Değerli okurlarım, malumunuz Türk insanının kitaplarla arası çok iyi değil. Lütfen yanlış anlaşılmasın herkes için böyle bir değerlendirmede bulunmuyorum. Ancak genel bir değerlendirme için bu yargı oldukça yerinde gibime geliyor.

İçinde bulunduğumuz on yıllık TÜİK verilerine göre, kitap okumak Türk insanının ihtiyaç listesinde 235. sırada yer alıyor. Ayrıca TÜİK verileri, Türk insanının kitap okumaya günde sadece 1 dakika ayırdığını buna karşılık TV izlemeye ortalama 6 saat, internete bağlanmaya 3 saat ayırdığını ifade ediyor. Bu araştırmanın üzerinden yedi-sekiz yıl geçmiş olsa da kitap okuma konusundaki tutumumuzun değişmediğini ancak televizyonda geçirilen sürenin azalıp sosyal medyaya ayırdığımız sürenin bir hayli arttığını düşünüyorum.

Peki ne olmuş, az kitap okuyorsak; evimizde, kütüphanemizde az kitap bulunduruyorsak ya da evde hiç kitaplığımız yoksa ne olmuş?

Ne mi olmuş?

Böyle ortamlarda doğup büyüyen çocukların okul başarısı başta olmak üzere birçok beceri ve yetkinlik alanında; evlerinde çok sayıda kitap olan akranlarından geri kaldıkları bilimsel olarak kanıtlandı. Örneğin ülkemizde gerçekleştirilen Akademik Başarıların İzlenmesi ve Değerlendirmesi (ABİDE) araştırmasında evlerinde 81 ve daha fazla kitap bulunduran ailelerin çocukları, evinde hiç kitap bulundurmayan ya da birkaç kitap bulunduran ailelerin çocuklarından yüksek düzeyde akademik açıdan daha başarılılar.

Daha ilginç ve önemli olanı eğitimciler yıllardır öğrencilerin okul başarısındaki en önemli faktörü anne ve babaların almış oldukları eğitim seviyesi olarak görmekteydi. Ancak yakın zamanda yapılan araştırmalar evdeki kitap sayısının çocukların başarısı için çok ama çok daha önemli olduğunu ortaya koydu.  Uluslararası araştırmalarda bu görüşü destekliyor. Nevada Üniversitesi, Los Angeles Kaliforniya Üniversitesi ve Ulusal Avustralya Üniversitesindeki araştırmacılar tarafından yapılan bir çalışmada 500 kitabı olan bir kütüphaneye sahip bir evde yetişmenin çocukların eğitim düzeyine yaptığı etkinin 15-16 yıl üniversite eğitimi almış ebeveynlere sahip olmak kadar büyük olduğunu gösteriyor.

 Çin’deki sonuçlar ise evlerinde çok fazla kitap bulunan öğrencilerin okul başarısında akranlarına göre 6 yıl daha ileride olduğunu gösterdi.

Peki bu ne anlama geliyor? Anne-babası mesela öğretmen, doktor ya da mühendis olan ama evinde hiç kitap bulundurmayan bir ailenin çocuğu okulda başarısız olabilirken, evinde iki yüz kitap bulunduran bir işçi ailesinin çocuğu akademik olarak daha başarılı olabilir, anlamına geliyor.  Evde sadece kitap bulundurmak bile çocuklarımız üzerinde büyük etkiler yaratabilir.

Dolayısıyla güzel yavrularımızın, geleceğimizin daha nitelikli ve başarılı olması için dünyaya geldikleri ortamların kitaplarla düzenlenmesi gerekir.

Son söz olarak kitapların önemini derinden kavramış önemli isimlerin görüşleriyle yazıma noktayı koyuyorum. Haftaya görüşmek üzere …

Ø  Asırlar önce yaşayıp ölen büyük bilim adamlarıyla tanışıp görüşme fırsatını sadece kitaplar verir. (Descartes)

Ø  Bana kitaplarını göster sana çocuklarının ne ruhta olduklarını söyleyeyim. (Wilhelm Stakel)

Ø  Ben, kitaplarımı değil, kitaplarım beni ortaya çıkardı. (Montaigne)

Ø  Zamanımızın en değerli üniversitesi bir kitap koleksiyonudur. (Thomas Carlyle)

Ø  Gençlerini kitapla beslemeyen ulusların sonu acıdır. (Ovidius)

Ø  Bir kimse iyi bir kitap yazarsa iyi sözler söylerse evini ormanlar içine bile kursa insanlar onu arar bulurlar.  (Emerson)

Ø  İyi kullanılan bir kitaplık tüm dünyaya yol gösteren kişileri emriniz altında bulundurur. (John BANGS)