Atatürk, vatanımızdaki düşman işgaline son verdiğinin hemen ertesinde, 29 Ekim 1922’de bir öğretmenler toplantısında şu sözleriyle eğitime ne denli önem verdiğini ortaya koymuştur: “Öğretmenler, ordularımızın kazandığı zafer, sizin ve sizin ordularınızın zaferi için yalnız ortam hazırladı. Gerçek zaferi siz kazanacak ve yaşatacaksınız ve mutlaka başarıya ulaşacaksınız.”

Ezbere dayalı eğitim anlayışına karşı çıkan Atatürk: “Yurdu ve milleti kurtarmaya çalışanların aynı zamanda mesleklerinde namuslu birer uzman olmaları gerekir. Bunu sağlayan okuldur. Eğitim programımızın temeli, bilgisizliğin yok edilmesidir. Bunu yok etmedikçe yerimizdeyiz. Yerinde duran bir şey geriye gidiyor demektir.”

Atatürk, cumhuriyetin gerçek anlamda var olabilmesinin, yani halkın egemenliğinin sağlanabilmesinin ancak bu çerçevede verilecek bir eğitimle mümkün olabileceğine inanıyordu. O, pasif yurttaş istemiyordu.

İşte bu hasrettir Köy Enstitüleri fikrinin temeli olan. O yıllarda halkın %80’i köylerde yaşıyor ve yine bir o kadarı okuma yazma bilmiyor, ekonomi büyük ölçüde tarıma dayanıyor. Böyle bir ülkenin kalkınabilmesi ancak köy insanının yükseltilmesi, tarımda yeni tekniklerin uygulanabilmesi ile mümkün olabilir. Atatürk de bunun üzerine, daha sonra Köy Enstitüleri’nin fikir babası olacak olan İsmail Hakkı Tonguç’un da içinde bulunduğu bir heyeti Anadolu’ya gönderir. Onlar da dönüşlerinde gözlemlerini şöylece özetlerler:

‘'Köy okulunda sadece okuma yazma öğrenen köylü, bunu kullanamadığı için, dört beş sene içinde okuma yazmayı da unutuyor. Ama askerden dönüp tarlasını işleten çavuşlar, köylü çocuklarına kendiliklerinden okuma yazma öğretiyor, hem de cumhuriyetin padişahsız bir yönetim olduğunu, sıtmanın sivrisinekle bulaştığını, trenin buharla çalıştığını anlatıyorlar.’’

1940 yılında Hasan Ali Yücel’in milli eğitim bakanlığı sırasında, daha köklü bir çalışma ile Köy Enstitüleri Kanunu çıkarılır. Bu okullar yurt sathına yayılır. Okullar birer işletme niteliğinde olduğundan döner sermayeden gelen gelir, ihtiyaçları her geçen gün biraz daha karşılar olmuştur. Kısaca bu okular imece usulüyle yapılmıştır diyebiliriz. Köy enstitüleri, dört mevsim açık olacak, sürekli eğitim ve üretim yapacaktı. Yatakhane, lavabo-tuvalet, öğretmen evi, yemekhane, mutfak, yönetim ve toplantı odası, kitaplık, atölyeler, müzik ve tiyatro salonları, çamaşırhane, banyo ve sağlık ocağı bütün Köy Enstitülerinde bulunan mekânlardı.

Köy Enstitüleri’ndeki anlayış "Eğitim, üretim içindedir" şiarıdır. Hep beraber ülkeyi kalkındırmak için üretmek ve hayata birlikte bakmaktır. Cumhuriyeti kuran genç kadro, büyük çoğunluğu köylü olan ve aynı oranda okuma yazma bilmeyen toplumu kısa yoldan okuryazar yapmak istiyordu. Eğitim ve öğretim, sorun çözmeye yönelikti. Çünkü köy çocukları, bu modelde hem eğitiliyor hem de geleceklerini hazırlıyorlardı. Kendi bilincine varan, ülkesinin ve dünyanın değerlerinin farkına varır. Köy Enstitüleri eğitim modeli, bireylere olayların farkına varabilme yetisi kazandırıyordu.

Köy enstitülerinden mezun olan öğretmenler, tayin edildikleri köylerin her türlü öğretim ve eğitim işlerini görürler, tarım işlerinin teknik ve bilimsel bir şekilde yapılması için bizzat meydana getirecekleri örnek tarla, bağ ve bahçe, atölye gibi tesislerle köylülere rehberlik eder ve köylülerin bunlardan faydalanmalarını sağlarlardı.

Hasan Ali Yücel’in “Bu bizimdir, kimseden almadık; bizden alsınlar.” diyerek milli ve özgün bir proje olduğuna işaret ettiği Köy Enstitüleri, pek çok yabancı bilim adamının da dikkatini çekmiş, doktora çalışmalarına konu olmuştur. Bunlardan biri olan Fay Kirby, enstitüleri dengeli bir toplum tipinin garantisi olarak görür. UNESCO da bu modeli gelişmekte olan ülkelere tavsiye etmiştir.

Çok partili hayata geçilmesiyle bu kurumlara ideolojik kılıflar örtülmeye çalışılmış, şiddetli eleştirilerle önce Hasanoğlan Köy Enstitüsü kapatılmış, enstitülerin müfredatları özgün kimliğinden yoksun bırakılmış ve nihayet tamamen kapatılmışlardır.

Çok kısa bir zaman aralığında etkinlik göstermiş olmalarına rağmen enstitüler, Türk kültür hayatına pek çok şey kazandırmışlar, çağdaşlaşma yolunda büyük mesafeler kat edilmesini sağlamışlar, Atatürk’ün Onuncu Yıl Nutku’nda dile getirdiği az zamanda çok ve büyük işler başarılması hasretini gerçeğe çevirmişlerdir. Günümüz edebiyatının pek çok ünlü kalemi de bu okullardan yetişmişlerdir.

Ahmet Taner Kışlalı, 18 Mayıs 1998 tarihindeki yazısında şöyle diyor: “Bırakın Yüksek Köy Enstitülerini... Köy Enstitülerinin lise düzeyindeki bölümleri bile bugünkü üniversitelerimizden çok daha iyi eğitim veriyorlardı. 18 bin köy enstitülüden birini bile çağdışı kafalı pek çok profesöre değişmem.”

24 OCAK

1921- Ankara-Sivas demiryolunun inşasına ilişkin yasa TBMM'de kabul edildi. Bu hattın inşaatı 1930 yılında tamamlandı.

1921- Çerkez Ethem'in güçleri dağıtıldı.

1938 - İzmir Telefon Şirketi, Hükümetçe satın alındı.

1955- Zonguldak'ta, Ereğli Kömür İşletmelerine bağlı Gelik ocağındaki grizu patlamasında 52 madenci öldü, 19 madenci yaralandı.

1980- Başbakan Süleyman Demirel başkanlığındaki hükümetçe alınan ve ''24 Ocak Kararları'' olarak bilinen ekonomik istikrar programı kamuoyuna açıklandı.

1993- Gazeteci yazar Uğur Mumcu, evinin önünde bombalı suikasta kurban gitti.

2001- Diyarbakır Emniyet Müdürü Gaffar Okkan, 4 koruması ve şoförü, silahlı saldırıda şehit edildi.

2020- Elazığ Sivrice’de 6,8 büyüklüğünde deprem yaşandı. Elazığ ve Malatya'da peş peşe yaşanan şiddetli depremlerde 41 kişi öldü, 1607 kişi yaralandı.

2022- Türk sinemasının unutulmaz sanatçılarından Fatma Girik hayatını kaybetti.

25 OCAK

1938- İzmir Telefon İşletmesinin hükümetçe satın alınmasına dair sözleşme Ankara'da imzalandı.

1948- Kurtuluş Savaşı komutanlarından Orgeneral Kazım Karabekir öldü.

1950- Şiddetli kış nedeniyle İç Anadolu ve Doğu Anadolu'da yollar kapandı, Çubuk Barajı dondu.

1952- Liseler 4 yıla çıkarıldı.

1970- Necmettin Erbakan 17 arkadaşıyla Milli Nizam Partisini kurduğunu açıkladı.

2006- İlk kez seçimlere katılan radikal dinci hareket Hamas, Filistin'de düzenlenen genel seçimlerin galibi oldu ve 10 yıllık El Fetih hâkimiyetine son verdi. İsmail Haniye, 19 Şubat’ta başbakan oldu, ancak İsrail, Hamas hükümetiyle bütün müzakereleri durdurdu ve ekonomik yaptırım başlattı. Nisan ayında da AB ile ABD, Filistin Yönetimine doğrudan yardımları durdurdu.

26 OCAK

1905- Güney Afrika Pretoria'da 3,106 kırat değerindeki dünyanın en büyük elması bulundu.

1950- Hindistan'da cumhuriyet ilan edildi.

1974- Bülent Ecevit başkanlığında Cumhuriyet Halk Partisi - Milli Selamet Partisi koalisyon hükümeti göreve başladı.

27 OCAK

1947- Öğretim kurumları dışında din eğitimine izin verildi.

1954- Köy Enstitüleri kapatıldı.

1973- Türkiye'nin Los Angeles Başkonsolosu Mehmet Baydar ile Yardımcısı Bahadır Demir, bir Ermeni teröristin saldırısında öldü.

1974- Rum terör örgütü EOKA lideri Grivas, Limasol'da öldü.

28 OCAK

1856- Mülkiye Mektebi açıldı.

1920- Osmanlı Mebusan Meclisinin gizli oturumunda Misakı Milli kabul edildi.

1958- Kıbrıs'ta Türklerin düzenlediği miting sırasında, İngiliz askerlerinin ateş açması ve bir kamyonun kasten halkın üzerine sürülmesi sonucu 8 kişi öldü. TBMM, 31 Ocakta İngiltere'yi kınama kararı aldı.

1971- İzmir'de gençler, Amerikan 6. Filosunu protesto ettiler.

1982- Türkiye'nin Los Angeles Başkonsolosu Kemal Arıkan öldürüldü; saldırıyı ''Ermeni Katliamı Adalet Komandoları'' adlı terör örgütü üstlendi.

1983- Sekiz kişinin öldüğü, 72 kişinin yaralandığı, 7 Ağustos 1982'deki Esenboğa Havalimanı terör saldırısına katılanlardan Ermeni terörist Levon Ekmekçiyan, Ankara Kapalı Cezaevi'nde idam edildi.

2004- Türk Lirası'ndan altı sıfır atılmasını ve para biriminin ''Yeni Türk Lirası'' olmasını öngören yasa tasarısı, TBMM Genel Kurulunda kabul edildi.

29 OCAK

1923- Mustafa Kemal Paşa, İzmir'de Latife (Uşaklıgil) Hanım ile evlendi.

1928- Bursa Amerikan Kız Koleji Bakanlar Kurulu kararıyla kapatıldı. Okulda Hıristiyanlık propagandası yapıldığı iddia edildi.

1979- Çin Başkan Yardımcısı Deng Şiaoping, ABD Başkanı Jimmy Carter ile Çin ve ABD arasındaki düşmanlığa son veren tarihi anlaşmayı imzaladılar.

30 OCAK

1919- Paris Barış Konferansı'nda İtilaf Devletleri, Osmanlı İmparatorluğunun parçalanmasını kararlaştırdılar.

1933- Almanya'da Adolf Hitler iktidara geçti.

1946- Macaristan'da cumhuriyet ilan edildi.

1948- Hindistan'ın kurucusu Mahatma Gandhi, Yeni Delhi'de uğradığı silahlı saldırıda öldü.

1997- Sincan'ın RP'li Belediye Başkanı Bekir Yıldız, Kudüs'ü anma toplantısı düzenledi. Gecede ''intifada hareketini'' canlandıran bir oyun sergilendi ve gösterinin yapıldığı çadırda Hizbullah ve Hamas örgütlerinin liderlerinin posterleri asıldı.

2004- Kapatılan RP'ye yönelik ''Kayıp Trilyon Davası''nda mahkûm olan Saadet Partisi Genel Başkanı Necmettin Erbakan, Saadet Partisi üyeliği ve genel başkanlık görevinden ayrıldı.

2005- Irak'ta 50 yıldır ilk kez çok partili seçimler yapıldı. Sünniler seçimi boykot etti. Seçimin galibi Şiiler oldu. Celal Talabani, ülkenin ilk Kürt devlet başkanı seçildi. Şii İbrahim Caferi de başbakan oldu.