Ülkemde yasaklanan Öğrenci Andı, 1933 yılında Milli Eğitim Bakanı Dr. Reşit Galip tarafından yazıldı. Daha sonra, ilkokullarda her sınıfta, her gün, ilk derse girildiğinde, okunmaya başlandı. Eğitim Bakanlığı İlköğretim Kurumları Yönetmeliğinde 8 Ekim 2013 tarihli değişiklikle Andımızı kaldırmıştı.

Yaşadığımız toplum söze bağlılığı çok önemser. Bunun uzantısı olarak da 6–7 yaşından itibaren her sabah okulda okuduğumuz "andımız" çok önemlidir. 6 yaşında bir çocuk varlığını Türk varlığına armağan etmeye ant içiyor. Hayatını Türk varlığını korumaya adayacağına söz veriyor. Her gün andımız okunması için sabah erken vakitte okulda sırada okumak için bekleyecek ve sorumluluk duygusunu öğrenecek.

Soğuk sıcak demeden ip gibi sıralara dizilirdik ve aramızdan bir çocuk çıkar gür sesiyle andımızı okumaya başlardı. Artık bize de alışkanlık olmuştu. Sözler ağzımızdan hızlı hızlı dökülüyordu. Bazen sesimizi değiştirdik, ezberden okuyormuş gibi yapıp ağzımızı oynatırdık. Hiçbirimiz ne dendiğine dikkat bile etmezdik. Sonra tekrar bir gaza gelirdik hep bir ağızdan “NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE” diye bağırırdık. Biz andımızı haykırarak okurken velilerimiz ve öğretmenlerimiz duygulanırdı…

Her sabah andımızın okunması bizleri çok mutlu ederdi. Her gün aynı sözü vermek, doğruyu tamamen bilincimizde hissediyorduk. Bunu o dönemde değil ama sonrasında çok daha iyi anladık. O zamanlar hepimiz oyun çocuğuyduk. Sorumluluk duygusu daha içimize pek işlememişti. Ama en önemlisi her sabah Türk olmamızın, atamızın açtığı yolda gösterdiği hedeflere durmadan yürüyeceğimize söz veriyorduk. Her sabah varlığımı Türk varlığına armağan etmenin gururunu yaşıyordum. Bozulmuş gençlik görüyoruz ya bence andımız ile yıllardır nasıl milli edep verilmediğini görmemiz gerekiyor. Her sabah bütün çocuklar sıraya girerek tek bir ağızdan ant içerek disiplini idrak edecek.

Bazı Siyasal Parti Genel Başkanları andımızın okullarda tekrar okutulması için çabalarken, bir diğer Parti Genel Başkanı ise bir açıklama yapmaktan çekindi. Yerel seçim çalışmalarının başlaması ve oy kaybı olmaması için böylesine önemli bir konuyu görmezden gelmek bence çok yanlıştır. Ve gerçekten büyük bir cesaretsizliktir.

Okulları, eğitimi ve müfredatı rahat bırakın... "Doğru"yu, "ileri"yi, "sev"meyi işaret eden "Andımız"ı rahat bırakın… Umarım böylesine önemli bir konu olan milli duygularımız polemik konusu yapılmadan ülkemde bir hale yola konur.

‘’Türküm, doğruyum, çalışkanım. İlkem küçüklerimi korumak, büyüklerimi saymak, yurdumu, milletimi özümden çok sevmektir. Ülküm; yükselmek, ileri gitmektir. Ey Büyük Atatürk! Açtığın yolda, gösterdiğin hedefe durmadan yürüyeceğime ant içerim. Varlığım, Türk varlığına armağan olsun. Ne Mutlu Türküm Diyene.’’