Umut insanın yaşama devam etmesine ve hayata biraz da olsa olumlu bakmasına yardımcı olan en büyük etkendir. Bir sınavınız iyi geçti diyelim. İyi not alacağınızı ümit ettiniz. Bu bir umuttur. Aslında yaşamanıza yardım eden de budur. İnsanı güçlü kılan budur. Bir amacın vardır, onun sonucunda iyi bir şey ümit edersin, günlerce. Ve bu yaşamana yardım eder. Ümitle. Ve sonucu iyi olunca daha çok ümit edersin. Umutlanırsın. Sonucu başarı olur. Umut deyip geçmemek lazım bence. İnsan umutla güçlü olur, başarılır ve hırslı olur. Başarılı ve hırslı oldukça daha çok umutlanır. Derler ya, “Hayat bir kısır döngüsüdür.” diye. Aynen öyle. Umudu örnek verebiliriz buna. Hırsla çalışırsın ve umutla beklersin iyi sonucu. İyi sonucu alınca daha çok hırs yaparsın. İşte sana hayatın döngüsü. Peki, fazla umut veya kötü sonuçlanan umut? İşte o sizi hayattan koparmaya yetebilir. İyi sonuç bekleyip o sonucu kötü görünce dünyalar başına yıkılır o insanın. Hiçbir çaba göstermez. Ve bu hep, insanın gerilemesine neden olur. Fazla umut ise… O kişi hep bir şeyi düşünür. Sadece onu düşünür ve onun üstüne yüklenir. Diğer her şeyi, çevresini unutur. Buda psikolojik duruma yol açar. İnsan bir şeyle kafayı yer, insanlarla konuşmaz. Kendi kabuğuna çekilir. Bu da sağlıklı sonuçlara yol açmaz. Fazla umut ve kötü sonuçlanan umudun zararları budur.