidarı devrildi.

1998- Danıştay, Sincan'da düzenlenen ''Kudüs Gecesi''nin ardından İçişleri Bakanlığınca görevden alınan ve yargılama sonucunda 4 yıl 7 ay ağır hapis cezasına çarptırılan eski Sincan Belediye Başkanı Bekir Yıldız'ın belediye başkanlığını düşürdü.

01 OCAK

1923- Türkiye'nin ilk futbol federasyonu olan ''Türkiye İdman Cemiyetleri İttifakı'' kuruldu.

1934- Ölçüler Kanunu yürürlüğe girdi.

1945- Fransa, BM'ye alındı.

1967- ''Anadol'' marka otomobil piyasaya sürüldü.

1985- Katma Değer Vergisi (KDV) yürürlüğe girdi.

1989- Trafikte ''ceza puanı'' uygulaması başlatıldı.

1995- Diyarbakır'ın Kulp ilçesine bağlı Hamzalı Köyü'ne saldıran terör örgütü PKK mensupları, 7'si çocuk 19 kişiyi katletti. Teröristlerden biri öldürüldü.

1996- AB ile Gümrük Birliği yürürlüğe girdi.

1999- Avrupa para birimi ''Euro'' yürürlüğe girdi.

2005- Türk Lira’sından (TL) 6 sıfır atıldı. Yeni Türk Lirası (YTL) tedavüle girdi.

2010- EFT, havale, virman gibi para transferi işlemlerinde, Uluslararası Banka Hesap Numarası (IBAN) zorunlu hale geldi.

2017- Yılbaşı gecesi, İstanbul’un gözde eğlence mekânlarından Ortaköy’deki Reina'ya saat 01.15 sıralarında silahlı saldırı düzenlendi. Saldırıda 39 kişi hayatını kaybetti, 65 kişi de yaralandı. Saldırıyı düzenleyen terörist kaçtı.

02 OCAK

1905- Rus-Japon savaşında Çin"deki Rus üssü Port Arthur, Amiral Heihaçiro Togo komutasındaki Japon deniz kuvvetlerine teslim oldu. Rus İmparatorluğu'nu çöküşe götüren ve 1905 devriminin kapısını açan yenilgiler dizisi başladı.

1922- İzmir'de Fransız Konsolosluğu’nun önünde toplanan Yunan denizciler, konsolosluk binasını taşa tuttu.

1928- Ankara Çimento Fabrikası açıldı.

1936- Soyadı Kanunu yürürlüğe girdi.

1966- Kat Mülkiyeti Kanunu, yürürlüğe girdi.

1975- Türkiye Radyoları TRT1, TRT2 ve TRT3 adıyla, üç koldan yayın yapmaya başladı.

03 OCAK

1917- Ardahan Arap Camii'nde 373 Müslüman-Türk, Ermeni çeteciler tarafından camiyle birlikte yakıldı.

1922- Mersin düşman işgalinden kurtuldu.

1941- Diyanet İşleri Başkanlığı, kurban derileri ve bağırsaklarının Türk Hava Kurumuna bağışlanmasına ilişkin

görüş açıkladı.

1983- Diyarbakır'da 7 katlı, 28 daireli bir apartman çöktü; enkazdan 83 ceset çıkarıldı.

1986- İstanbul Menkul Kıymetler Borsasında hisse senetleri alım satımı başladı.

04 OCAK

1967- 490 kilometre uzunluğundaki Batman-İskenderun petrol boru hattı hizmete açıldı.

1975- Çanakkale'de antik Truva kentinin bulunduğu yere 12,5 metre yüksekliğinde ''Truva Atı'' yapıldı.

1979- Anadolu Ekspresi ile Boğaziçi Ekspresi, Sincan yakınlarında çarpıştı. Kazada 19 kişi öldü, çok sayıda kişi

yaralandı.

1991- 36 gündür grevde olan binlerce maden işçisi, Zonguldak'tan Ankara'ya yürüyüş başlattı. 5 gün süren yürüyüş, görüşmelerin yeniden başlaması üzerine, 9 Ocak'ta Bolu'nun Mengen ilçesi yakınlarında sona erdirildi.

1996- Ümraniye E Tipi Cezaevinde çıkan olaylarda 3 kişi öldü, 67 kişi yaralandı.