İslam dini, helal ve meşru yollardan mal ve  rızık kazanmayı çok önemser. Bu yolda gösterilen gayreti, kutsal kabul eder. Helal-haram hassasiyeti gözetilmeyen, her türlü iş ve ticareti ise reddeder.

İslam dininin özü ahlaktır. Her işin ve her ibadetin de bir ahlakı vardır. Bunlardan ahlakı çıkarınca geriye sadece kuru ritüeller kalır. İş ve  çalışma hayatının da bir ahlakı vardır. Bunun başlangıcı ve en önemli mihenk taşı ise doğruluktur.  Peygamberimiz (sav): Sadık tüccar; peygamberler, sıddıklar ve şehitlerle beraberdir.buyurmaktadır. (Tirmizi, Buyû, 4). Yine Hz. Peygamber (sav) ticaret hayatında aldatmanın ne kadar kötü olduğunu şu sözleriyle ifade buyurmuşlardır “…Bizi aldatan, bizden değildir.”( Müslim, Îmân, 164). Hayatın her alanında ve özellikle ticarette helel – haram bilinci ve doğruluk ve dürüstlük son derece önemlidir. Bununla beraber hak edene hak ettiğini zamanında ödemek de çok önemlidir. Bu bağlamda Efendimizin şu uyarısı çok anlamlıdır. “Çalışana ücretini, alın teri kurumadan önce veriniz.” (İbn Mâce, Rühûn, 4)

Günlük hayatımızda her ne iş yaparsak yapalım, yaptığımız işi en güzel ve en iyi şekilde yapmak İslam ahlakıdır. Bu hem işçiyi, hem işvereni, hem amiri , hem de memuru, kısaca herkesi kapsayan bir durumdur. Hz. Peygamber (sav) oğlu İbrahim vefat ettiğinde ashabıyla beraber cenaze namazını kılarlar ve kucağında Baki mezarlığına götürür ve mezar olarak kazılan yere geldiğinde, mezarın düzgün kazılmadığını, bir çukur gibi olduğunu görünce oğlunun naşını bir kenara bırakır çukura, iner ve mezarı eliyle düzetmeye çalışır. Bunu gören Hz. Ömer (ra) “Ya Rasulallah yaptığın bu işe şaşılır, senin büyük bir acın var, emretsen de bizler yapsak olmaz mı”? der. Allah Resulü mezarın içinde ayağa kalkar ve şöyle buyurur “İşini en iyi yapan kulunu Allah çok sever” Hayatın hepimize yüklediği büyük sorumluluklar vardır. Peygamber efendimizin bu tavsiyesine uyarak her birerlerimiz üstlendiğimiz işleri en iyi şekilde yapmalıyız.

Çalışma hayatımızda İslam’ın hayat veren ilkelerine sımsıkı sarılmalıyız. İşimizin ve ticaretimizin hakkını tam vermeliyiz; helal lokma için alın teri dökmeliyiz. Dürüst çalışma ve helal kazançla hayatımıza bereket ve huzur katmalıyız. İş ve ticaret ahlakına riayet edenlerin hem rızıklarını ve kazançlarını helal yoldan temin edeceğini hem de Rabbimizin rızasına nail olacağını unutmamalıyız.

Sözlerimi bir ayet meali ile bitiriyorum: “İnsan için ancak çalışmasının karşılığı vardır. Çabası görülecek ve çalışmasının karşılığı kendisine mutlaka verilecektir.”(Necm 53/39-41).

Ali Rıza TAHİROĞLU/Bolu İl Müftüsü