Toplumları, bilinçsiz insan yığınları olmaktan kurtaran temel özellikler kültür, sanat, dil, inanç ve ortak yaşama arzusudur.  Bu özellikleri gelecek kuşaklara aktaran yapılar ise okullar başta olmak üzere toplum yararına çalışan sivil toplum kuruluşlarıdır. Bilim insanları, aydınlar, sanatçılar ve ülke sevdalıları bu misyonu kendileri için ülkü olarak kabul ederler. Ordinaryüs Profesör Mazhar Osman Usman ve arkadaşları tarafından kurulan Yeşilay, bu düşüncelerle 104 yıldır varlığını sürdürmektedir.

Yeşilay bir asırdır, şanlı mazisiyle aziz milletimizin tertemiz sinesinden çıkarak bugünlere gelmiştir. Gerçekleştirdiği önemli çalışmalar sayesinde sadece Türk insanının değil dünya insanlığının kıvanç pınarlarından biridir. Yeşilay değerlerine gönül veren bir insan; çevresinde iyiliğin, doğruluğun, çalışkanlığın timsali, ailesini, yurdunu, insanlığı sosyal tehlikelerden koruma yolunda iyi bir lider, çevresine ışık saçan bir meşale gibidir. İçki, uyuşturucu ve kötü alışkanlıklar onların şuurunu karartmaz, iradesini yıkmaz, duygusunu köreltmez.

Bu bilinç ve duygularla sosyal medya ve gazete haberlerine yansıyan bir konu üzerinde açıklama yapma gereğini hissediyorum. Son dönemde yayınlanan sosyal medya, dizi ve sinema filmlerinde özendirici olarak alkol, uyuşturucu ve sigara gibi insan sağlığına zararlı ve bağımlılık yapıcı maddelerin görüntüleri sıkça paylaşılmaktadır. Ayrıca bu paylaşımlarda bağımlılık yapıcı maddelerin yoğun olarak kullanıldığı mekanlara yer verilerek çocuk ve gençlerimiz başta olmak üzere tüm insanlarımızı olumsuz etkileyebilecek tutum ve tavır içerisine girilmektedir. İnsan sağlığını olumsuz etkileyen bağımlılık yapıcı maddelerin kullanımında çevresel faktörler son derece önemlidir.

Özellikle topuma mal olan, sosyal statüleri yüksek kişilerin tutum ve tavırları insan ve toplumları kötü alışkanlıklara yöneltme konusunda belirleyici bir role sahiptir. Yani yöneticiler, sanatçılar, eğitimciler, sağlık çalışanları en önemlisi anne ve babalar bu konuda çok duyarlı olmak zorundadır. İnsan yaşadıklarından ibarettir. Tıpkı bir su gibi girdiği kabın şeklini alır. Yani gördüğü, duyduğu ve yaşadıkları her şey başta çocuk ve gençler olmak üzere tüm insanları etkiler.

Son dönemde yoğun bir şekilde Türk kültür ve değerlerine uymayan insanımızı bağımlılık hastalığına yönelten, toplumun yapı taşı olan aile kurumumuza zarar veren dizi, film ve sosyal medya paylaşımlarını şiddetle kınıyorum. Ancak kınamanın yeterli olamayacağını da biliyorum. Tüm yetkilileri bu konuda göreve davet ediyorum.  Bir Yeşilay gönüllüsü olarak 104 yıldır sürdürdüğümüz bağımlılıklarla mücadele ve Türk kültürünü yüceltme anlayış ve hassasiyetini bir kez daha buradan ifade etmek istiyorum. Başta belirttiğim gibi toplumları, bilinçsiz insan yığınları olmaktan kurtaran temel özellikler kültürel değerlerdir. Türk milleti asırlardır değerleriyle var olmuş şuurlu ve onurlu bir millettir. Buna hiç kimsenin ama kimsenin leke getirmeye hakkı yoktur ve olmamalıdır.