Paranın insan davranışlarını nasıl etkilediğini ortaya koyan birkaç bilimsel çalışmadan söz etmek istiyorum. Araştırma sonuçlarının en önemli çıkarımını başta söylüyorum:
Paranın Psikolojik Sonuçları
Paranın insan davranışlarını nasıl etkilediğini ortaya koyan birkaç bilimsel çalışmadan söz etmek istiyorum. Araştırma sonuçlarının en önemli çıkarımını başta söylüyorum:
“Parayla teşvik olan kişiler, büyük oranda bencildirler.”
Nasıl yani?
Şöyle ki
Deneysel bir dizi çalışmada örneğin kafası karışmış yardım bekleyen öğrencilere yardım sağlamak konusunda parayı önceleyen katılımcılar daha az istekli davranmışlardır. Bir diğer çalışmada ise kazayla kalemlerini yere düşüren bir kişiye parayla motive olan kişiler daha az yardımcı olup yerden daha az sayıda kalem toplamışlardır.
Çarpıcı bir başka sonuç ise şöyledir: Araştırmaya katılan deneklerden, “Biraz sonra tanımadıkları biriyle kısa bir tanışma sohbetine girecekleri ve iki sandalye hazırlamaları” istenir. Parayla daha fazla teşvik olan katılımcılar, parayla daha az teşvik olan katılımcılara göre yeni tanışacakları kişiden çok daha uzakta oturmayı tercih etmişlerdir. Bu oran 80’e karşı 118 cm olarak belirlenmiştir. Ayrıca parayla daha fazla teşvik olduklarını düşünen üniversiteli öğrenciler kendi başlarına kalma konusunda daha çok istekli davranmışlardır (Bkz. Kathleen D. Vohs, Paranın psikolojik sonuçları).
Nobel Ödüllü Daniel Kahneman’a göre bu bulguların şüphesiz en önemli çıkarımı “para fikri”nin bireyciliği tetiklemesidir. Yardımseverlik, işbirliği, bir arada olma, diğergamlık, sosyalleşme ve toplumsal yarar gözetme gibi konularda parayı merkeze alan kişi ve kültürlerin daha az istekli olduğu fikri güçlü kanıtlarla önümüzde durmaktadır. Bu konu hakkında sezgilerimize dayanarak benzer düşüncelere sahip olsak da deneysel araştırmalar aracılığı ile ortaya çıkan sonuçları görmek, konu hakkındaki düşünce ve inançlarımızı daha belirgin hale getiriyor.
Hayata win win (kazan kazan) penceresinden bakan ve her konuya, olaya ve duruma “Benim bundan ne kazancım olacak.” diyerek yaklaşanların yaşam doyumu, mutluluk, esenlik ve huzurlu olma hallerinin arzu edilen düzeylerde olmadığını kesin bir dille ifade edebiliriz. Ayrıca yine son dönem araştırmaları bize insanca yaşayacak kadar paraya sahip olmanın yeterli olduğunu, daha fazlasının ise stres, gerginlik ve öfkeli olma hallerimizi arttırdığını ifade etmektedir.
Diğer taraftan dün okuduğum bir habere göre dünyanın en zengin 6. insanı olarak gösterilen ve yaptığı doğru yatırımlarla ekonomi haberlerinin önde gelen isimlerinden olan Warren BUFFET, neredeyse tüm servetini vakıflara bağışlayacakmış. Mirasını kendi çocuklarına bağışlamak yerine vakıflara bağışlamasının gerekçesini de 'servet hanedanlıklarının' kişisel gelişimi zayıflatabileceğini, ilişkileri karmaşık hale getirebileceğini ve bunun yanı sıra gelecek nesillerin bu serveti nasıl yöneteceklerinin öngörülemez olmasının toplumsal belirsizliklere sebep olabileceğini ifade etmiş.
Bolu’da yaşayan ve İzzet Baysal gibi erdemli bir insanın izlerini yakından görme, duyma ve yaşama şansına erişen biri olarak Buffet’ın bu düşüncesini yürekten destekliyorum.
Son söz olarak Rüçhan Çamayın 1976 yılında seslendirdiği Para Parra Parrra isimli şarkı sözlerini paylaşmak yerinde olabilir:
…
Üç şey demiş Napolyon "Para, para, para"
İnsanlar öldürülür onun uğruna
Servetin ulaşsa da yüz milyonlara
Kefenin cebine sığmaz bir tek lira
…
Selamlar…
Bayram ERDEN
26.11.2024