Bir yerlerde tıkanıp kaldığında hayat, soluk almak güçleştiğinde, yüreğin susup, mantığın sürüklemeye başladığında ayaklarını, dağlara dönmeli yüzünü insan. Derin bir nefes almalıdır. Yaşadığın güzellikleri ve zorlukları biranda gözünün önünden geçirmelisin. Sonra her şeyin anlamsız olduğunu ama tüm anlamsızlıklara rağmen hayattan zevk aldığını, yaşamak için bir sebebin olduğunu bilmelisin. Herkesin yaşamak için bir sebebi vardır.

Bir çocuğun ilk adımlarında umudu; bir gencin düşlerinde geleceği; bir yaşlının hatıralarında geçmişi görebilmeli! Çalışmadan başarmayı, sevmeden sevilmeyi, mutlu etmeden mutlu olmayı beklememeli!

Yaşam dedikleri bir sınavsa eğer; asla vazgeçmemeli sevmek ve öğrenmekten; ama herkesi sevemeyeceğini de her şeyi bilemeyeceğini de fark edebilmeli insan! Tıpkı, her şeye sahip olamayacağı gibi...

Hayata kim ne derse desin umurumda değil çünkü hayatı insanlar anlayamaz. Hayat ipleri birbirine karışmış bir yumaktır. Bir ipi çözdüm derken birçok ipi düğümleyebilirsiniz. İpi en iyi siz düğümlerinden ayırabilirsiniz. Bunun içinde hayatınız için sizler mücadele etmelisiniz.

Değerini Bilmek Gerekir Hayatın…

Hayatın değerini bilmek gerekir… Hayatın, sevginin, ailenin, dostluğun, aşkın…

Bazıları ailelerini hiçe sayar, milyonlarca acı çektirir onlara… Alttan alamaz bir türlü, çekişir sürekli… Kendisini anlamasından yakınır hâlbuki oda ailesini anlamıyordur o esnada… Sanki bir ailesi daha olabilecekmiş gibi davranır…

Bazısı dostunu, arkadaşını küçücük bir sebepten dolayı kırar, kaybeder onu, bazen de elinin tersiyle iter dost elini sebepsiz yere…

Benim için hayatın anlamı dediğimde ilk önce sevgi geliyor; sevgiyi burada daha geniş kapsamlı olarak ele alıyorum. İşe yaradığımızı hissetmektir hayatın anlamı; herkesin yapabileceği güzel şeyler var. Umutlu olmaktır hayatın anlamı; vicdanlı olmaktır; değerlerimize uygun bir yaşam sürmektir. Hayatın tek bir anlamı vardır; o da sizsiniz… Yaşamak için birçok sebebin var, o zaman bu kısa zamanı en güzel şekilde değerlendir.